SANA T Haberler Leylek havada, Birsel yolda Ozan Salah Birsel, bu yılleyleği ha- vada görmüşe benzemektedir. Du- rup dururken uzunca yolculuklara ktı. ndan bir süre önce Ankara Ü- rlük, hem basımevciliğin şans getirdiği söylenebilir. Basımevi müdür lüğüne baslar başlamaz hemen bir çağrı aldı. Almanyaya gitti. Yalnız Almanyaya gitse iyi, oradan da kısa süreli bir Belçika ve üç dört günlük bir İngiltere yolculuğu yaptı, döndü. Daha müdürlük koltuğuna şöyle bir iyice oturup da ısınmaya pek de za- man kalmadan ikinci bir Avrupa ge- zisine çıktı. Bu gesisi İtalyayla Fran- saya.. Biraz Romada, biraz da Pa- riste kalacak. Bu gezisi resmi değil, özel bir gezi. Yıllık iznini aldı, ondan yararlanıyor. Birselin Almanya gezisi ilk yurtdışı gezisi olduğu için biraz acemilik çekmişti ama. şimdi bir usta gezgin gibi hareket edeceğinden kim- senin kuşkusu yok. İlk geziden bir teyple dönen Bir- sel, artık ustalaştığına göre, bu sefer ie daha işe yarar mallarla dö- ecekti Yeni Kaplar Bir yandan okunmuyor, satılmıyor diye şikâyet ediliyor ama, bir yan- dan da, mâşallahı var, kitap yayını devam ediyor. Son çıkan kitaplardan önemli bir kaçını kısaca tanıtmakta fayda var: Suat Kemal Yetkinin aşağı yuka- rı bir yirmi yıl kadar önce yayımla- nıp, çok kişinin göremediği "Sanat Meseleleri" adlı kitabı bu sefer "de Yayınevi"nce çıkarıldı. Yetkin, kita- bı ikinci basım için yeniden gözden geçirmiş, gerekli düzeltmeleri oyap mistir. İlgiyle okunacak, yararlana- cak bir kitaptır. İş Bankası yayınları arasında üç cildi daha önce yayımlanıp da, dör- düncü ve son cildi kalan Homerosun ünlü destanı İlyadanın Azra Erhat - A. Kadir çevirisi büyük yankılar u- yandırmış, geçen yıl da Türk Dil Ku- rumunun çeviri ödülünü kazanmıştı. İş Bankası, yayınların ardını kesiyor söylentileri çıkınca "aman, şu İl- yadanin son cildini de çıkarsalar da sonra ne yapacaklarsa yapsalar" çok kişinin yüreği ağzına geldi. Neticede, İş Bankası bu ünlü ese- rin dördüncü cildini de yayımladı ve okuyucuları rahata kavuşturdu. Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Haldun Marlalı, bundan kısa bir süre AKİS, 6 AGUSTOS 1962 önce "Leylek Sultan" adlı bir çocuk oyununu bastırmıştı. Oyun daha önce Çocuk Tiyatrosunda da oynanmış, il- gi görmüştü. Marlalının bir de "Deli İbrahim" adlı başka bir oyunu var- mış. Marlalı, "sahneye oçıkaramadı- ğım bu oyunumu hiç olmazsa kitap halinde yayımlayayım" demiş ve bas- tırmış. Kitabın temiz, güzel bir baskı- sı var. Avni Dökmecinin vaktiyle Anka- rada yayımladığı Kaynak adlı bir sa- nat dergisi vardı. Kendi ölçüsünde ya- rarlı, ilgi çeken bir dergiydi. Sonra Dökmeci ne yaptı yaptı, on cildi aş- kın yayınlanan Kaynakı kuruttu. Ta- bii bunda bütün suç Dökmeciye yükle- nemez ama, suçun büyük payı da ge- ne ondadır. İşte o Kaynak dergisinde sık sık yakışıklı resimleri de yayım- lanan bir ozan vardı: Kemal Özgür. Özgür ozan Akbanka geçip de perso- nel şefi olunca, şiirden elini eteğini çekti sanki. Yıllardır ne dergilerde, ne de gazetelerde göründü, Yalnız ya- kışıklılığını elden geldiğince koruyor, şefliğini (osürdürüyordu. i çinde "Üçüncü Bahar" kitabının üzerinde Kema okundu. Eski dostları sevindiler. De- mek Özgür gizli gizli çalışıyormuş. Kitabın arka kapağında verilen bilgi- ye göre. bir ikinci şiir kitabı ve bir de deneme kitabı hazırmış. Özgürü yeniden sanat alanında görmek, onu seven dostları için bir müjdedir. Sönmüş Meş'ale 1928 yılının bir Yedi Meşalecileri var- . Bunlardan biri de Sabri Esat Siyavuşgildi. "Odalar ve Sofalar" o- zanı olarak bilinirdi. Siyavuşgil son- raları ozanlığı bıraktı, bilimciliğe 6- zendi, direndi, profesör bile oldu. Ga- zeteciliğe özendi ve başardı. Yıllar- dır Yeni Sabahta fıkra yazarlığı yap- maktadır. Yapar yapar, kim ne diye- bilir? Kimler fıkra in yapmı- yor m Siyavuşgil yapaması şte bu Siyavuşgil, rip taa fıkra köşesini 5 Yıllık Kalkın- ma Plânının diline ayırmış. Plânın di- linin türkçeleştirilmesine, Plânlama Salah Birsel "Düşem yollara yollara” Teşkilâtının Türk Dil Kurumu ile iş- birliği yapmasına fena hâlde içerle- miş, almış kalemi eline, bir yandan Pilânlama Teşkilâtına, bir oOyandan Türk Dil Kurumuna vermiş, veriştir- miş. Bu plânın dilini düzeltmek te ne oluyormuş? Demek Plânda bir "za- af" varmış ta, Plâncılar, kimseler an- lamasın diye anlaşılmaz bir dile çevir meyi kurtuluş yolu saymışlar! Daha buna benzer neler.. Asıl önemli nokta, Siyavuşgil bü- tün bunları söyler, Türk Dil Kurumu- leri kullanmazlık da edememiş. Fık- ra, Sanatçılar arasında görüşülüyor- du. Sanatçılardan biri: "— Siz kusuruna bakmayın Si- yavuşgilin. Sönmüş bir meşaledir o.. Arada bir is çıkarır!" dedi. Bir başkası da : — Hasbi beylik başka türlü na- sıl yapılır?" diye ekledi. Yazın sıcağından kultulmak Çam kokuları altında tatil geçirmek Ancak Her türlü konforu haiz ABA NT Turistik Otelinde mümkündür Nefis tabldotu İtinalı servisi ve anlayışlı NT emrinizdedir idarecileriyle OTELİ AKİS — 434