2 Temmuz 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

2 Temmuz 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURITA OLUP BİTENLER sa bir hasbıhalden sonra hemen ko- nuya girdi. Başbakan muhalefeti tem- sil eden A. P. nin üç selahiyetli tem- silcisine hitaben söze şöyle başla- dı: "— Benim prensibim, iktidarla mu- halefetlerin samimi bir işbirliği hava- lı içinde bulunmalarıdır." Sonra de- vam etti "— Lütfettiniz, sizinle 6-7 ay ka- dar birlikte çalıştık. Bu bize en azın- dan 50 - 60 yıllık bir tecrübe kazan- dırdı. Bundan sonra da gene ayni ça- tı altında işbirliği yaparak çalışaca- ğız." İnönü bundan sonra Gümüşpa- lanın gözlerinin içine baka baka, bun. don sonra kendilerinin muhalefet va- zifesini yapacaklarını, bu vazifenin ik- tidar vazifesinden daha zor olacağını ifade etti. Başbakan, bu sohbetinde bir noktayı daha tebarüz ettirdi: İç ve dış meseleler hakkında hangi nokta aydınlanmağa muhtaç görülürse, Baş- bakan muhalefetin emrinde olacak- tır. İstenilen ve sorulan her suale ce- vap alınabilecektir. Bütün bu izahat Başbakanın zarif tefriş edilmiş oda- sındaki havanın samimiyet baromet- resini bir hayli yükseltti. Nitekim Gü- müşpala da kendini pek rahat hisset- tiğinden hemen söze başladı. A. P. nin Pala Paşası ilk olarak bir tereddüdün izale edilmesine çalıştı ve şöyle de- i: " — Paşam, bizim partimizin mu- halefeti mücerret bir muhalefet olma- dileğini dile getirdi. Başbakandan bir isteği vardı. Partizanlığın, eskiden ol- duğu gibi alt kademeye ve idari me- kanizmaya sızmasından endişe edi- yordu. Fakat İnönünün bu konuda ne derece titiz olduğunu bildiğinden : "— Fakat Paşam, bu hususta si- zin elinizden geleni yapacağınıza ima- nım vardır" demek lüzumunu hisset- ti. Başbakan İsmet İnönü Gümüşpala - yı dikkatle dinledikten sonra samimi bir e ile ap verdi: — Paş bu bir zamanlar sizin dediğiniz gibiydi. Fakat ben bundan sonra durumun eski devirlerdeki gibi olmamam için elimden geleni yapaca- gım." İnönünün konuşmasının tonu P. lileri memnun etti. Davet edildikle- ri zaman, ne istendiğini pek bilmiyor- lardı. A. P. Senato Grup Başkam Fe- rit Alpiskender konuşmak istedi ve İ- nönüye hitaben : — Paşam biz, A. P. olarak yapı- cı ve müspet bir murakabe kuvveti o- lacağız" dedi. İnönü de bu sözleri bek- liyor olmalı ki meseleyi hemen o ucun- 14 Gümüşpala basbrkarilığa geliyor Attan dan yakaladı ve bu defa Pala Paşaya değil, Alpiskender ile Bilgiçe hita- ben : "— Sizden de isteklerim var. Bi- riniz Millet Meclisi Grubunda, biri- niz de Senato Grubunda, muhalefe- tin aklı selim içinde yapılmasını ve iktidarla çalışamaz hale getirilmeme- sini temin edin ve tam bir tesanüt havası kurun. Bu meselede Gruplara ve onların Başkanlarına düşen görev büyüktür" dedi. Her iki Başkan Ge- nel Başkanlarının da tasvip ettiği kı- sa birer konuşma yaparak İsmet Pa- şanın isteklerinin yerine (o getirilece- ğim ifade ettiler. Saat 16.30 da müla- kat sona ermişti. A. P. nin Genel Kurmayı mütebessim ve memnun bir ifade ile Başbakanlığı terketti. Doğ- rusu istenirse İsmet İnönünün mede- ni münasebetleri âyârlamasındaki me- haretini takdir etmişlerdi. Bir başka cephe Aynı gün İsmet İnönü bir başka mu- halefet liderini daha kabul etti. Bu, ezeli muhalefet lideri Osman Bö- lükbaşıydı. C. K. M. P. içinden kop- inip eşeğe tuktan ve eski Millet Partisini ihya ettikten sonra Bölükbaşının İsmet Pa- şayla yaptığı bu .son mülakat her iki konuştu. Milletvekili ile İsmet Paşa- şanın hükümetini destekleyeceğini ve muhalefet vazifesini alışık olduğu sis- tem içinde, fakat dikkatle yapacağını belirtti. Bu arada bilhassa İktisadi konularda İsmet İnönü kabinesiyle hemfikir olacağını söyledi. Osman Bö- lükbaşı halli gereken en mühim da- vanın ekmek davası olduğunu da Baş- bakana bildirdi. e Bölükbaşının meş- hur "müsaade buyrun"larmdan son- ra bu mülakatta en fazla kullandığı tâbir "Benim yetiştirmelerim" oldu. Lider, C. K. M. P. de kalan eski arka- daşlarına ateş püskürüyor, onların yaptıklarını anlata anlata bitiremi- yordu. Kendisi için "İsmet Paşanın u- şağı oldu" demişler, sonra Koalisyo- na kendileri girmişlerdi. İnönü, eski muhalefet arkadaşın- dan beklediklerini izahta güçlük çek- medi. İki lider birbirlerini iyi tanı- maktaydılar. İnönü genel olarak, Bö- AKİS, 2 TEMMUZ 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: