12 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

12 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER, "O çeşit solcular"ın hedefi: İşçiler Ava giden avlanır te "Eksik olmayın.. Tiz»!" oluyor Bu çekingenlik, hareketin bilhassa yayın organlarının tutumunun, ren* ginin, şimdiye kadar verdikleri i Teşekkür oede- simlerin doğurduğu allerjinin bir cid- di handikap olduğunu bilip "public relation — umumi efkârla temas" larını ona göre düzenlemelidirler. Şimdilik herkes, bekleme devresin- dedir. Adalet Kuş diliyle suç "Bu hafta, Ataç adlı bir derginin yazı islerini fülen idare eden i. Afşar Timuçin ile oraya yazı tercü- me eden Doç. Adnan Benkin komü- nizm propagandası 'yaptıkları iddia- sıyla tevkif edildikleri duyulunca çok kimse bahis konusu dergiyi ve yazı- yı aradı. Ama dergiyi bulup da ya- zıyı okuyanlar derin bir hayrete düş- mekten kendilerini alamadılar. Hay- retin sebebi, Savcılığın ve onun tale- bi üzerine teşkil edilen bilirkişi kuru- lunun saygıdeğer üyelerinin (o -Ord. Prof. Sulhi Dönmezer, Prof. Naci Çensoy ve Prof. Nurullah Kunter- na- ili olup da yazıda bir komünizm pro- pagandası (yapıldığını keşfedebilmiş olmalarıdır. Zira Ataç dergisinin bü- tün yazıları, kus diline çok yakın bir dille yazılmaktadır ve bu dile dergi- de "öztürkçe" veya "arı dil" denil" inektedir. İşte, dergiden bir örnek: "Temel olgubilim ( hiçbir bakım- dan çağımızın burjuva felsefesini aş- mış değildir. . Daseinin tarihselliği, gerçi, -sözde kalan tanımlanması ba- lamandan- Heideggerin insan bilimin- de verilerin ilkidir, Ama, bu insan AKİS/10 biliminde, somutluğuna ve gerçekliği- ne güvenebileceğimiz tek tarih olan iktisadi ve toplumsal tarihe bağlılık damgasını vurmakla, hareket nokta- sı olarak tek başına kişiyi ve onun yaşantılarım ele almakla, Heidegger, nitelik bakımından öteki burjuva düşünürlerin başvurdukları okuram- sal araçlardan pek 2 olmayan a- raçları kullanmış oluyo Bu kuş dili çözülün bilirkişiler de yazıda komünizm propagandası- nın yapıldığını bildirdiklerinde, sav- cılık sorumluları tevkif talebiyle ve kemede, yazının ilmi bir etüd oldu- gunu, Fransanın Ünesco Temsilcisi ve Kültür Bakanının yardımcısı, Fransız Sanat ve Edebiyat Genel Di- rektörü Gaeton Picon'a ait bulundu- gunu bildirdiler. Mahkeme, buna rağ- men tevkif kararı verdi ve Benk ile Timuçin cezaevine, Kayhan Sağla- mer ile Sağlamerin başına derdi aç- mış olan yazının yazarı Alkili çın ya- Umumi efkarda akisler şitli akislere yol açtı. Bunlardan en önemlisi, nihayet bir fikir suçu olan bu çeşit vakalarda hükümden evvel tevkif yoluna gidilmesinin yarattığı memnunsuzluktur. Böyle bir usül, maalesef muhafaza ve tatbik edil- mektedir. Halbuki bu tatbikatın eski devirde eski iktidarı ne kadar sevini" siz hale getirdiği şöyle bir hatırlana- cak olursa usulde israr etmenin mah- zuru derhal ortaya çıkar. Tevkif mü- essesesinin yeniden ogözden geçiril- mesi, sınırlandırılması ve o bilhassa bu âdetin beyanname (o yayınlamak gibi açık tahrik sayılamayacak fi- kir suçlarında kullanılmasının önle- nilmesi bu son vesilelerle (yeniden ciddi lüzum halinde ortaya çıktı. Başka bir netice, meşhur 142. Maddenin böyle sık tatbikatla -son tatbikatta bahis konusu yazının bir ilmi inceleme yazısı olduğu gerçeği- ni gözden uzak tutmak imkânı yok- tur- metin olarak değil, ruh olarak yasak edildiğini bildirmektedir. -- kızılların o istikamette kampanya açmaları da bu yüzdendir. Ama ko- münizm propagandasının elbette ki yasak edilmesi lüzumunu kabul eden- ler arasında dahi 142. Maddenin, ya- zılışındaki boşluklar yüzünden esa- sından haksız, hürriyetleri kısıcı za- rarlı addedilmesi (oçarşıdaki pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktır. Bu bakımdan 142. Maddenin,ruhuna uygun bir reaksiyonla ele alınması artık şart halindedir. haftanın başında, iki so- rumlu fikir adamının eline kelepçe a galeyan o büsbütün arttı e C.H. P. Grubu dahi Hükümet nezdinde harekete geçti. Bu, böyle hallerde her adımın ne kadar dikkat ve basiretle atılması gerektiğini bir defa daha ortaya koydu. İki sorumlu fikir adamı, haftanın ortasında kefaletle tahliye olundular. Idare k-1ı memnu! . Pazartesi günü Ulaştırma Bakanlı- ğının Bakana ait toplantı salonun* da saat Il sıralarında toplanan Ba- sın mensupları birbirine, toplantı sa- hibinin neler söyliyebileceğini yor, aralarında bir nevi toto oynu- yorlardı. Toplantı a Ulaştırma Bakanı Rifat Öçten: Öçtenin şikâyeti, “akkında Basın- da çal haberlerdendi. Bunlar asıl- sızdı. . Bunlar bir muayyen gayeyle yapılıyordu. Bunları yazanların be* lirli maksatları vardı. Ulaştırma Ba- kanı bakanlık koltuğuna oturduğun- dan bu yana Koalisyonun gerektirdi- ği protokolün dışına çıkmamış, ne yapmışsa Hüküm Başkanının em- riyle yapm Kendisine söylenen, 1950 Vndan itibaren politik sebep- lerle o işinden olanların vazifelerine iadesiydi. Bu masum dilek de elhak Öçten tarafından yerine getirilmişti! Gazeteciler birbirine baktılar. Ba- zılarının yüzü pek güleçti. Bazıları düşünceyle kaşlarını çatmışlardı.. Bakan rahat koltuğunda bunla- rı söyler, hakkında yayın yapan der-

Bu sayıdan diğer sayfalar: