YURTTA OLUP BİTENLER Hüseyin Nail Kubalı Öcü var!. lamentonun bu grupları tarafından a- faroz edilmişti! Ne var ki, Kubalıya A. P. ve Y. . den verilmiyen oylarla mesele kalisimier, diğer adayların seçile- bilmesi için salt çoğunluğa ihtiyaç duyuluyordu. 294 oyla seçilebilme im- kanma sahip bulunan adaylar bu yüz- den bir türlü nisabı dolduramıyorlar- dı. Turlar uzadıkça uzadı. Kuliste ce- reyan eden kesif, faaliyet, meselenin başka izahı, duğu, zumu ne kadarizah edilirseedilsin, Kubalıya karşı girişilen hareket be.- lirli kişilerin pek hoşuna gitti ve tur- lar devam etti Öyle ki, öğleden sonra, 4. turun sonunda Millet Meclisinde çoğunluk bile kalmadı. Mücadeleyi terkedenler ruleti çevirmeğe devam edenleri tek başlarına bıraktılar ve seçimler bir gün sonraya kaldı. A. P.live Y.T. P. li muvaffakiyetlerinden pek ayrıldılar. Göğüslerini müfritler memnun, şişirerek : "— Seçim isterse dört yıl devam etsin, biz oadamaoy vermeyiz!" de- diler. 16 Ancak, savunmaları sadece o bu- nunla kaldı. Prensiplerinden fedakâr- lık edemeyen bu grup, oy vermeme gerekçesini bir türlü açıklıyamadı! Bir başka serencam.. Anayasa Mahkemesine Üniversite adaylarının seçimi Millet oMecli- sinde böylece devam ederken olayın bir başka şekli e Senato- sunda cereyan ett Gerçi dervişlerin fikri aynıydı. Cumhuriyet Senatosu, Üniversite ta- rafından gösterilen adaylardan birisi- ni seçecekti. Bu meselede işin kolayı bulundu. C. H. P. ğı itiraz feveranı, Anayasanın o 145. maddesinin tefsirindeki anlayış far- kından doğuyordu. Bir grup senatör adayların Üniversite dışından göste- rildiğini iddia etti. Bu iddia (üzerine açılan müzakereler o kadar uzadı ki, mukadder akıbet gelip çattı ve ço- gunluk kalmadı Ama amd işin içyüzü ertesi gün ortaya çıktı. Senato ikinci adayını kendisi vi İşte burada A. P. X . koalisyonu kendiliğinden m veb. P. devrinin pek ta- i çıkı- kümeti teşkil eden iki parti idareci- leri arasında bir anlaşma olmuş, A.P. ve C. H. P. Grup Yönetim Kurulları yetkilileri, seçimler için bazı isimler- de mutabık kalmışlardı. Ancak, kâğıt üzerinde varılan anlaşma Senatoda bozuldu. İdarecilerin anlaşmaya var- dığı sıralarda Y. T. P. li ve A. P. li gruplar, D. P. devrinin dehşetli Ada- let Bakanlığı Müsteşarlarından Kevni Nedimoğluyu Anayasa Mahkemesi ü- yest yapmayı kafalarına koymuşlar- dı. Senatoda 65 oy sağladılar. Ama çokluk 95 oyla temin edilebiliyordu. Bütün uğraşmalara rağmen Senato bunu temin edemedi ve meselenin hal- lini bayramdan sonraya bıraktı. İşin güzel tarafı, Koalisyonu devam ettirmek için çalışmakta olan A. ve C. H. P. li politikacıların teşkil ettiği komisyonların bu seçimler için aldığı kararlar cümlesinden olanının, Senatodaki gruplar tarafından sayılmasıydı. Komisyonlarca arar, masanın üzerinde mahküm oluyordu. Gençlik Eski oyun Geride (o bıraktığımı» haftanın- baş- larında birgün, İstanbulun ziya- desiyle meşhur Belediye Sarayının mükellef toplantı salonunda, Başkan- lık kürsüsünü işgal eden genç adam, önündeki masasına eğildi ve: "—TürkiyeMilliTalebeFederas- yonu Genel Kurul toplantısını 23 kalmağa lilerin de katıldı- Temmuz gününe di. bırakıyorum" de- Kürsüdeki genç adam sözlerini bi- tirince açık gri koltuklarda oturan- lar salonu terkettiler. Türkiye (oMilli Talebe Federasyonu -T. M.T. E.-, ml 17. Genel Kurul toplantı- 16 gün devam ettikten sonra bu şe- kilde sona erdi Aslına bakılırsa, TMTF'nun bu kongresi geçen yıllardaki kongreleri- ne nazaran tamamen sönük geçmiş- tir. Bunun sebebini, D. P. iktidarının, gençlik teşekküllerine karşı olan ha- reketlerinin kongrelere kadar sızma- sında ve işe polislerin de karıştırıl- masıyla, meselenin çığırından çık- masında aramalıdır. Üç yıl önce ya- pılan netameli kongrede, Yalçın Kü- çük ve Erol Ünalın polisler tarafın- dan dövülerek nezarethanelere götür rülmeleri, gençlik meseleleriyle yakın- dan ilgisi bulunmayanlarca bile hâlâ teferruatı, ile hatırlanmaktadır. Fa- kat madalyonun bir de öteki vardır. Dışardan görülen, Kongresinin D. P. devrindeki spekta- küler kongrelere göre gürültüsüz pa- tırdısız bir şekilde ve ekseriyet temin edilemediği için tehir edildiğidir. As- lında suyun altında olup bitenler, D. P. devrindekilere parmak ısırtacak mahiyettedir. Buna rağmen Türkiyenin en büyük gençlik teşkilâtı olan TMTF'nun 17. Büyük Kongresinin kulislerinde olup bitenlerin şaşırtıcı bir tarafı da yok- tur. Zira eski D. P. den müdevver ye- ni A. P.'lilerin malüm ve ziyadesiy- le mâruf taktiklerinin bu kongrede de ısıtılıp ortaya çıkarılması, pek çokla- rının yüzünde manâlı gülümsemele- Şadi Pehlivanlıoğlu Kursakta kalan eski heves AKİS, 14 MAYIS 1962