üzerinde ittifak etmiştir. Hele vergi konusundaki açıklamalar, bu beyan- namelerin kaldırılmasına yanaşacak bir hükümeti umumi efkar Önünde derhal itibarsız hale getirecek tepki- Hükümetin zengin sınıfın tesiri altında bulundu- gu şüphesini yaratacak herhangi bir harekete, İnönü Kabinesi katılmama kararındadır. Halbuki A m Grubunda, bilhassa eski Demokrat iş adamlarının, sabık ln liberal ekonomi eti- keti bir hava estirilmektedir. Kıranerin Zaferi, Servet Beyannar melerine her gün ateş püskürmekte- dir. Bir çok A. P. milletvekili ve se- natörü de bu oyuna gelmektedir. Bu bakımdan, meselenin A. P. Grubu ırkçılarının harp taktikleri arasına ithâl edilmesi hiç kimseyi şaşırtma- yacaktır. Ancak, 147 ler konusunda olduğu gibi Servet Beyannamesi bah- sinde de Hükümet sıkı duracaktır. Buna mukabil, mesela 27 Mayıs 1960da feshedilmiş Meclisin üyele- rinden ödeneklerinin geri alınması ve- ya alınmaması meselesinde, tıpkı bu- günkü Meclisin ödenekleri konusun- da olduğu gibi Hükümet Meclisin göstereceği aklıselime uymaya niyet- lidir. O meselede, Meclis, umumi ef- karın nabzını yoklayarak kararını sa- lacaktır. Bu kararın, akıl ve izan yo- lunda bir karar olması ve A, P. Gru- bu ile C. H. P. Grubu arasında bir anlaşmanın tahakkuku imkansız de- ğildir. Her halde Hükümet, kendisi- Kulağa Küpe Huydur, çeker.. Bizim fakım, Senatoda 4. P. li bir kısım senatörlerin Hü- seyin Nail Kübalıya karşı ta- kındıkları tavırdan dolayı ta- Allah, Allah! Ne var, şaşa- ak ? Mart içeri, pire d işarı... nin gerçekleştireceği Oo tasarruflarda Meclise görüşünü ciddiyetle duyura- cak, buna mukabil öteki konularda Meclisin ışığından faydalanacaktır. iyi bir işaret a haftanın sonunda, du- m buyken Senatoda 1962 Bütçe- si bahar ağa. kadar parlak bir şekilde kabul edildi. . "Okumuşlar Meclisinin A. P. ve C. H. P. Grup- ları ittifakla beyaz oy verdiler. Mu- halefetin yeşil oylarına ban kırmızı- lıklar karıştı ama bu, havayı bozma- dı. Hele A, P. adına Ferit Alpisken- derin yaptığı konuşmada af konusu- nun parti işi olmaktan çıkarıldığının resmen ve alenen beyan edilmesi her ğe çok af için yeni ışıklar getir- . Buna mukabil, e bir çe- tin imtihandan başarıyla g esi pi- yasadaki canlılık belirtilerini azla dırdı, kuvvetlendirdi. YURTTA OLUP BİTENLER Zaten, aslına bakılırsa Millet Mec- lisinde, Hükümeti devirmeye yetecek 226 sayıda kırmızı oyu devşirmek le yaşamakta devam edecektir. A.P. Baş belâları İri yapılı kontenjan senatörü Enver Kök söze şöyle başladı: — İnsan beşer, Nuri Beşer her an şaşa Daha birşeyler söylemeğe niyetle - niyordu ki yanında bulunan, C. K. M. P. nin birinci sınıf silahendazla- rından Nurettin Ardıçoğlu söze ka- rıştı: " şaşar. — Yahu, insanın aklı almıyor, nasıl iştir, anlayamıyorum? Adam- lar, dokunulmazlığını kaldıralım a- ma, tevkif yetkisi vermeyelim diye tutturdular. Saatlerce bunun tartış- masını yaptık" dedi. Sonra başın iki yana sallayarak devam etti! "— Ortada bir mesele var. Mesele öyle çabucak savuşturulacak neviden değil. Bir politik hikâye. Ona göre bir karar vermek, durumu daha va- him hale getirmemek gerek." Ardıçoğlunun sözleri, evvelki haf- tanın içinde patlak veren meşhur Beşer hâdisesinin A.P. içinde yarat- dalgalanmanın bir teşhisinden İ; Bitirdiğimiz haftanın ikinci yan- sında, perşembe günü saat 18 sırala- rında Meclis koridorlarında cereyan eden mükâmele, birkaç saat evvel yapılan bir komisyon toplantısının Aksal - Alican - Gümüşpala; - Bölükbaşı AKİS, 18 ŞUBAT 1962 "Gelin.laf o EDELİM