YURTTA OLUP BİTENLER Kalabalık sanlar, Vilâyet Konağına, lüğüne atmaya başladılar. İlk plân- da haklı bir protesto yürüyüşü ma- hiyetini gösteren yürüyüş, yavaş ya- vaş ölçüsünü kaçırmaya yüz tuttu. Emniyet Müdürlüğünün balkonuna Çıkan Vali, halka hitaben bir konuş- ma yaptı. Varsa, suçluların cezalan- dırılacağını söyledi, kalabalığı teski- . Ama, ellerine geçirdikleri fırsatı kaçırmak istemeyenler, Tuga- yın illâ da Mardinden arasında bir takım in- deri mm ve halk evlerine sokulabild Tahrik devam ediyor Olayın ertesi günü, hafta LaSydk azar günü kapalı olan dükkân lar açılacak, daireler faaliyete geçe- cek ve normal hayat başlıyacaktı. A- tna hayır! Gece tezvir kumkumala- rı faaliyetlerine devam etmişler, ev ev dolaşmışlar, Mardinlilere ertesi gün dükkânlarını açmamalarını, sa- bah erkenden yeni ve büyük bir yü- rüyüş daha yapılacağım söylemişler- di. Nitekim pazartesi sabahı, 5000'e yakın Mardinli, aralarında gene bir gün önceki kavgada yaralananlar- dan bir kısım olduğu halde,bir gün öncekinden de kızgın bir şekilde Jan- darma Tugay Karargâhının bulun- duğu tepeye doğru yürüyüşe geçti- ler. Kafilenin elebaşılığını, eski DP'li, yeni CKMP'li İl Başkanı İsmail Mun- garı ile İl İkinci Başkanı Kaya Şata- na yapıyorlardı. Kaya Çatananın, kadrosu hayli eksik olan Mardin Li- sesinde de öğretmen vekilliği yapma- sı, dolayisile de o öğrencilerle yakın temasının olması, çabuk alevlendiri- lebilen bu hazır kalabalığın onüma- alm arasına katılmasını sağlamış- Mardindeki 22. Jandarma Tuga- yının esas komutanı Albay İsmail A- tak, olaylar sırasında Mardinde bu- lunmuyordu. Yıllık iznini geçirmek üzere Ankaraya gitmişti. o Tugaya, Jandarma Alay Komutanı Albay Hikmet Gürcebe vekâlet ediyordu. Gürcebe, bir gün önceki olaylardan, Tugayın bağlı bulunduğu oDiyaba- kırdaki VII. Kolordu Komutanım ha- berdar etmişti. 'Kolordu Komutam da olayların vahametini oanladığından hemen pazartesi,sabahı, 96 kilomet- relik yolu aşarak Mardine gelmişti, Kolordu Komutanı Nazmi Karakoç, 5000'e yakın Mardinlinin gene elle- rinde dövizler olduğu halde Tugaya doğru yürüdüklerini gördüğünde hiç 14 Mardinli gençler Başbakan İnönü ile birlikte Asayiş tereddüt etmeden kalabalığın önüne geçti. Onlara hitaben bir konuşma yaptı. Ama, tahrikler öylesine art- mıştı ki Kolordu Komutanının ü- zerine yürümeye kalkanlar oldu, ci- varda bulunan, Tugaya ait askeri va- sıtalar ve binalar taşlandı, bazı jip- lerin tenteleri parçalandı, pikapların camları kırıldı. . Nazmi Karakoçun arabasına da saldıran mütecavizler, makam arabasının camlarını kırdı- lar. Bu arada da: ” Bize pis arap diyen assubayı istiyoruz" diye bağırıyorlardı. Bir nevi kelle istemeye çıkan bu grubun davranışı karşısında, asayişi temin için Zor kullanmaktan başka çare kalmıyordu. Kalabalık binbir güçlükle Tugay Karargahı önünden uzaklaştırıldı. . Ama bu sefer de sel, gene Vilâyet önüne doğru oakmağa başladı. Taşlarla Vilâyet binasına hücum edenler bu sefer de Valiye hi- taben: "— Suçluları bize teslim edin" di- ye bağırıyorlardı. Vilâyetten lise binasının önündeki meydanlığa gelenler, burada da lise binasının cam ve çerçevelerinin kırıl- masına yol açan taşkınlıklarına de- vam ettiler. Sabahın alacakaranlığın- da başlayan e m öğle son- larına kadar sürdü Öğleden sonra onezliik nisbeten ya- tışır gibi oldu ama, gene de toplan- malar yer yer devam ediyordu. Mar- din Valisi halkı yatıştırmak için şe- hir ileri gelenlerinden yardım sağla- maya çalışıyordu. İşte bu saatlerde. Mardine Koalisyon Hükümetinin iki Bakanı, Avni Doğan ile Ahmet To- paloğlu. yanlarında 2. Ordu Komu- tanı Korgeneral Refik Tulga olduğu berkemâl halde geldiler. 7. Kolordu Komutanı da. Bakanlar ve Ordu Komutanına refakat ediyordu. Bakanlar Mardine girince doğruca halkın arasma karış- tlar, bir süre Mardin sokaklarında dolaştılar, ilgililerden olayın cereyan tarzı hakkında bilgi aldılar. Bakan- ların ve Komutanların sokaklarda dolaşmaları, olayla ilgilenmeleri, Mardinliler üzerinde müspet tesir u- yandırdı. Tahrikçiler nisbeten sin- diklerinden, halk: "— Yaşasın Ordu, yaşasın Bakan- larımız!" diye bağırmaya başladı. Akşam üzerine doğru şehirde sü- künet tamamen avdet etmişti. Milli Savunma Bakanına vekâlet eden Devlet Bakanı Avni Doğan ve İçişle- ri Bakanı Topaloğlu, şehir ileri oge- lenlerine, olayda suçlular varsa bun- ların şiddetle otecziye edileceklerini,' 'tahrikçilerin de askeri mahkemeye sevkedilecekleri garantisini verdiler. Tahkikat ve ötesi İki Bakan süratle bep, işin i karışması rol oynayabileceği endişesi idi. daha ilk günden yapılan yahkikat, olayın sanıldığı kadar vahim sebep- leri olmadığını ortaya koydu. o Tah- rikçiler olduğu belliydi. Bunlar daha ziyade, Jandarma Tugayının acaba Mardinden kaldırılabilmesi mümkün hareket etmiş- Ordu Komutanını olay yerine sevkeden se- yabancı ideolojilerin tu. Öyle ki, yedeksubaylık hakkını AKİS, 14 MAYIS 1962