siyetine pek sevindiler. Askerin İkin- ci sesi karargahı çınlattı: — Sağol!" Başbakan İnönü bundan sonra mi- nik Opeline bindi ve 28. Tümenden ayrıldı. Gönlü rahattı, eski ocağının mensupları ile bayramlaşmanın ver- diği sevinç içinde, evinin yolunu tut- tu. Buluttan nem kapanlar Haftanın sonundaki o cuma günü 28. Tümene yapılan bu ziyaret- ten sonra bayram tatili olmasına rağmen, politik çevreler bu normal ziyaretleri çeşitli şekilde tefsire tâ- bi tuttular. O gün Meclis koridorla- rında rastlanan milletvekilleri, yaka- ladıkları ilmi hep aynı sua- li soruyorlar — İnönü acaba niçin ordu birlik- lerini ziyaret ediyor? Bütün bu suallerin ardında yatan kuşku, A. P. senatörlerinden Reşat Özardanın Kurban Bayramı arefe- sinde posta ile e Başkanlığına gönderdiği bir "Siyas Af" kanun teklifiyle ilgiliydi. zandan teklifi A. P. yöneticileri arasında aşırı de- recede fikir ayrılığı bulunduğunu bir kere daha ortaya koydu. Aslında, yapılan bütün toplantılarda bu fikir ayrılığı kendini türlü şekillerde gös- teriyor, fakat tam manasıyla suyun yüzüne çıkmıyordu, özarda, bu tek- lifiyle, OA. P.'de bir grubun sözcüsü olarak ortaya çıktı. ile Gökhan Evliyaoğlunun o peşlerine takıp sürükledikleri Irkçı Ekalliyet bir noktadan hareketle (koalisyonu, dolayısiyle Hükümet Başkanını yıp- ratıcı faaliyete girişti. Amaç, sade ce karışıklığın devam etmesiydi, Ni- tekim Irkçı Ekalliyetin sözcülüğünü yapan Yeni İstanbul gazetesi (o Kur- ban Bayramı arefesinde yapılan mü- zakereler hakkındaki (o haberi verir- ken, "Başbakan Affa Mâni Oldu" başlığını atmakta tereddüt göster- Tarafların uyuşur gibi olduklar şayi olunca Tevetoğlu ile Evliyaoğ- lu, yakın arkadaşları ve ülküdaşları Özardayı ilk kart olarak oynadılar. AF teklifi oldukça şümullüydü. Dört maddeden ibaret bulunuyordu ve af- fın kayıtsız şartsız olmasını talep diyordu. Ancak af ile ilgili kanun teklifi nin hikâyesi bununla bitmedi. Ekalliyet salvoya devam etti. mun ikinci kısmı, Özardanın garip beyanatıyla tamamlandı. Özarda bu beyanatında bir takım uzun lâfların ötesinde bir tezi savunuyor ve sanki aksini iddia eden varmış gibi "Mea- lisin üzerinde hiçbir kuvvet tanıma- AKİS, 21 MAYIS 1962 dığını ve bunun ispatı için af tekli- fini verdiğini" açıklıyordu. Paçaları tutuşanlar Özardanın af ile ilgili olumsuz tek- lifi A.P.nin bir kanadı içinde heye- can uyandırdı. Irkçı Ekalliyeti ba- za konularda frenlemeğe çalışan ve hiç değilse (opolitik tecrübeleri (o bir parça daha fazla olan bir başka grup hemen harekete geçti. Teklifin Mec- listen geçmesinin bir hayal olduğu- nu bildiklerinden ve Irkçı Ekalliye- tin bir yeni oyunla affı geri bırak- tırmak için faaliyete geçtiğini anla- dıklarından, ilk iş olarak (oOÖzardayı iknaa çalıştılar, Ferit Alpiskender ve Saadettin Bilgiç Özardayı yaka- kaladılar ove teklifini 'geri almasını istediler. (o Fakat Özardanın verdiği cevap müspet olmadı. Zira Özarda, teklifinin bazı psikolojik (o sebeplerle, YURTTA OLUP BİTENLER lifi desteklemek niyetindedirler. Bun- lar imza koymasalar bile, beyaz oy vermeği kafalarına koymuş o bulun- maktadırlar. Ancak, teklifin evvelâ komisyon- larda, sonra da umumi heyette tepe- taklak yuvarlanacağı muhakkaktır. Özardanın teklifinin A.P. içerisin- de yarattığı panik, A.P. yöneticile- ri tarafından ertesi gün önlenmek is- tendi. Yöneticiler, A.P. Genel Başka- nı Gümüşpalanın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle bir mesaj yayınlamasını ve bu mesajın- da meseleleri telif etmesini o arzula- dılar. (o Düşünülüp taşınılarak A.P. Genel Merkezinde kaleme alınan Gü- müşpalanın bayram mesajında orta- ya bir gerçek çıkıyordu. Gümüşpala evvelâ, Hükümet buhranının, koalis- yonun C.H.P. kanadı tarafından çı- A. P- li Bakanlar Meclis koridorlarında iki cami destekleneceğinden emin bulunuyor du. Nitekim, haftanın sonunda Meclis koridorlarında, Özardanın teklifi- prensip olarak doğru bulanlar çıktı Y.T.P.'li Esat Kemal Aybar bir sol bet sırasında bunu açıkça ifade et' ve: "— Ben prensip olarak affa tara tarım ve Özardanın teklifini bazı ta- diller yapılmak şartıyla desteklerdir edi. Zaten Özardanın da tiz perdede konuşmasının sebebi bu tip politika- cılara olan güveninden ileri geliyor- u. Hakikaten Özardanın teklifine im- za koyacak milletvekilleri o mevcut tur. Bilhassa Y.T.P.'nin müfrit o ka- nadındakilerle, A.P'nin muallâkta bulunan bir kısım milletvekilleri tek- arasındaki beynamazlar arılmak istendiğini ve bunun mak- satlı olduğunu ifade ederek omuzla- rından yükü atmağa yelteniyordu. Koalisyonun devamını A.P., C.H.P. dendaha fazla istemekteydi. Ancak 'arşı tarafın hareketleri buna set ekiyordu. A.P. Genel 'Başkanı, buna misal olarak, liderler toplantısından sonra kabinenin yaptığı toplantıyı ve oya- yınlanan tebliği ogösteriyordu. Gü- müşpalaya göre, af konusunda nihai karar 23 Mayıs toplantısına bırakıl- mışken, bu tarz hareket, sadece sun'i bir Hükümet buhranı yaratıla- rak, efkârı umumiyeye bazı olayla- rın arefesinde bulunulduğu hissini vermek ve rejimin akıbetini değiştir- mek geyesine matuftu. A.P. lideri bu arada, ilk defa, partisinin bir ta- kım ekonomik ve sosyal meseleler ü-