KİTAPLAR Sağduyu ve Atom Savaşı (Bertrand Russell'den türkçeye çe- viren Avni Yakalıoğlu, İş Bankası Kültür Cep Kitapları II, Doğuş Mat- baası, Ankara 1960, 110 Sayfa, 550 kuruş) Günümüzün en büyük düşünür ve filozoflarından olan İngiliz Bert- rand Russell, atom savaşının en bü- yük düşmanlarından biri olarak in- sanlık adına yıllardır süren bir mü- cadelenin içindedir. Londrada yapı- lan protesto yürüyüşlerine dahi sek- seni aşkın yaşıyla okatılmaktan yıl- ma yan bu yaman fikir adamı, atom savaşları ve silahlanma aleyhine her türlü mücadele usülünün gönüllü ön- cülüğünü yaparken, bu konuda en ağır tarafını, yâni düşüncelerini de Cilaya koymaktadır. İşte "Sağduyu ve Atom Savaşı" adlı kitap, Russeli- in bu düşüncelerini özetleyen kitap- lardan 'biridir. İş Bankası Kültür Tayınları ara- ay- dınlarca mutlaka okunması gereken bir eserdir. Ne var ki, sen-ben kav- galarından, af çıksın mı çıkmasın mı koalisyon yaşasın mı yaşamasın mı çekişmelerinden baş kaldırama- yan aydınlarımızın gözünden' bu ki- tabın kaçmış olması kuvvetle omuh- temeldir. Zira bugüne kadar bu ko- nu üzerine eğilen tek türk aydını da- hi ay çıkmamıştır. ser, Avni Yakalıoğlu (tarafından oi. kılçıklı bir türkçe ile çevril- miştir. Ancak yazar, fikirlerini oson derece kolay anlaşılır bir şekilde or- taya koyduğundan, tercümenin kıl- çıklılığına rağmen o kitap rahatlıkla okunabilmektedir. Eserin önsözünde Russell şöyle demektedir: "Bu kita- bın amacı komünist milletlerin de, NATO milletlerinin de, tarafsız mil- letlerin de kabul edebilecekleri yol- lardan barışa nasıl ovarılabileceğini göstermektedir. Bu sayfalarda taraf- lardan herhangi birini tuttuğunu dü- şündürebilecek tek kelime bulunma- yacağını umarım. Doğu'nun ve Batı'- nın politik ve ekonomik sistemleriy- le ilgili düşüncelerime gelince, onla- rı defalarca söylemiş bulunuyorum. Ama bu konulardaki görüşlerin a- tom harbi tehlikeleri üzerinde yap- lacak bir tartışma ile zerrece ilgisi yoktur. Mühim olan falanizme ya- hut fllânizme değil, sağduyuya baş- vurmaktır. Benim gibi düşünenlerin sürdükleri delillerin daha çok taraflardan birine, yahut muhafaza- kâr görüşlerden fazla, sol cenah gö- rüşlerine hitabettiğini düşünmek için hiçbir sebep yoktur, Sözüm bütün in- 22 sanlaradır, yani insan soyunun be- kasını o isteyenlerin hepsine (birden hitabediyorum." Russell, muhtemel bir atom harbi- nin insanlığı nasıl mahvedeceğini an- latırken şu misali vermektedir: "Ondördüncü yüzyılda başgösteren bir veba salgını Doğu yarımküresini silip Osüpürmüştü. Batı Avrupada nüfusun yarısı kırıldı, Doğu Avrupa- da ve Asyada ölenlerin sayısı da her- halde daha aşağı değildi. O zaman- lar salgını önlemek için gerekli ilmi bilgi yoktu. Bugün böyle bir salgın tehdidi olsa karşı koymak için bü- tün medeni milletler işbirliği eder- ler, hiçbirisi belki bu salgın, düşman- larımıza bizden fazla zarar verir di- yemez. Biri çıkıp da böyle söylese ona canavar diye bakardık. Halbuki ne veba, ne de benzeri âfetlerden hiçbirinin tehdidi atom harbi tehli- kesinin tehdidi kadar korkunç değil- dir. Bu mesele NATO memleketleri- ni de, Varşova Paktı memleketlerini de, bunların dışında kalan memleket- leri de ayni derecede ilgilendirir. Ha- kikatte hepsi de yeni bir veba salgı- nı ile mücadele durumundadırlar." Russell bu misali Verdikten sonra, Amerikanın Federal Sivil Savunma İdaresinin yaptığı bir hesabı da kay- dederek bir atom savaşının dehşeti- ni ortaya koymaktadır. h Birleşik Devletle- re toplam gücü 2500 megaton olan a- tom bombaları atılırsa ilk gün 36 milyon insan ölecek, 57 milyon insan da yaralanacaktır. Altmışıncı gün ise ölü sayısı o72 milyonu bulacak, geriye 21 milyon yaralı kalacaktır. 58 milyon insan ise ömrünün sonuna kadar sakat yaşayacak, nesiller bo- yu da bunların çocukları sakat do- gacaktır. Atom harbinin bu büyük ve kor- kunç tehlikesine işaret eden dünya- nın yaşayan en büyük fikir adamı, sadece atom harbinin değil, oatom bombası denemelerinin de nasıl yük bir tehlike olduğunu şu ilmi ra- kamlarla ifade etmektedir: o "Dene- meler bu ölçüde sürüp gidecek olur- sa, her deneme yılı 230.000 sakat ço- cuk doğacak, 420.000 çocuk da ana rahminde veya doğar doğmaz ölecek- tir." Milletlerarası bir silahsızlanma- LOSYON . MELO Dİ GENÇTÜRK Ulus İşhanı C/3 ANKARA - Tel 11 1529 AKİS — 296 Bertrand Russel Işık dolu bir kafa nin şart olduğunu, milletlerin mutlak surette o silâhsızlanma yollarını bul- maları gerektiğini osavunan düşü- nür, "Ben hiçbir zaman tam bir pa- sifist olmadığım gibi, harbin mah- küm edilmesi gerektiğini de hiçbir rumun özelliği, patlar ise döğüşenlerin de, ların da mahvolacağıdır. Bu, yeni bir durumdur ve artık harbin bir politi- ka vasıtası olarak kullanılamıyaca- ğı mânasına gelir. Harp tehdidine hâ- lâ başvurulabileceği doğrudur, ama yalnız deliler tarafından. Ne yazık ki bazı insanlar delidir, pek az önce kudretli bir devletin başında (böyle deliler vardı. Bir daha böyle olmaya- cağından da emin değiliz, eğer öyle olursa bir felâket kopacaktır ki o- nun yanında Hitler'in yaptıkları pire ısırığı gibi kalacaktır. (o Âlem şimdi keskin bir bıçak üzerinde kararsız denge halinde duruyor. Kararlılığı sağlamak için yeni metotlar aramak gerekiyor." Russell aranacak yeni metotlara da, "Sağduyu ve Atom Savaşı" adlı kitabında izah ediyor. Russell'in ile- ri sürdüğü teklifler, o süratle barışa doğru yönelmek, müzakerelere yeni bir anlayış havası içinde başlamak, silâhsızlanmayı sağlamak, uzlaşmaya doğru adımlar atmak ve toprak â- yarlamaları ile yeni bir milletlerara- sı otorite yaratmak şekinde özetle- nebilir. o "Sağduyu ve Atom Savaşı" adlı kitabıyla Bertrand Russell, sa- dece şu veya bu milletin değil, dün- yanın bütün insanlarının dikkatini çekmektedir. Çekilen bu dikkatten bizim de hissemize düşen payı alma- mız gerekir. AKİS, 14 MAYIS 1962