CEMİYET takbel iki taçlı başı birbirine yak- laştırmıştı. Tam dört yıl sonra Sophia ove Carlos Sicilya Prensi Antoine'ın Al- manyada yapılan düğününde bir ara- ya geldiler. Prenses Sophia gelişmiş, son derece zarif biri gençkız olmuş, Juan Carlos ise delikanlılık (o çağını bitirmişti. Garip bir tesadüf iki genç taçlıyı bir araya getirdi. Carlos kiliseden çıkarken, Özel Sekreteri, onun resmi- ikileşti. Carlos, o sırada geçmekte olan Sophia'yı kolundan çektiği gibi ekranın içine osokuver- mişti. Makinenin resmi çektiğini belli eden çıtırdısı iki genç zadeganı bir a- raya getirdi. Resim tabedilince, iki gencin birbirlerine son derece sevgiy- le baktıkları görüldü... Uzun ayrılık günlerinde genç Prens ve Prenses bu hatırayla avundular. Daha sonra, 1961 yılında Londrada tekrar karşılaştı- lar. Korfu adasında bir kere daha bu- luşunca artık işi uzatmadılar, evlen- meğe karar verdiler. Büyük başarı.. İki taçın vârislerini bir araya getiren şâhâne düğün, Atina için büyük bir kazanç oldu. Akıllı Karamanlis, düğünü büyük bir turist, celbi vesile- Bu işte öylesine muvaffak oldu ki, düğünün çok masraflı oldu- gunu söyleyen Muhalefet liderleri bile sustular. Ayrıca, sokak nümayişleri- ne de ara verdiler. Don Juan ve Sophia Asrın çiftleri 24 Prenses ve Prens balayı yolunda Bir yastıkta Düğünde birinci derecede vazifeli zat, Yunan Dış Basın Dairesi Genel Müdürü Kavunidis oldu. Kavunidisin gayretleri, düğünü bütün dünya ba- sınına aksettirme imkânlarını sağ- ladı. Öyle ki, bir hafta müddetle dü- gün pek çok gazetenin birinci sayfa- sında yer aldı. Dünya basını bu bap- ta Yunan basınını geride bıraktı. Avrupalı taçların bir araya gelme- si büyük turist celbini sağlayınca Ka- ramanlisin yüreği rahat etti. Atina, şimdiye kadar, böylesine para bıra- kan turisti bir arada görmemiştir. Düğüne gelen ilk taçlı, Danimarka Kraliçesi oldu. Danimarkalı Krali- çeyle birlikte uçakta İspanya Ana Kraliçesi de bulunuyordu. Uçaktan evvelâ İspanya Ana Kraliçesi indi. Kendisini, büyük üniforma giymiş o- lan Kral Paul bekliyordu. Danimarka Ana Kraliçesinin (o u- çaktan inişi şâhâne düğüne yakışır bir manzara teşkil etti. Kraliçe ve üç güzel kızı, Prens Costantin tarafın- dan karşılandılar ve şeref salonuna götürüldüler. Düğüne davetli çeşitli (devletlere mensup irili' ufaklı taçların arasın- da, asalet ünvanı olmayan birisi oda- ha vardı: Onassis.... Armatör Onassis düğünün tek asalet ünvanı sahibi ol- kocasınlar mayan davetlisiydi. Buna karşılık, da- vetli taçların hemen hepsinden daha büyük bir servete sahipti. Yanında Maria Callas bulunuyordu. Gazete- cilerden fellik fellik kaçıyordu. Ama bir defasında yakalanınca, asabi Cal- las'ın havasına girip kavga etmekten kendini alamadı. Oysa ünlü soprano- nun bu tip davranışlarına Avrupa sosyetesi o kadar alışıktı ki, o Astor- ya Otelinde ortaya çıkan o hâdiseye "skandal" dahi denilmedi. 1962 AKİS, 21 MAYIS