12 Ocak 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

12 Ocak 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kelepçe Meselesi Her hadisenin, memleketteki havayı yenemediği için. Hükümet aley- hinde istismar konusu olduğu bir sırada iki fikir suçu sanığının eli- ne kelepçe vurulması yeniden bol mürekkebin akmasına vesile verdi. Yazıldı da, yazıldı.. Hem, çok zaman haksız yazanlar bu sefer yerden göğe kadar haklı olmanın zevki ve şevkiyle yazdılar. Gerçekten de, olur mu böyle şey? Sen, om yıl bir görüşün şam- piyonu olarak savaş, kötüyü devir, yerine geç, sonra tıpatıp onun gibi davran! Fikir adamı suç işlemez mi? İşler. Cezası da vardır. Görür. Ama adliyeye, elinde kelepçeyle götürülmez. Yalnız, bu hadisede işin esası bu değildir. Bu mecmua böyle bir hadise Menderes Devrinde cereyan edince kıyameti şundan koparırdı: Nedir bu zihniyet! Şimdi, bütün gücüyle şöyle haykırmak istiyor: Ne- dir bu çapulculuk, süflilik, dağınıklık ve başıbozukluk! Bir nizam vere- rek yok mudur, bu İşlere! Zira, fikir ya e kelepçe takılmaması Hükümetin ta ken- disinin görüşüdü Hüküm fikir suçu sanığına kelepçe takılmasını değil, takılmamasını prensip iye kabul etmiştir. Ama bunu, tatbik et- tiremiyor. Kim taktırmıştır bu kelepçeyi ve niçin taktırmıştır? Ceva- bı aranacak sual budur ve bunun altında bir bit yeniği sezmemek için kör olmak lazımdır. Ciddi Hükümet, derhal tahkikat açıp Kya açığa çıkaran ve ondan sonra gereğini yapan hükümettir. Çünk - lepçeyi vuran, onu aslında iki komünist propagandası sanığının il ne vurmamıştır. İktidarın prestijine, hattâ şerefine, haysiyetine vur- muştur. Ne, İktidarı bu hazin manzara kadar zedeleyebilir, yaralayan bilir di? Hangi muhalif, hangi ajan bu derece tesirli olabilirdi? Kelepçe Hadisesinde mesele budur. Kelepçe Hadisesi, bu hüküme- tin nasıl ve nelerle yıprandığının ibret dolu misalini teşkil etmektedir. Eğer bunun üzerine eğilinmezse, inan olsun, İsmet Paşa Hükümetini ağzıyla kuş dahi tutsa İsmet Paşa bile kurtaramayacaktır ve kelepçe- yi takanlar, yahut taktıranlar bunun teminine baş koymuş olanlardır. Fikir suçlularında kelepçe Hafıza- i beşer nisyan ile malül dedikse... gi ilani AKİS- ve gazetelere ağın dolusu -eski bir ( alışkanlıktan ileri gelmektedir. veriştirirken orta boy- lu, ciddi yüzlü bir adam elindeki ye- şil kâğıda bakıp gülümsüyor ve baş vuracak bir yer arıyordu. Adamın adı Raif Özmelekti. Ocak ayının 5'i- ne kadar DDY Personel Dairesi Baş- kan! olarak görevliydi. Elindeki ye- şil kâğıda gelince, 5434 sayılı kanu- nun meşhur 39. maddesi -Görülen lü- zum üÜzerine- gereğince oemekliye sevkedildigini bildiriyordu. Özmeleğin hikâyesi son günlerde duyulanlardan farksızdır. DDY Per- sonel Dairesi * Başkanlığında iki yıla yakın bir zamandan beri çalışan Öz- melek 2. Koalisyonun Ulaştırma Ba- kam tarafından, koltuğa oturur o- turmaz göze kestirilen obir kişidir. Üstelik Bakanla arasında, küçük fa- kat işin özünü teşkil eden olaylar da cereyan etmiştir. Personelin bir yerden bir yere tâ- yini, yeni personel alınması işleri Öz- miştir- bazı prensiplerinden inhiraf etmemekte, Bakanın emirleri Özme- lekin tutumuyla tamamı tamamına karşı karşıya olmaktadır. tün patırtı, diğerleri gibi. buradan başladı. evvel, bir gün Bakan Öçten, Özmeleğe birkaç kişinin işe alınma- sı gerektiğini söyledi. Mesele şuydu: Askere giden eski DDY mensupla- rından 147'si müracaat etmiş ve işe alınmalarını istemişlerdi. DDY kad- roları doluydu. zmelek (meseleyi Ancak birkaç eski iş- çi Bakanı zayıf noktasından yakala- mışlar, yanma çıkıp, her eski DP'li gibi mağdur olduklarım, Sivaslı bu- lunduklarını o anlatmışlardı. hassaten bu kişilerin işe alınmasını istedi. Muhasebe Müdürü itiraz et- ti ve bir de küçük nükte yaptı: "— Beyefendi, şayet bunlara bu kadar yardım etmek istiyorsanız ce- binizden her ay 5 ser lira verin, memnun olurlar. Özmelek sonra 3 Di istisna oyapa- mıyacağını, 147 kişinin birden işe a- lınmasına rıza gösteriliree razı ola- bileceğini belirt Bir başka bir başka gün ce- reyan etti. Lebib Çakmak adındaki bir zatın 100 liralık bir kadroyla DDY'na tayini istendi, Özmelek bu kadrorun kritik bir kadro olduğunu, DDY camiasında pek çok kimsenin bu kadroya kavuşmak için senelerini harcadığını, böyle bir tâyinin Ohak- kaniyet ölçüleri dışında olduğunu söyledi. Ama tâyin yapıldı! Gene bir olay, Özmelegin sabrı- nı adamakıllı taşırdı. Bu defaki, İh- AKİS/11

Bu sayıdan diğer sayfalar: