YURTTA OLUP BİTENLER Türkeş ile Kabibay grubunun ayrı ay- rı şeyleri savunacağı belli oldu. Bu ayrılık, toplantının daha hazırlık saf- hasında suyun yüzüne çıkmıştı. Brükselde toplanan 14 ihtilâlci, doğrusu ya gösterişi pek sevdiklerin- den, çalışmalara üç komisyon' halinde başladılar. Birinci komisyon, cakalı Sosyal İşler Komisyonu adı o altında çalışıyordu. Muzaffer Karan, Orhan Kabibay ve Fazıl Akkoyunludan te- icra etti. Akkoyunlu Türkeşin safında bulunmayı tercih ediyordu. Fikirleri Türkeşe yatkındı. Aşırı milliyetçilik cereyanının altında bulunan "neden leri düşünmeğe ihtiyaç GÖMELER ye- tişme tarzının verdiği insiyaklarla bu Erden müteşekkildi. Er, 27 Mayıs İh- tilâlinin hazırlık safhasında İstanbul' da Erkanlıyla yakından temas etmiş, onun hücresinde çalışmış, bazı mese- lelerde Erkanlıya son derece inan- mıştı. Buna rağmen Türkeşle bera- ber olmayı, daha kolay Ve fikrine uy- gun buluyordu. Emekli jandarma yüz- basısı üzerinde, Erkanlı ve arkadaş- ları fazla durmadılar. konomi Komisyonu meseleler ti- zerine adamakıllı eğildi. Bu komisyo- nun görevi diğerlerine nisbetle biraz daha ağırdı! Çalışmalar, 14 ihtilâlcinin Tür- kiyeye döndükten sonra kuracakları yeni siyasi teşekkülün ilk çalışmaları mahiyetinde oldu. Bu mesai sonunda dağınık fikirlerin organize (oedilmesi düşünülüyor, kâğıda dökülmesi arzu- Orhan Kabibay- Orhan Erkanlı Çifte o kumrular gruba yönelmişti. Karana gelince, Türkeşle olan beraberliği biraz fazla askerce düşüncelerinin sonucuydu. Sosyal İşler Komisyonunun çalış- malarının büyük kısmını Kabibayın i- ki ihtilâlciyle tartışması teşkil etti. Genç Albayı iki ihtilâl arkadaşı iyice tanırlar, 27 Mayıstaki rolünü bilirler, ne derece samimi olduğunu da takdir ederlerdi. Türkeşle olan çekişmeleri- nin sebeplerini de. beraber bulunduk- ları zaman zarfında yakından takip et mişlerdi. Kabibay, meselenin sonunda galebe çaldı. Akkoyunlu tamamen genç ihtilâlcinin tarafına yöneldi. Ka- rana gelince içindeki küçük tereddüde rağmen gene de Kabibayla beraber hareket etmekten kendisini alamadı. Acaip isimli Moral Komisyonu o Er- kanlı, Solmazer, Köseoğlu ve Ahmet 16 lanıyordu. Ancak, Türkeşin gelmesine takad- düm eden günlerde, Brükseldeki ih- tilâlcilerin arasında küçük pürüzler başgösterdi. Türkeş gelince pürüzler büyüdü. Yeni Delhide bulunduğu müddet- çe, yurt içinde kimlerle ve ne şekil- de haberleştiği, kimlerle ve ne şekilde temas ettiği bilinen Türkeş, toplan- tının başında hiçbir girizgâha lü- zum görmeden yeni bir siyasi te- şekkülün Türkiyede muvaffak olması ihtimalinin azlığından ba- isle, mevcutlarla idare tme- nin lüzumunu belirtti. e C. H. P. ile anlaşılmasının imkân -Türkeşe göre- yoktu. Hal böyle cihan ca büyük halk kitlelerini sinesinde ba- rındıran siyasi teşekküle atlamak ge- rekiyordu. nn teşekkül şimdilik A. P. idi. Üstelik A. P. içindeki mücadele, Türkeş gibi düşünenlerin lehine te- celli m A. P. de köşebaşları tutul- muştu. Emekli Albaya, ihtilâle (o kendi- sinden daha fazla karışmış, daha fas- la nüfuz etmiş ve ihtilâli daha fazla benimsemiş iki arkadaşı cevap verdi- ler. Kabibay ve Erkanlı, Türkeşe, dü- şüncelerinin yanlış olduğunu söyledi- ler. Türkeşin içine girmelerini teklif ettiği kitle İhtilâl lâfıyla tüyleri diken diken olmakta, 27 Mayıs markalı si- gara içenlere dahi düşman gözüyle bakmakta, Mayıs ayının 27. gününü takvimlerden' çıkarmayı odüşünmek- teydi. Nasıl olur 14 ihtilâlci bu kitle- ye dayanarak politika hayatına atıla- bilirdi-? İki genç ihtilâlci heyecanlıy- dılar. Erkanlı, aralarına katılınmak istenilen kitleyle taban tabana zıt fi- kirde olduklarını söyledi. Kabibay ise Türkiyede yaptığı temaslar sonu- cunda vardığı yargıyı anlattı. Kabibaya göre, memlekette mev- cut siyasi teşekküllerden şikâyet çok- tu. Hava lehlerineydi. Yeni bir görü- şü, bu fikirlerini kesin olarak, yuvar- lamadan halkoyuna sunacak bir siya- si teşekkülün Türkiyedeki bugünkü si- yasi ortamda şansı vardı. Onun için bu yönden hareket etmek daha doğ- ru olurdu. Erkanlı ve Kabibay daha sonra Türkeşe bazı İhtilâl (o hatıralarından bahsettiler, İhtilâle tekaddüm eden günlerde konuşulanları hatırlattılar. Solmazer ve Taşer iki Orhanı destek- lediler. Ama emekli Albay fikrinden caymıyordu. Doğrusu istenirse (o di- gerleri de fazla ısrar etmediler. ; İki parçalı oyun İşin sonucu, çok evvel bilinen şekilde oldu. 14 lerin oynadığı ooyu- nun perdeleri inerken iki grup teşekkül etti. Türkeş, Baykal ve Ahmet Er bir tarafa, diğer ih- tilâlciler bir tarafa, yöneldiler. Türkeşçilerden Baykal, uzun za- mandan beri Türkeşle aynı fikirde- dir. Türkiyeyi ziyareti Kabibayın te- maslarının bir nevi kontrolü mahiye- tinde oldu. Kabibay bunu bile bile Baykalın yanında dolaşmasından faz- la yakınmamıştır. Esin, Türkeşin grupuna dahilmiş hissini verdiyse de, aslında diğer ar- kadaşlarıyla beraberdir. Genç emekli yüzbaşı herşeye rağmen karşı olduğu fikrin adamlarıyla bir araya gelip kü- çük politik denemelere katılmayı ar- zulamamaktadır. Esini Türkeşci ya- pan, eski Albayın şahsına olan bağ- lılığı ve onda vehmettiği kıymetlerdir. AKİS,6 Oo AĞUSTOS 1962