TÜLİ'den Haberler O gün sabahleyin erkenden-kalkan Yenidoganli iki hanım, telâşla işe giriştiler. (o Azıklarını hazırlayıp bir mendile sardılar. Birbirlerine haber saldılar. Sonra diğer komşularıyla temasa geçip aşağı yukarı şöyle 5-6 aile oldular ve Ulusun yolunu tuttu-, lar. Türkocağı Nikâh dairesinin önü- ne geldiklerinde saat 10 sularıydı. Çi- menlerin üzerine oturdular. Bu Yenidoğan semtinin sakinleri- ni diğer bazı semt sakinleri takip et- ti.- Vakit geçtikçe kalabalık arttı. Gelip geçenler "ne oluyor" merakıy- la kalabalığa sokuldular. Bir kısmı ısmı da -işi gücü olmayanlar- takı- lıp kaldılar. Mere böylece bü- yüdü de büyüdü.. Ama gerçek kala- balık öğleden, sonra 14 sularına doğ- ru arttı. Bu defa e YT den farklıydılar. Otomobilleri mini- büslerle geliyorlardı. . Toplu halde kümeleşiyorlar, atalarında fısıldaşı- yorlar, sinirli sinirli sigaralarını tüt- türüyorlar ve gözleriyle, küçük mey- dana gelen otomobilleri takip ediyor- lardı. o Sonradan gelenlerin endişeli ikâh sa- şüncesiyle salona girmişler ve sırala- ra çöreklenmişlerdi. Öğleden sonra gelenler bu duru ma pek üzüldüler. Kendileri “dışarı- da a ri, saat 16'da yapılacak nikah tö- teninde hazır bulunmaları ve kendi* lerine söylenilenleri tatbik etmeleri gerekmekteydi. Defile Saat 14'e doğru kalabalık aniden dalgalandı. Bu defa gelenler şık hanımlardı. Akerin hanımı-, Bayan Benderlioğ- lu, Bayan Ölçmen -Himmet Ölçme- nin hanımı- Kalabalık faktan fısıldamalar ve sesler yükse- lerek tezahürat şeklinde bağrışmalar oldu. arda kalabalık, göğsündeki mücevherattan dolayı gözleri kamaş- tıran bir hanımı ziyadesiyle merak Bayan Aker -Abdullah, etti. Hanım pek ateşliydi. Sağa so- la koşuyor, arada bir "Baksınlar, gör- sünler, duysunlar nasıl olurmuş" di- yordu. Sözlerinin mânasını pek kav- rayan olmadı. Ama hanımın hüvi- yeti anlaşılınca mesele aydınlandı. Bayan, Operanın, bir zamanlar eğ- lence organize etmesiyle şöhret ya- pan terzisi Sabiha Erdoğdu hanıme- fendiydi. Eski dost, zamanında Köşk- te tertip edilen eğlencelerdeki usta- lığını şimdi Türkocağı nikâh salonun- da denemek istiyordu! Yüksel ve İpek Menderes Şan olsun!... Kalabalık, koşuşanlar, içeri girip vazifesini ifaya uğraşanların omah- şere çevirdiği salonun içi ve dışı sa- at 14.30 sıralarında Tören 16 da ya- pılacaktı, birden sessizliğe gömüldü. İçendekiler dışarıya uğradılar. Kah- verengi oObir Volkswagen otomobilin kapısını melon şapkalı bir adam aç- tı,. Hürmetle bir hanımın önünde e- ğildi. Otomobilden Bayan Berrin Men- deres, indi ve kalabalığı görünce bir an durakladı. Melon şapkalı zat gu- rurla hanımefendiye baktı. Sonra kalabalık üzerinden bakışlarım geçir- di ve gene hanımefendiye nazarlarım yöneltti. Orhan Cemal Fersoy durumdan memnundu. Çabası boşuna gitme- miş, istenilen olmuştu. Meydan ka- labalıktı. Sanki bir nikâh töreni de- $il, bir miting havası vardı. o Siyah Sözlüklü, reklâm meraklısı avukat fotoğrafçılara poz verdi. . Bir başka adam Ancak memnun bakışlı adamın bir ara neredeyse gözü dönecek gibi oldu. Genç, zayıf bir delikanlı sağa sola koşuyor, emirler veriyor, kimini ıyor ve bazı çev- relerde haklı bir takdir topluyordu! Orhan Sakarya adlı, AP Gençlik ocakları Genel Başkam olan gencin hareketleri eyi m atmışken Birşeyler ölecek oldu, tereddüdü savdı ve sonunda elinin tersiyle Sakaryayı silkelemekle (o ye- tindi. Bu hareketiyle AP'li gence adeta bir ihtar vermiş ve boyundan in işlere karışmamasını ima et- mişti Gerçek, iki şahsın karşılaşmasıy- la biraz aydınlandı. o Yüksel Mende* resin saat 16da yapılacak nikâh tö- renine davet edilenler sadece iki aile- nin dostları değildi. Fersoy, evvelâ gazeteleri vasıtasıyla, sonrada eski Ocak Başkanları, Bucak Başkanla- rı marifetiyle etrafa haber salmıştı. Sağlanan kalabalığın yapacağı nk hürat, Menderes ailesinin en büyü oğlunun sadece nikâh törenine a adeta bir geçmiş devre yapılacaktı. Doğrusu istenirse gerek Fersoy, gerekse Sakarya neticeden memnun oldular. Nikâh töreni kalabalık do- layısıyla oyapılamadı. Törenin eve nakli bir başka kargaşalığa ve mem- nun edici olaylara sebep teşkil etti. Nihayet gazetelerde yayınlanan ha- berler, tertipcileri daha da sevindirdi. Olaydan kârlı ve zararlı -çıkanlar mevcuttur. Olayı izliyenlerin belirt- AKİS/21