SPOR Federasyon "İki başlı kartal" Geride o bıraktığımız hafta içinde Türkiye Futbol Federasyonu üye- lerinin suratlarını görenler, bu zat- ların canlarının adamakıllı sıkıldığı- nı anladılar. Suratlarından düşen bin parça oluyordu. Hele Orhan Şeref A- pakın canı ziyadesiyle sıkılıyordu, İsrail maçı bittikten sonra stadı terkeden Türk Milli Takımına çekilen yuhalar, turbolu seyretmesini becere- miyen, ama iyi bilen Türk seyircisi- nin Federasyona ikinci ihtarıydı. Ha- kikaten, Kurban Bayramında yapı- lan Milli Maçta Ayyıldızlı formayı taşıyanları seyredenler, bedava bir penaltının gölgelediği galibiyeti hak etmedikleri hususunda hemfikirdi- ler. Tertibiyle, çalışma sistemiyle, pro- fesyonel o futbolcuların aşırı o laubali- liğiyle çizilen tablo, Türk futbolu için üzücüydü. Milli Takım 35'ini aşmış kişilerden ümit bekliyor, emektar Re- ceple, emektarları bile cebinden çı- karmağa namzet Leftere bel o bağlı- yordu. Takımda, yapılması gereken revizyona başlanmışken, Oo birdenbire geri dönülmesi, Federasyon üyelerin- den daha çok Türk futbol severlerini rahatsız etmişti. Bunlardan başka, Federasyonla Merkez Ceza Heyeti arasındaki anlaş- mazlık, meseleleri daha da karıştırı- yordu. Ceza verilmiş olmasına rağ- men Lefterin Milli Maçta oynatılma- sı, aklı başında bir Ceza Heyetinin istifası için kâfi sebepti. Futbolcular ve hakemler Bütün bu olaylara rağmen vazifesine devam eden Merkez- Ceza 'Heyeti, AKİS, 21 MAYIS 1962 memnuniyet verici bir başka kararı haftanın başında aldı. Fenerbahçe- nin İzmir deplasmanı sırasında orta- ya çıkan olayda Hüseyin ve Nedim hakkında alınan idari tedbir kararı, heyetin, prensiplerine bağlı olduğunu meydana çıkardı. Ne var ki, Türk futbolunun ezeli belâsı Büyük Klüpler İmparatorluğu, prensiplerin karşısına çıkıyor, bir ke- re daha büyük çekişme (başlıyordu. Fenerbahçe Kulübünün bir hafta son- ra Galatasarayla, yılın maçı denebi- lecek çapta bir karşılaşması o vardı. Bu karşılaşmada Merkez Ceza Heye- tinin kararına uyulursa, üç as futbol- cunun oynamaması gerekiyordu. A- ma imparatorluğun-birinci derecede prensi Fenerbahçenin idarecileri ko- Meselenin vazedilişi, olayın meydana çıkışından çok daha fecidir. Türk Futbolunu organize eden mües- seselerden birinin kararına kendilerinden ve İmparatorluklarının büyük prensi F. B. den başka otorite tanımadıklarını göstermektedir. Böy- lesine bir komedinin geçtiği Milli Lig organizasyonunda, EF. B. li futbolcu- ların yeşil sahadaki hareketlerine sâdece gülümsemek gerekecek, işi Al- 'aha havale etmekten başka o çâre kalmayacaktır. Ceza Heyetine sevkedilen o futbol- cuların saha içinde hakemle yaptıkla- rı çirkin mücadele doğrusu, futbol terbiyesiyle telif edilebilecek şey ode- ğildir. Hakemin, her düdük çalışma, idarecilerine bakarak elleriyle itiraz eden, alaylı sözler sarfeden Nedim- ler, Lef terler ve sayısı binleri bulan futbolcuların tutumu, sâdece kulüp- lerinin taraftarlarının çokluğundan gelmektedir. Kendilerinden çok daha fazla Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Be- şiktaşlı olan bu kişilerle alay etmek- ten çekinmeyen Türk profesyonelle- rinin, hareketlerine göz yumulması, Türk futbolunun bir orta oyunu hali- ne haline gelmesine sebep oolmuş- tur. Nitekim, imparatorluğun büyük prensi F. B. nin başkentte yaptığı ve Ankaragücünü 3-0 gibi net bir sonuç- la yendiği maçta, F. B. li futbolcula- rın hareketleri görülecek şeydi. Böyle- sine umursuz, taraftarlarının binde biri kadar bile müsabakaya ilgi duy- mayan ve bütün bunların yanında ha- kemle devamlı surette istihza eden profesyonellere verilecek ceza, sâde- Orhan Şeref Apak Sıkı can iyidir ce müsabakadan birkaç gün men ol- mamalıdır. Merkez Ceza Heyetinin hareket- leri ne derece sert olursa olsun, bir hakem raporuna istinat etmektedir. Müsabaka idareciliğini vazife edinen ve kendisini futbolculardan daha faz- la işine veren hakemlerin görüşünü, elbette ki yeşil sahada çiklet o çiğne- mekle gününü geçiren, hissiz profes- yonellerin ithamlarına tercih etmek Ceza Heyetinin hakkıdır. Hal böyle olunca, meseleye başka yünden bak- mak icab etmektedir. Önemli olan, Ceza Heyetinin ceza dağıtması değil, Türk futbolunu kat- le doğru giden Büyük Klüpler İmpa- ratorluğuna ve onun cılız "prensle- rine ders vermektir. BİRİNCİ CUMHURİYET İTERKEN Yazan : Hıfzı Oğuz Bekata Makaleler, Meclis Zabıtları ve tanıklar verilmek suretiyle metodlu bir şekilde hazırlan- mış olan bu kitapta, Devrim hareketini gerektiren sebeble- ri ve sabıkların nasıl bir çık- ç maz ve dalâlete düştüklerini me- rakla okuyacaksınız. 272 Sayfa, 5 lira. P. K. 95 — ANKARA AKİS — 311 33