YURTTA OLUP BİTENLER tilâlden sonra suçları sabit olmuş iki müstahdemle ilgiliydi. 57004 sicil numaralı Davut Bogetle, 52877 sicil numaralı Şehmuz Bogetin ise alın- maları Bakan vasıtasıyla isteniyordu. raz etmek istedi. İntikam! Öçtan meşhur Müdürler Kurulunu topladı. Genel Müdür ve dört Genel Müdür Yardımcısından müte- şekkil heyet Öçtene son derece bağ- lı, Bakanlarını pek seven kişilerden müteşekkildir. Hele ikisi Öçten ta- rafından alınıp getirilmiştir ve bu, Öçtenin paravanalarından biridir. Zi- ra bunları, Kemal Satır kollarından tutmuştur! Ece Öçten, bu vasiyette, sadece eski DPliler lehinde partiz: lık yapıyor sayılabilir mi? İhsan Pulak, Neylan Ünsaç, Mu- hittin Ersun, Hakkı Ugan ve Habib Germiyanlıgilden Omüteşekkil kurul alelacele Özmeleğin emeklilik emri- ni çıkardılar. Kâğıda işlediler ve kendisine tebliğ ettiler. İş okadar acele yapıldı ki, evrakın numarasını mekli oluyordu. Ama Özmelek kade- rinde pek yalnız kalmadı. Bitirdiğimiz haftanın başlarında yaptığı Basın toplantısından sonra Öçten Devlet Demir Yollarından al- tı kişilik bir grubu daha emekliye ayır üşavir Şinasi Erdal, Hare- ket Reisi Ahmet Onur, Etüt ve Plân- lama Dairesi Adisi Sami Duran, ay- müşavirlerinden Rıza Üçüncü İşletme Müdürü Eftal Arıkan, İkinci İşletme Müdü- rü Feyzi Şenol, Zat İşleri Başkan Yardımcısı Mustafa Barlas, Zat İşle- ri Müh. Ş. Md. Cemil Tarım, Etüd Plânlama Müşaviri Naci Arıkan, İs- tatistik Dairesi Başkanı Muzaffer Berkman, Sağlık Dairesi Başkan Yardımcısı Dr. Ferit Erkök, itiraz Tedkik Komisyonu üyesi Şahap Gök- göl, Teftiş Heyeti Başkan Yardımcısı Irfan Orbay, Teftiş Heyetinde Baş- müfettiş Malik Ertür, Yol Dairesin- den Halit Arısan, Sadık Taral. Şube tin Denizcioğlu, Muhasebe Dairesin- den Adli Akıncı, İkinci İşletmeden Osman Nuri Erkanlı da haşmetli Öç- . tinin son kurbanları oldular. , Kurbanların ahlarım ise Yeni Istanbul, hiç bir tereddüde mahal bi- rakmayacak açıklıkla şu manşeti çö- kerek bildirdi: AKİS/12 Raif Özmelek Kurmayofobi "Emekliye sevkedilenler 27 Ma- yıstan sonra asılsız şikâyetlerle me- murlar arasında huzursuzluk (o ara- tanlar ve ehliyetsiz olanlarla emekli subaylar!" Hadiseyi öğrenen bir politika a- damı tefsiri söyle yaptı! "— Ece, C. H. P. nin Çelikbaşı var, tabii Y. T. P,, nin de Öçteni ola- cak. C. H. P. li Bakan 39. Maddeyi kullanır,, haksız muameleler yapar, Danıştay kararlarını dinlemez, ona 3 bakan ses çıkarmaz, sonra zaval- çten aynı şeyleri kendi Bakanlı- e yapınca sayın Başbakan za- valı Alicana şır. e varmış, bunda? Üstelik Çelikbaş hep ken- di adamlarını kayırıyor. Öçten, C. H. P. lilerin adamlarını da mahrum etmiyor. Bu başa, bu traş!" Tefsirin yapıldığı sıralarda C. H. P. Grubu, Çelikbaş hakkındaki Gen- soru açılması talebini