SOSYAL Dernekler Özel eğitim eri Zekâlı Çocukları Koruma Derneği Genel Sekreteri Müfide İlhan, önündeki rakamlara ve ista- tistik bilgilere bir defa daha göz at- tıktan sonra konuşmaya başladı: "— Bir dostum vardı; iki çocu- gu da geri zekâlı idi. o Fevkalâde mustarip bulunduğuna kimsenin şüphesi yoktu. Dostum, görevi ge- rektirdiği için, birgün dış memle- ketlere gitti ve orada birkaç yıl kaldı. Döndüğü zaman, kendisini tanıyamadık. Tamamiyle değişmiş- ti. Çocuklarının tedavi gördükleri- ni, hayata mümkün mertebe inti- bak ettiklerim ve kendilerini idare edebilecek duruma geldiklerini söy- ledi. Ayrıca kendisi de büyük bir üzüntüden kurtulmuş, durumunu kabul etmişti. Artık çocuklarından utanmıyordu. İşte bunun içindir ki, Geri Zekâlı Çocukları Koruma Der- neğini kurduk ve bu sorunun mem- leketimizde de, lâyık olduğu ilgiyi görmesini sağlamak üzere çalışıyo- ruz. Geri zekâlı çocuk, Üzerinde hiçbir umut beslenemiyecek ço- cuk değildir. Derece derece, bütün geri zekâlı çocuklara bir yardım- da bulunmak, aileyi ve çocuğu ha- yata daha iyi intibak ettirmek müm- kündür. Bunun bilinmesinin bile ileri bir adım olduğuna inanıyo- TUZ." , Müfide İlhan bir soluk sustu. A- KİS muhabiriyle beraber yeniden istatistiklere daldılar. Durum ger- çekten de içaçıcı değildi. Türkiyede bugün bilinen geri zekâlı çocuk sa- yısı 300 bin civarındadır ve bu ço- cukların ancak 1674 tanesini özel e- gitimle ele almak mümkündür. Ge- nel olarak, Türkiyede eğitim başa- rısını artırmak için, 1958 yılında rehberlik ve araştırma merkezleri kurulmuştur. Bu rehberler okul- larla işbirliği yaparak, başarısızlık nedenlerini araştırmakta, öğretme- ne ve aileye yol göstermektedir. Bu- gün Ankara, Adana, Bursa, Erzu- rum, Eskişehir, İstanbul ve İzmir- de olmak üzere, yedi tane rehberli ve araştırma merkezi vardır. An- karada özel eğitime muhtaç çocuk- lar için 39 tane alt, yani geri zekâlı sınıfı ve 3 tane üst, yani üstün Ze- kâlılar sınıfı açılmıştır. Diğer iller- deki özel sınıflar toplamı ise, 46 alt ve 5 üst sınıftır. Burada, 918 erkek ve 608 kız olmak üzere, 1527 alt sı- 20 HAYAT nıf öğrencisi ve 147 tane de üst sı- nıf öğrencisi (oeğitilmektedir. Bun- lar eğitilebilecek geri zekâlı çocuk- lardır. Çabalayan dernek Geri zekâlı çocuklar, herhangi bir sebeple, zihni (o gelişmelerindeki aksaklık sonucu, bulundukları çev- re ve toplumun düzen ve taleplerine ayak uydurmakta güçlük çeken ço- cuklardır. Bir çocuğun zekâsı, kro- nolojik yaşına oranla kendi yaşın- dan iki yaş aşağı bir çocuğun zZe- kâsını gösterirse, o çocuğa geri Ze- kâlı denilebilir. Bunun tespiti, ço- cuğun her çeşit fiziki muayenesini gerektirir. Geri zekâlı çocukların bir kısmı büyük gelişme gösterip, faal olarak toplum hayatına karışabilirler. E- gitim görmüş geri zekâlıların evlen- meleri, iş-güç (o sahibi olabilmeleri çok tabii birşeydir. e Eğitimden ve tedaviden fazlaca yararlanamıyacak olanların ise, hiç olmazsa, toplum içinde, oldukça rahat bir şekilde yaşamaları sağlanır, ailelerine yar- dımcı olunur ve bir geri zekâlı ço- cuğun bütün bir aileyi bedbaht et- mesi, anneyi, babayı umutsuzluğa sevketmesi önlenir. Medeni bir top- lumun başlıca görevlerinden biri de, bu çocuklara ve ailelerine el u- zatmaktır. 1961 Türkiye Anayasası- nın 50. maddesi, "Devlet durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olan- ları topluma yararlı kılacak tedbir leri alır" derken, zaten bu yardımı da zorunlu kılmıştır. Müfide İlhan, önündeki dosyayı kapatırken, sözlerine şöyle devam etti: — Madem ki bu çocuklara bir- şey yapmak mümkündür, bunları terketmek toplum için affedilmez bir suçtur." Olay, geride bıraktığımız hafta içinde, Sosyal Hizmetler Akademi- sinin bir odasında geçti. Merkezi Ankarada kurulmuş olan Geri Ze- kâlı Çocukları Koruma Derneği, o gün, üyeleriyle bir toplantı düzen- lemişti ve Türkiyedeki bütün geri zekâlı çocukların ailelerini işbirliği- ne çağıracak bir programın uygu- lanmasına geçilmek üzereydi. Derneğin amacı, geri zekâlı ço- cuklar için yurtlar açmak, yurt için- de veya dışında bunların bakım ve tedavilerini, eğitimlerini sağlamak, bunun için gerekli eğitim kadrosu- nu yetiştirecek olan ilgili Bakanlık- larla temas kurmak, büyüklere iş bulmak, ailelerle işbirliği yi OCUĞU "kontrol altına almak ve re- habilitasyondur. (AKİS: 159) 29 Nisan 1967