AKİS TÜLİDEN HABERLER Bayan Smirnov ile Bayan Demirel öpüşüyorlar Politik mi, sosyetik mi? İhsan Çavuşoglu biraz neşesizdi. Yakınlarının söylediğine göre, Tu- ran Kapanlının Tarım Bakanı ol- ması için sarf ettiği gayretler boşa gidince biraz hayal kırıklığına uğ- ramış. Şarkıcılık koalisyonu Haftanın başındaki Pazar günü, M Klüpte şarkıcılar koalisyonu vardı. Ankara Palas pavyonuna ge- len Ayla Dikmen, Bizim Sokakta söyliyen zenci şarkıcı oBeatrice, Efgan Efekan, Gülsüm Kamu ve Dario Moreno biraraya geldiler ve neşeli saatler geçirdiler. | Gülsüm Kamunun, komaya girmiş gibi bir hali vardı. Galiba Ajda Pekkanın, bir gün için de olsa, Ankaraya gel- mesinden pek hoşlanmamış olacak. Ayla Dikmen, yakında bir butik a- çacakmış. Ama, bakalım, şarkı söy- lemekten dikiş dikmeğe, butik iş letmeğe nasıl vakit bulacak... Sosyetik ve politik Bitirdiğimiz hafta Sovyet Büyük Elçiliğinde verilen çayı o sosya- listler çok "sosyetik" o buluyorlar. 29 Nisan 1967 Oysa bu, türk - sovyet ilişkilerinde görülmemiş bir olay. Eskiden bir balerin olduğu söylenen ve "mih- rabı hâlâ yerinde" -gerçi bu, bir sovyet kadını için yerinde bir tâbir değil ama, teşbihte hata olmaz- ka- dınlardan Ekaterina Smirnov, ikti- darı, muhalefeti, milletvekili, sena- törü, doktoru, hukukçusu, gazeteci- si ve sanatçısıyla yüzden fazla ha- nımı Elçiliğe topladı, Bn. Demirel, Bn Çağlayangil ve hattâ Bn. Sükan ile samimi sohbetler yaptı. AP Ge- nel Başkanı Süleyman Demirelin, vaktiyle Türkiyeye gelen Podgorny- ye çok soğuk davrandığını hatırla- yanlar, kadınlar arasındaki bu sa- mimiyeti görünce, o zamandanberi görüşlerde ve düşüncelerde büyük farklılaşma o-daha doğrusu, terak- ki- olduğunu, hiç değilse Sovyetle- rin umacı gibi görülmediğini ye -erkekler kızmasın > ama- kadınla- rın politik ve diplomatik ilişkileri daha iyi yürüttüğüne hükmettiler. Sadede gel, Bay Bakan! Tıp Fakültesini 946 döneminde bi- tiren doktorlar. Klüp X'de top- lanarak, eski günleri yâdettiler. Bunlar arasında iki de Bakan var- dı: Sağlık Bakanı Vedat Ali Özkan ile Ulaştırma Bakanı Saadettin Bil- giç... Meğer bunlar da 46 mezunuy- muşlar. Doktorlarla Bakanlar arasında sağlık politikası tartışıldı. Fakat Saadettin Bilgiçin sağlıkla ne işi var? O, artık bir ulaştırmacı.. Ön- ce şu demiryollarının sakat tarafla- rım düşünse, herhalde daha iyi e- der. Geçen Cumartesi sabahı bek- lenen yataklı tren, Ankaraya tam 12 saat gecikmeyle geldi, İzmire gide- cek yüzlerce yolcu istasyonda serse- fil oldu. Arka arkaya üç-dört tren yolcusu, saatlerce -tam ll saat!- unus Emrede, sonra da Malıköy- de beklemek zorunda kaldı. Basket- çiler nerdeyse maçlarını kaçıracak- lardı. Yolcu vagonundaki aksaklık yüzünden öteki vagonlar devrilme tehlikesi geçirdi. Eğer Dr. Saadet- ün Bilgiç, bu sakatlıkları düzeltsin diye Ulaştırmanın başına getirildiy- se, kolları çabuk sıvasın. 19