İŞALEMİ tedir. Yani yüzde 150 peşin ödenmek- te, ondan sonra da bunun ismine "kre- dili ithalât" denilmektedir! Anlaşmalı memleketler Üzerinde önemle durulması gereken son bir mesele ise. anlaşmalı mem- leketlerden yapılmakta olan ithalâttır. Döviz durumumuz dolayısıyla anlaş- malı memleketler gün geçtikçe önem kazanmaktadırlar. 4 Ocakta yayınla- nan yönetmelikte, "Anlaşmalı mem- leketlerden yapılacak ithalâtta yüzde 20 oranındaki talep haddine dair hü- küm uygulanmaz" denilmektedir. Bu durumda anlaşmalı memleketler ko- taları, tahsisli ithal malları listelerin- deki tahdidi hüküm de olmadığı için büyük sermayeli firmalar tarafından dana da kolaylıkla (kapatılmaktadır. Anlaşmalı memleketlerin kotaları, bu- günkü kadar enteresan olmadığı de- virlerde bile, bu sistemin muazzam ak- saklıkları görülmekteydi. Meselâ 700 bin liralık teminat yatırıp 70 bin do- lara yakın tahsis alan firmalar ol- muştur. Bu suretle 8-10 firma elinde toplanan mallar, piyasaya azar azar verilmekte, böylece fiyatların katiyen düşmesine imkân bırakılmamaktadır. Oysa ki anlaşmalı listelerdeki mallar, ithalâtçılar arasında esaslı şekilde da- ğıtılacak olursa, ithalât' imkânlarını ellerinde toplayanların stok yapmala- rı önlenebilecek, piyasada bolluk ol- ması , imkan dahiline girebilecektir. Belki ihracatçı memleketlerin kota- ların bu kadar ufak partiler halinde getirtilmesinden memnun olmayacak- ları düşünülebilir. Ayrıca, memlekete küçük partiler halinde mal getirtilme- sinin maliyeti (o yükselteceği de akla gelebilir. Ancak, ithalât yönetmeliği- nin 31. maddesinde» yapılacak ithalât- ta hisseler 300 dolardan aşağı düştüğü takdirde, ithalâtın mutemetler eliyle yürütüleceği belirtilmektedir. o Böyle- ce, mutemetler eliyle yapılacak yuka- rıda belirtilen omahzurlar ortadan kalkabilecektir. Belki bâr çare Bugün -eskiden beri de (böyledir ya.- tatbik edilen sistemde, kli- ring anlaşmalı memleketlerin profor- maları, muayyen mümessiller tarafın- dan dağıtılmaktadır. Öte yandan it- halatçılara lisans verilmektedir. o Bu durumda bir tarafın elinde lisanslar, öbür tarafta, da proformalar olduğu için, bunlar imkânlarım bir araya ge- tirmedikçe, ithalât yapmağa imkân o- lamamakta, sonunda taraflar anlaş- maktalar, yani malların kıymeti bir miktar yükselmektedir. . Bunun için kliring anlaşmalı, memleketlerden ya- AKİS/24 pılacak ithalâtın proforma mecburiye- ti olmadan gerçekleşmesi (o imkânları sağlanmalıdır. Bu durumda kliring kotaları, anlaşmaları tabii farkları olmakla bera- ber, sanayici kotaları gibi bir. sistem haline sokulmalıdır. Yâni meselâ, ay- lık veya iki aylık devreler İtibarıyla" Odalar kanalıyla Odalar Birliğine ya- pılan müracaatlar tasnif ve tetkike tâbi tutulmalı ve yapılacak bir elemey- le ithalâtçılara dağıtılmalıdır. Bu sistemin tabii ki, bu kadar ba- olamıyacağı muhakkaktır. Ancak müzmin bir hale e gmiperii gerekli bodbiğeiia alınması da şart Kliring anlaşmaları ai ortaya çıkmış bir mesele değildir. - Bundan önceki devrede, yani 1954-58 seneleri e malı memleketlerden yapılmakta olan ithalât çeşitli huzursuzluklara, şikâ- yetlere yol açmış ve bir türlü de uy- gun bir hal çaresi bulunamamıştı. Tâ 1958 de 4 Ağustos istikrar tedbirlerine paralel olarak A.P.A. ve diğer serbest dövizle ithalât yapılan memleketlere dönülünceye kadar bu problem devam edegelmişti. Bugün, kliring anlaşmalı memle- ketler, 1954-58 devresi kadar proble- matik bir durum almış değildir. Zira serbest dövizli ithalât, ağır aksak da olsa, bir sistem dahilinde işlemektedir. Fakat her halükârda, yani serbest dö- vizle yapılmakta olan ithalât işlese de işlemese de, bilâteral (o anlaşmalı memleketlerden yapılacak ithalâtı bü- tün piyasaya (yapılacak ve muayyen tekeller meydana gelmesini önleyecek bir sistem haline LR lâzımdır. Piyasanın dörtgözle bekledi, 4 Temmuzda GANARİNMAEA. lata ile ilgili rejim ve yönetmelik değişik- likleri arasında piyasanın, bu belirti- len tedbirleri görmek istediği muhak- kaktır. Kliring anlaşmalı , memleketler bir yana, fakat bilhassa teminat vesair para yatırma tedbirleriyle ilgili ola- rak Ticaret Bakanlığının da piyasanın fikrine iştirak ettiği anlaşılmaktadır. Buna karşılık, oMaliye Bakanlığının teminatlar konusunda ve diğer mali hükümlerde daha sıkı tedbirlere git- mek prensipini güttüğü müşahede o- dilmektedir. Ancak Maliye Bakanı Ferit Melenin de. piyasayı canlandır- mak için yeni tedbirler düşünüldüğünü ve kredilerin arttırılması vesair yol- larla deflasyondan kurtulma çareleri- nin araştırıldığını belirtmesi, ithalât- taki mali hükümleri gevşetmek konu- sunda Maliye e Ticaret Bakanlıkla- rının birbirlerine (ooldukça (o yaklaşa- cakları kanaatini uyandırmaktadır. Herhalde 4 Temmuzda yapılacak Dış Ticaret Rejimi ve ithalât Yönet- meliği değişiklikleri (o piyasada büyük bir merakla beklenmektedir.