usule pek uy- gun şekilde reddettiğini bildiriyor ve meseleler kendisine anlatılmak isten- iğinde "Dinlemek istemiyorum.. .Din- lemek istemiyorum.." diye kulakla- rını kapatıyordu. Her halde dinlerse, yıllar yılı 89. Maddeye kargı mücadele etmiş bu partinin Meclis Grubu, en azından vicdan sızlaması hissedeceğinden e- min bulunuyordu. Petrol Bekleyen tasarı Bundan üç ay önce, Ticaret Bakan- lığından Bakan Muhlis Etenin imzasıyla, Başbakanlığa bir kanun tasarısı gönderildi. Tarih, 11 Eylül 1962 idi. Tasarıda Türkiye Petrolle- ri Anonim Ortaklığı ila Petrol Ofisin bir şirket halinde birleştirilmesi, bu suretle petrol sanayiimizin müstahsi- li ile dağıtıcısının aynı idare altında işlemesinin temini derpiş olunuyordu. Tasarı, bugünlerde "Sekizler"e gire- cektir. "Sekizler" Başbakan Yardım- cısı Ekrem Alıcanın başkanlığında bulunan, bir nevi İktisadi Koordinas- yon Heyetidir ve sekiz Bakandan müteşekkildir. Tasan, 5 Yıllık Plân- da ifade edilen bir görüşü gerçekleş- tirmektedir. Buna rağmen, tasarının e. ler"e kadar gelişi kolay olmadı. Zi petrol işleri bugün, Türkiyede de, sa vaş olmasa bile bir takım gerilla mu- harebelerine sebep teşkil edecek ö- nemi kazanmıştır ve büyük şirketler yavaş yavaş vasiyet almaya başla- şlardır. Mersinde, diğeri İs- tan bulda olan iki büyük rafineri bu ilginin ham sebebini, hem delilini teş- kil etmektedir. Türkiyede Petrol Ofis, bir mana- sıyla, anasından fince doğmuş evlât* tır. Zira Petrol Ofis, bir dağıtım teş- kilâtıdır ve Türkiyede petrolün bu- lunup ciddi şekilde çıkarılmasından önce kurulmuştur. Eğer önce pet- rol bulunmuş olsaydı, şüphesiz Pet- rol Ofis o teşkilâtın bir kolu olacak- tı. Fakat petrol daha sonra çıkınca, istihsal ve dağıtım ayrı teşekküller halinde gelişti. Petrol Ofis, yabancı sirkatler ge- lip de piyasaya katılınca, yani ser- best rekabetin içine girince kuvve- tindin çok "ey kaybetti. Bu Ofis, a- sağı yukarı her yıl piyasanın yüzde dördünü rakiplerine kaptırmaktadır. Halbuki, Batman civan hariç, türk petrolünün dağıtıcısı bu teşkilâttır. Diğer şirketlerin dağıtım teşkilâtı, tabii kendi mallarının satışını tercih etmektedirler. Plânda, Petrol Ofisin ana teşkilâta bağlanması suretiyle veriminin artacağı hesaplanmış ve birleşme o sebeple derpiş edilmiştir. Hattâ bu, 1992 icra Plânına konmuş, fakat çok kanun gibi o da takılıp kal- mış ve çıkmamıştır, Bir takım frenler Bazı çevreler, tasarı hazırlanırken İşe temelinden muhalefet etmiş- ler, böylece bir birleşmeye lüzum ol* madiği görüşünü savunmuşlardır. Fakat o tutum pek tutmamıştır. Bu- nun üzerine taktik değiştirilmiş ve iki teşkilâtın bir şirket halinde de- gil, bir iktisadi devlet teşekkülü ha- linde birleştirilmesi ogerektiği ileri sürülmüştür. Kurt gibi şirketlerin,