Hadiselere Bakış Genç C.H.P. İsmet Paşanın yaptığı "C. H. P. li Bakan Seçimi", de- rin bir hayal kırıklığına yol açmış bulunuyor. Bu çapta bir insanın, bunca tecrübeden sonra, hatta Birin- ci Koalisyonun rodaj devresinin hemen akabinde böy- lesine isabetsiz bir ekip kurmasının şaşkınlık overme- mesi imkânsızdır. Ama hiç kimse kusursuz olmuyor ve İnönünün bir meşhur kusuru, yanma aldığı politikacı- ları seçmedeki başarısızlığıdır. Buna, beceriksizliği ay- yuka çıkmış olanlara dahi "Arkadaş, sen bu işi bece- remedin! Bırak, başkası denesin.." diyecek kadar yüzü- nün tutmaması, C. H. P. Genel Başkanım yıllar yılı faz- la pişkin bir takım politikacıların yükünü sırtlamaya mecbur etmiştir. Nihayet, alaturka bir kendine güve- nin neticesi olan "Ben herkesle geçinirim." hoşgörürlü- gü ve şahısların çapına ehemmiyet vermeme zaafı Ka- bineye en olmayacak kimselerin alınmasının belli başlı sebebidir. İsmet Paşalar, oldukları gibi kabul edilmelidirler. Hele yetmişsekiz yaşından sonra değişmezler ve değiş- tirilmeye kalkışılmaları bir boş hayaldir. İsmet Paşalar, üstünlükleri ve eksikleriyle bir "fili durum'dur. Me- sele, etraflarında, üstünlüklerinin tatbikat sahası bula- cağı, eksiklerinin kendini hissettirmeyeceği bir ortam ya- ratmaktır. Talihli Büyük Adamlar bu ortamı bulanlar, talihsizler bulamayanlardır. Kabinedeki bir tekim C. H. P. Bakanları karşısın- da, C.H.P. Grubunun bilhassa genç ve dinamik, atıl- gan mensuplarının hislerini anlamamak imkânsızdır. Ama onların ta kendilerinin, Meclis çalışmalarının baş- lamasından bu yana, platoniğin ötesinde bir varlık gös- terdiklerini söylemek daha az imkânsız değildir. C. H. P. seçim mekanizmasının işlediği ve idarecilerin o yol- dan belirdiği bir teşekküldür. İsmet Paşa Çelikbaşı da, Hatiboğluyu da aynı Grup tarafından seçilmiş Başkan Vekilleri bulup Bakan yapmamış mıdır? Bütçeden önce, Bütçe sırasında. Bütçeden sonra, dokuz aylık teşrii ha- yat boyunca Grupta bir maliyeci sivrilmiş midir? Umu- mi efkârın gözüne "ağzı lâf yapar"ın dışında hangi vasıfla bir genç politikacı çarpmıştır? Bütün gazete koleksiyonlarını açıp bakınız, böyle bir şahsiyet bula- mayacaksınız. Hatta, politika merdivenlerinin (o basa- maklarını çıkmakta olan, Feyzioğludan başka biri daha var mıdır? "Özel Teşebbüs"ü bırakınız, toplu halde genç C.H.P. milletvekilleri, zaman zaman beliren temayüllerine rağ- men derlenip toparlanamamışlar, seslerine kuvvet ve- rememişler, tesirsiz kalmışlar, sadece haklı hırçınlık- lar seklinde çıkışlar yapmışlardır. Siyasette o hırçınlık AKİS, 2 TEMMUZ 1962 liler, si başarısızlık, fikr-i takip başarı vasıtasıdır. Gruplaşma ifade eden çeşitli rakamlar, belirli meseleler karşısında geçici vaziyet almaların ötesinde bir mana ifade etme- miştir. Toplu halde verilen tek iyi imtihan yeni ruh sahiplerinin Gülek ve Erim tipi siyasi mevtaların eline düşmemiş olmasından ibarettir. Ama, görülüyor ki bu kâfi gelmiyor. Elbette gönül arzular ki İsmet Paşa, buna rağmen kabiliyetleri kendi bulup çıkarsın, onlara şans versin, yanında yetiştirsin. İsmet Paşa o adam olmadığına gö- re şahıs ve grup olarak kabiliyetleri bizzat ispat etmek, kabul ettirtmek, temkin ve basiretle politika merdiven- lerinin basamaklarına bizzat ayak basmak lâzımdır. Bakan seçiminden önceki Grup toplantısında İs- met Paşaya karşı hatalı taktik kullanılmasının bir ta- kım kayıplarda mutlaka rolü olmuştur. İsmet Paşayla "kontra gitme"nin hiç kimseye, hiç bir zaman faydası görülmemiştir. İsmet Paşaya hiç kimse, hiç bir zaman zorla bir şey yaptıramamıştır. Ama İsmet Paşa mantık yoluyla ikna edilmeyen, gerçekleri ergeç dahi görme- yen, güven verici davranışlara güven duymayan, karşı- lıklı oturulup konuşulmayan, iyiyi ve kötüyü kendi kafasında ayırdetmeyen, insanları hiç tartamayan, fay- dalı yardımcıyı inat yüzünden kullanmayan biri olsay- dı İsmet Paşa olmazdı. Onun "tuttuğu" addedilenler, çemberi böyle aşıp yanında yer almışlardır. C. H. P. gençlerinin, Paşalarının davranışı kar- şısındaki içten acıları onları buruk insanlar haline geti- rirse hüsran hep sürer ve bunun iki tarafa zararı olur. Gençler bilmelidirler ki İsmet Paşasız bir şey olmaz. İsmet Paşa öğenmelidir ki gençlere ihtiyacı vardır. Genç grup inanmış insanlar halinde, ihtiraslarının kısa vadeli olanlarım bırakmış olarak, fikirlerin ve bulacak- ları simaların etrafında, itibarlarını kıracak, kendileri- ne fena not verdirecek bütün manevraları boşa çıkara- rak silkinmeli, derlenmeli ve toparlanmalıdır. Çok tuza- gın etraflarında kurulduğunu, daha pek çoğunun kuru- lacağım bilirlerse taktiklerini seçmede hataya düşmez- ler. Politikada tek devamlı başarıyı, anglo - saksonla- rın "Fair play — Açık oyun" veya "Honesty is the best policy — Dürüstlük en iyi politikadır" prensibinin sağ- ladığı bir defa bellenirse çok kapıyı açacak anahtar el- de edilmiş olur. Türkiyenin mutluluğu belirli fikirlerin ve davranış- ların, hangi teşekkülde oluna olsun yeşermesine bağlı bulunduğu için genç temsilciler sempatiyle takip edile- ceklerdir. Hele bu teşekkül, kuvvetli ve köklü C. H. P. olursa..