YURTTA OLUP BİTENLER nu, tabii Kıbrıs işi teşkil etti. Erkin de, misafiri de Adada zaman zaman belirecek (o kıvılcımların oancak iki memleket umumi efkârı soğukkanlı halde tutuldukları ve bunda Basın yardımcı olduğu takdirde alev haline gelmeyeceğinde ittifak ettiler. o Bu- nun tedbirlerinin müştereken alınma- sı gerektiği noktasında fikir birliği- ne vardılar. Bu meselede. Atina Hü- kümetinin daha kritik durumda bu- lunduğu açıktır. Türkiyede Kıbrıs işi iç politikadan çoktan çıkarıldığı hal- de, Yunanistanda Muhalefet bunu Karamanlise karşı bir silâh gibi kul- lanmaktadır. İdare Hukuk'a guguk! Ticaret Bakanı Prof. Di Kİ elini yanlara açara — Ben iktisatçıyım, hukukçu de- im Onun için derdinize deva «la- mam" dediğinde Ticaret oBakanlığı- nın makam odasında buram buram terleyen Ankara Barosu avukatların- dan Abdülkadir Urasın gözleri fal ta- şı gibi açıldı. Sonra kekeleyerek: — Aman beyefendi, nasıl olur? Haklı olduğumuzu biraz evvel teslim ettiniz. Elimizde birde Danıştay kara- rı var. Hakkımızı alamıyoruz" dedi. Fakat isminin başında azametli Prof. ibaresi bulunan gözlüklü Bakan ce- vap vermedi. Mülâkat sona ermişti. Abdülkadir Uras evraklarım top- ladı, sonra Bakanın odasında bulunan Bakanlığın Hukuk müşavirine şöyle bir nazar atfederek kapıdan dışarıya çıktı. Başım daha sert kayalara çarp- mağa niyetli bir hali vardı Eiç, Bir ithalât ve ihracat firmasının avukatı Abdülkadir Urasın o başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gel- memiştir. Hikâye aslında 1960 yılında baş- da devam etti. için ithal edilen ve Eskenazi firma- sına ait bulunan mallan taşıyan Ava- Maria gemisinin Portsaitte ikamete mecbur edilişi malların İzmir Umanı- na bir günlük bir tehirle gelmesine Kol açtı. Meri yönetmeliklere göre Ticaret Bakanlığı malların ithaline müsaade etmedi. Mallar gümrüğe a- lındı. İthalât sirküleri bunu âmirdi. Eskenazi firması da âmir hükümlere baş eğdi. Ne var ki, tam o sırada Pa- kistan ve İngiltereden gelen ve gecik- meyle limana giren ithal mallarına ayrı muamele yapıldığı haber alındı. Firma hemen harekete geçerek kendi- sine de emsallerine yapılan muamele- nin yapılmasını talep etti. Üstelik bu arada Bulgaristandan gecikmeyle gelen bir başka mala da ayni kolay- 20 Averoff uçaktan iniyor Hoş geldi, sefalar getirdi! lık gösterilmişti. Eskenazi Firması, durumu Ticaret Bakanlığına sundu. Müracaata Ticaret Bakanlığı 28.7.1981 tarih ve Özel 14650 sayı ile ve Ekrem Geriş imzasıyla bir cevap verdi. Ba- kanlık yetkilisi cevabında Fuar reji- minin özel birithal rejimi olduğundan bahsediyor ve 4 sayılı sirkülere göre muamele yapılacağını ifade ediyordu. Bereket o sırada bir yönetmelik tâ- dili yapılmış ve malların bir kısmı- nın ithali mümkün görülebilmişti. Bu bakımdan Ticaret Bakanlığı ge- cikmiş bulunan malların 26 bin 470 dolarlığının 1961 İzmir Fuarı Japon- ya Kontenjan listesine ilâve edilebile- ceğini bildiriyordu. Geriye kalan 8 bin 464 dolarlık kısmın ithali ise as- la ve kat'a mümkün değildi. ii Abdülkadir Uras Al sana, hukuki Bakanlığın bu cevabı, firmanın avukatmın garibine gitti. Ticaret Bakanlığından iş çıkartmanın, o za- man zaman gibi başka bir yolu mu vardı Avukat, üren zamanın Ticaret Bakanı Mehmet Baydura yap- mağı düşündü. Bayduru makamında ziyaret etti ve meseleyi anlattı. Dev- a kati bir lisan ile 1- fade etti ve — Onlara izin verdim. Size vere- mem" dedi. Avukat Uras sebebini sorunca, cevap vermeğe lüzum gör- medi. Eskenazi Firması ve Avukat U- ras yılmadılar. Hakkın Ur kuvvet ol- duğunu, hakların çiğnendiği odevirle- rin 27 Mayıs ile hak ile yeksan oldu- ispat için Cumhurbaşkanlığına, Kurucu Meclise, Başbakanlığa 1 ve Parti Başkanlıklarına telgrafla odu- rumu bildirdiler. Bunun üzerine Baş- bakanlık, Bulgaristan misullü muame- le yapılmasını Ticaret (Bakanlığına telkin etti. Fakat Bakanlığın verdiği bir kısmına taalluk etmekteydi. kat Uras, bu defa son çareye başvur- du ve "Türk Milleti Adına Kaza Yet- kisini kullanan Danıştaya obaşvura- rak dâva açtı. Danıştaydan dâva ile ilgili karar, Esas No: 1961/3383 Karar No: 1962/3184 ile çıktı. Danıştayın ittifakla verilmiş kara- rında usulsüzlüğü bil- izin verilmeme- tiyle Ticaret Bakanlığında Fakat sevinçleri pek kısa sürdü. Zira Bakanlığın Hukuk Müşaviri 20 Tem- muz tarihli ve 12096 sayılı bir yazıyı mehaz kabul ederek konuştu ve henüz kararın kendilerine tebliğ (oedilme- diğinden bahsetti. Davacılar bunu da nanları şaşırtan bir fütursuzluk için- de ifade ediverdi. İşte Abdülkadir U- rasın takkesini tepesinden fırlatan da bu oldu. Hukuk Müşavirine hitaben: "— Beyefendi, nasıl olur? Danış- tayın kararları kesindir. Sizin beğen- memeniz, icrayı durdurmaz. İstiyorsa- nız, tehir-i icra talebinde bulunursu- nuz ama gene de karara boyun eğ- mek zorundasınız" dedi. Fakat Ticaret Bakanlığının zor- lu Hukuk Müçaviri "Nuh" diyor "pey- gamber" demiyordu. Urasa Bakan- lıktan, ithal müsaadesinin Danıştay AKİS, 6 AĞUSTOS 1962