SOSYAL HAYAT fabrikalarda “iyi para" verdikleri, bir gecekondu da edinilebildi mi köy- dekinden on kere daha rahat bir ha- yata kavuşmanın mümkün olduğu a- ğızdan ağıza duyulmağa başlandı; iş- teo Zaman İstanbula ve şehirlere doğru göçler başladı. Şimdi bunları durdurmak, ancak sosyal tedbirler Almakla kaabildir. Şehirlerde gecekondu oyapımım durdurmak, ziraatta makineleşme hamlesinden vazgeçmek gibi iğreti tedbirler belki daha bu göçlerin baş- langıcında müessir olabilirdi, ancak simdi artık çok geç kalınmıştır. Ge- cekonduları sosyal karakterli omes- kenler şekline sokmak ve traktörle- ri lüizüm olmadıkça çoğaltmamak bel- ki yerinde bir tedbirdir ama, herhâl- de bütün dünyanın yaptığının tersi- ne gitmek hayli egzantrik davran- maktan başka birşey değildir. İnşaat sektörü İnşaat sektörünün bambaşka bir ka- rakteri vardır. Bunun bâriz vasfı, işçilerinin çok kere mesuliyetini müd- rik ve işini benimsemiş yerli işçi ol- maması, aksine, mevsimlik işçi ka- rekteri arzetmesidir. Gerçekten, bü- yük şehirlere veya inşaat şantiyeleri- ne yakın köylerde rençperlikle geçi- nen ve hasat mevsiminden hasat mev- simine çalışan fertler, civarda inşaat işçisine ihtiyaç olduğu kulaktan ku- lağa duyulur duyulmaz hemen oraya, sırtlarındaki yorganlarıyla (beraber, göç etmektedirler. Bunların çalışma süreleri ekseriya Mart ayından Ağus- tosa kadardır. İnşaat sektöründeki "işçi" deyimi, işe nezaret eden veya belirli bir sana- tı bulunan "usta" deyimine nazaran büyük fark göstermektedir. Türkiye- de bugün inşaat sektöründe gerçek anlamında bir "usta" krizi vardır. Zi- ra iyi ve kabiliyetli ustalar, zaten son yıllarda çok gelişen, kooperatif ve banka kredisi müesseseleri sayesinde serbest olarak çalışmakta ve hatta kendi yaptıkları binaları daire daire satıp büyük paralar (okazanmakta- dırlar. İlkbaharda Ankarada yürüyüş yapan ve Meclis Başkanına kadar çı- kan "işsiz" yapı işçilerinin herhalde bu ikinci sınıftan olmadığı âşikârdır. Çünkü bugün büyük şehirlerdeki, in- şaat sahipleri, inşaatlarında çalıştı- racak ehliyetli usta bulmakta güç- lükle karşılaşmaktadırlar. Zaten de- vamlı karakterde olmayan işçiler ise daha ziyade büyük devlet inşaatları- nın durdurulmuş olusundan ve iki yıldanberi yeni ihâlelerin çıkarılma- masından dolayı işsiz (kalmışlardır. Diğer sektörlerde olduğu gibi, hattâ onların hepsinden fazla inşaat sek- töründe Devlet Babanın büyük ölçü- de nâzım rolü olmaktadır. Büyük yol" lar, binalar, köprüler, limanlar, ba- rajlar, hava meydanları hep işçiye geçim imkânı sağlayan o şantiyeler- dir. 1932'den itibaren Rooşevelt oA- merikada, 1933'den itibaren Hitler Almanyada işsizliği böyle (oyenmiş- dir. Yeni kabinenin azimli görünen proğramına göre başlayacak olan "plânlı kalkınma" hamlesini - şu gün- lerde ilk müsbet ve sevindirici haber- leri gelmeğe başlayan-, dış kredi im- kânlarının iyi kullanıldığı bir o "beş yılık kalkınma plânı" tatbikatı ta- kip ederse, piyasada işsizlik değil, belki de iyi ve kaliteli işçi obulma sıkıntılarının yeniden başlayacağı ve herhalde, İnkılâptan" önceki oenflâs- yonlar sathı mailine özenenlerin yüz- lerini kızartacak bir devreye erişile- ceği muhakkaktır.