12 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

12 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

JALE OKUYUCULARIYLA 442 sayılı oOAJAKİS'te Özer Berkay isimli okuyucunuzun mektubu ve sizin ona vermiş olduğunuz cevap beni bir hayli düşündürdü. oOkuyu- cunuz kazancının mahdut olduğun- dan şikâyet ederek, eşinin çalışma- sını istiyor ve bunu eşine kabul etti- rememiş olacak ki sizin bu konuda yardımına müracaat ediyor. Siz de onu, bu çok medeni düşüncesinden ötürü tebrik ediyorsunuz. Özer Berkay gibi düşünen erkek- lerin, zannettiğiniz kadar az olmadı- ğını size hemen bildirmek isterim. Hatta bunların, "eve para getirme- yin" karılarını küçümsedikleri ve dışarda çalışan kadınları sık sık bun- lara örnek gösterdikleri de bir vakı- adır. Bu durumda "ev kadınlığı" ne oluyor? Ben bir zamanlar, bir ev kadını olarak, dışarda çalışmayı de- nedim. Ama, çocuklarım perişan ol- dular. oÇocuklarımızı gönül rahatı ile bırakabileceğimiz müesseseler kurulmadıkça, biz anneler için, çalış- manın faydalı mı, yoksa zararlı mı olduğunu kestiremiyorum. Üstelik bu beyler, dışarda çalışan karıların- dan, aynı titizlikle, ev işleri de bek- liyorlar re onlara yardım için küçü parmaklarını bile (o kıpırdatmıyorlar Eğer bir savaş açılacaksa, bence, işi başından aşkın ev kadınına karşı de- gil, hiçbir iş yapmadıkları halde baş tacı edilen bazı o"süs kadınlarına karşı açılmalıdır. Bu tip kadınla ev- lenen bir çok erkekler, onlardan iş istemek şöyle dursun, onların işleri- ni yapıyorlar. Sizden, "ev kadınlığı"nın önemini belirten yazılar bekleriz. İyi bir ev kadını memleketin hem iktisadi, hem de sosyal hayatında önemli bir rol oynar zannediyorum. Yaptığımız iş küçümsenmesin. Ülkü Öztuna - Şişli Ev kadınlığının çok önemli bir iş olduğunda sizinle tam bir anlaş- ma halindeyim sevgili okuyucum. Ancak, Özer Berkay da bu konuda aksi bir fikir ileri sürmüş değil. Ev kadını gerçekten de, toplumun temeli AKİS/32 CANDAN KONUŞUYOR olan ailenin I numaralı yönetici un- surudur ve benim inancıma göre, ba- zı kimselerin tam manasıyla değer- lendiremedikleri "ev kadınlığı", top- lum kalkınmasında çok önemli bir rol oynıyabilir. Yani ev kadınlığı o başlı başına bir iş, yetişme, bilgi, kültür isteyen bir İhtisas işidir. Ne var ki, başka gerçekleri, oOmeselâ bir Özer Berkayın gerçeğini de gözden kaçır- mamak lâzımdı'. Bugün, birçok toplumlarda oldu- ğu gibi, bizde de aile, artık tek kişi- nin kazancı ile zor geçinmektedir. Bu durum karşısında ne olacak? Ai- lenin bütün fertleri, cins farkı gözet- meksizin, hayatlarını kazanacak şe- kilde, bu inançla yetiştirilecek. oKa- â u dışardaki işlerinden çekil- larda da, ista- bu durum, ev işleri lümü" zorunluluğunu tabiatiyle orta- ya koyar. Erkek, ailenin geçimini temin eder, ailenin diğer fertleri ona yardımcıdır. OE adını, evin bütün işlerini tertipler, ailenin diğer fertle- ri ona yardımcıdır. Bu prensipler ele alındığında, ev kadınlığının bütün ö- nemli her zamandan çok meydana çıkacak ve hayat mücadelesinde, her Sahada iş bölümüne doğru giden ai- le fertleri birbirlerini, - meselelerini daha iyi anlıyacaklardır. Bir kadı- nın, dışarda ve içerde, bütün sorum- luluğu üzerine alarak, öldürücü bir çift mesaiye katlanması cihette ki in- safsızlık olur. Ama, merak etmeyin, ben de size haber vereyim ki, yalnız- ca buklelerini, yapma benini düğün en ve yatağına yemek taşıtan kadınla- rın modası da çoktan geçmiştir. Güç bir doğum yaptım. Hastahane- den eve dönünce, annem çocuğu mecbur Çocuk simdi altı aylık ve hâ- alıp kendi evinde 'bakmaya kaldı. lâ annemlerde. Artık tam, mânasiyle iyiyim. oOÇocuğuma bakmak istiyo- rum. Fakat çocuk bana hiçbir oya- kınlık göstermediği gibi, anneme de fazla düşkün. Odada yalnız kalsak, onu arıyor. cağımı şaşırdım. Çünkü çocuğu istiyor. Sıhhatimi bahane e- derek, durumu uzun zaman kendisin- den gizledim. Annem ilk zamanlar bana kıyamıyordu, şimdi çocuğa kı- yamıyor. Birgün, şaka yollu, ""Siz gençsiniz, kendinize başka çocuk do- run" dedi. Bu fikre benim de ak- lum yatıyor, ama kocama açamıyo- rum. Bir okuyucunuz Sakın ha, böyle birşey yapmayın! Çocuğa anneniz kadar iyi baka- mamak duygusuna kendinizi kaptır- mış görünüyor ve bundan ıstırap du- yuyorsunuz. Annenizin çocuğa düş- künlüğünü de pek âlâ biliyor, Onu kırmaktan korkuyorsunuz. Ne ken- di kendinize, ne kocanıza, ne de ço- cuğa karşı bunu yapmaya hakkınız vardır. Anneniz de "suni annelik"ten gerçek anneliğe geçince, o göreceksi- niz ki daha mutlu olacaktır. Çünkü böyle bir sorumluluk ona da ağır ge- lecek, meseleleri zamanla başka tür- lü görecektir. Değil bir anneanne, hattâ bir yabancı hile, bir gerçek an- nenin yerini tutabilir. Ama bunun için ciddi sebepler olmalı ve çocuk her bakımdan yâlnızca bu şahsa bağ- lı bulunmalı, iki evli olmamalıdır. Ço- cuğu birdenbire, okopararak, yın. Anneniz size gelsin veya siz onda kalın. Gitgide annenizi daha az görsün ve çocuğun her işini, neniz yanınızda olsa da, , siz yapın. Size karşı gösterdiği hırçınlık o bile bir fazla ilgidir. alma- Göreceksiniz, çocuk kısa zaman- da sizin olacak. Tabii, bu yakınlığı baha ile beraber göstermeniz de şarttır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: