dönmesinden sonra. Cezayir anavatan - dan ayrılıp Hür Fransaya katıldığın- da şöhretli rakipler genç oGenerale hayli başağrısı verdi. Ama bazen ka- der, bazen rakiplerinin ehliyetsizliği, eral neral Giraud gibi isimlerin şerrinden korudu. Bu suretle 5/6 Haziran ge- cesi Fi'senhower'in kuvvetleri fransız toprağına ayak bastıklarında, Hür Fransanın başında General de Gaulle vardı. Onlardan bir hafta sonra, 14 Haziranda o da Couseulles'ün küçük kumluğuna çıktı ve memleketinin kur- tuluşu hareketine bilfiil katıldı. 25 Ağustosta, Mukavemet teşekkülleriy- le General Leclerc'in ordusunun Pa- risi ele geçirdikleri gün, almanlar ha- lâ damlardan ateş ederlerken açık bir jipin içinde Parise girdi ve orada, Fransanın Kurtarıcısı ünvanını hak- kıyla kazandı. Komutanlıktan devlet adamlığına General de Gaulle 1944 sonundan 1946 başına kadar, memleket kur- tarıcılığından memleket idareciliğine tenasip olmayan bir role milletlerara- sı politikada talip olması müttefikle- rin işini güçleştirdiği gibi (Fransaya a sempati toplamadı. Pek çok me- selenin, adeta Fransaya rağmen ve Fransanın arzuları kaale alınmaksızın halledilmesi Generalin milli ihtirası- nın neticesidir. O yıllarda Fransanın lideri büsbütün huysuz, dediğim de- dik, imkânlarıyla kudreti arasında münasebet kuramayan bir şahsiyet olarak belirdi. İç politikada karşılaştığı güçlük- ler bunlardan aşağı Ge- neral,. Fransaya yeni bir rejim, kuv- vetli hükümetler sağlayacak bir sis- tem vermek tasavvurundaydı. Bunun için de, yanına halkı alarak siyasi partilerin karşısına çıktı. Bilhassa 1945 yılı, çeşitli müşkiller ve tadsız- lıklarla doldu. Halk, bir kaç referan- dumda Generalden yana vaziyet aldı. Bir Kurucu Meclisin yeni Anayasa hazırlamasını kabul etti, komünistle- rin arzuladığı Meclis Hükümetini red- detti. General de Gaulle Geçici Hükü- metlere başkanlık etti. Fakat , siyasi partiler bu tarz bir idare istemiyor- lardı. General, bir defa daha halka döndü. Halk, Haziran 1946'daki re- ferandumda komünist - sosyalist ek- seriyetin Kurucu Mecliste hazırladığı yeni Anayasayı reddetti. General bir zafer kazandı. Fakat bir kaç ay son- ra, kâfi derecede tâdil edilmemiş A- nayasa Generalin aksi vaziyet alma- sına rağmen ayni halk tarafından bir AKİS, 2 TEMMUZ 1962 yeni referandumda ucuca da olsa ka- bul edildi. Böylece, IV. Cumhuriyet bir Partiler Cumhuriyeti olarak ruldu. Sl partilerden nefret etmekle beraber siyaset hayatının partisiz ola- kurdu. Gerçi teşekkülün adında par- ti kelimesi yoktu ama, Topluluk mis gibi bir partiydi. General, ilk elde büyük hamle yaptı. 1947 Ekimindeki Belediye Seçimlerinde Topluluk oyla- rın yüzde kırkını tek başına alıverin- ce herkesin gözü döndü. General, bu sefer seçim yoluyla iktidara geliyor- du. Fakat 1951 Meclis seçimleri aynı neticeyi vermedi. Adaylığını koyma- DIŞ ALEM nin İtibarı kendiliğinden yükseliyor- du. Formaliteye riayet Mayıs 1958'de, Cezayirde ve Korsi- kada Ordu sivil idareyi işbaşın- dan uzaklaştırıp duruma hakim lunca, üstelik Parisin de düşmesi an meselesi haline gelince bütün gözler Generale çevrildi. Ayaklanmış Ordu- k onun otoritesinin yerine o- tartabileceği, halka sâdece onun pres- tijinin otoriter bir hükümeti okabul ettirtebileceği herkes tarafından gö- rüldü. Ancak, Milli Kahramanın ik- tidarı alması nasıl gerçekleşecekti? General de Gaulle daha baştan, bir Cumhuriyet Hükümeti kurmayı ka- bul edebileceğini, ancak Parlamento- Elysees'e girmek Sinek mış bulunan Generalin Topluluğu az. sayıda milletvekili çıkarabildi. Zafer, bir hayal olmuştu. Generalin Toplu- luğundan Meclise girenlerden bir kıs- mı kurulan Hükümete de Gaulle'- ün rızası hilâfina girince Gene- ral politikayı terketti ve Colombey'- deki evinde hatıralarını yazmaya ko- yuldu Bu sırada, umum! efkârın çeşitli çevrelerini temsil eden o şahsiyetlerle temasını devam ettiriyor, durumu ya- kından izliyor, kuvvetli (omüttefikler buluyordu. Kanâati, Fransanın bir çıkmaza gittiğiydi, 1953 ile 1957 ara- sında Fransanın denizaşırı ülkelerini gezdi. Parisli politikacıların itibar- sızlıkları arttıkça, Colombey sakini- için numaralı kart uçurmuyorlar nun davetiyle ve desteğiyle memleke- tin dizginlerini ele alabileceğini bil- dirdi. Yoksa, öyle bir durum mevcut- tu ki, General isteseydi fiili bir hü- kümetin başına geçmesi işten değildi. Bugün pek çok yerde, hatalı tefsir- lerle, milli iradeyi hiçe sayarak kuv- vetli hükümet kurulabileceğinin misa- li diye gösterilen "de Gaulle vak'a- sı" aslında' nizama, mevcut Anaya- saya ve bütün demokratik usullere riayetin bir ifadesidir. Cumhurbaşka- nı Coty bu şartı kabul etti ve Gene- rali XW Cumhuriyetin son kabinesini kurmaya memur etti. 31 Mayısta gö- revi alan Generale I Haziranda Mec- lis 224'e karşı 329 oyla itimadını bil- dirdi. General o kabinede Milli oSa- vunma Bakanlığını da üzerine aldı. 21