YURTTA OLUP BİTENLER liyordu. Derhâl İstanbul arandı ve A- tançtan izahat istendi. Atanç da, te- lefonun başında, bu beyanatın İl İda- re Kurulunun tasvibinden geçtiğini, kanaatinin de bu e olduğunu belirtti. Bu arada, C.K. İl Genç- lik Kolu da, ai Mi. uyarak Sıtkı Atança kafa tutmaya başlayınca, ihtiyatlı Atanç, .M.P. N Gençlik Kolu İdare Heyetini feshet- Bu, resmen Bölükbaşıya isyan de- mii İl İdare Kurulunun 7 üyesi toplu halde, Genel Merkeze -yâni Bölükbaşıya- isyan bayrağını ca, İl İdare Heyetinde Bölükbaşı OO- guz ea gedikli İl İdare Kurulu üyesi Nuri Leflef ortaya çıktı. C. MP. İstanbul İl Kongresinde seçil- miş İl İdare Kurulunun Başkanla bir- kanından aldığı talimatla, O ilçeleri karıştırmaya başlayınca, işler büsbü- tün arap saçına döndü, İl İdare Ku- rulu T uya ile tam bir m halinde Atançı destekliyordu. C.K.M P. İstan- bul İl Teşkilâtı, Genel Merkezin "Kâ- gn tangâ"sı haline gelmişti. Paşa olmak veya olmamak.» İşte. a a İsterbukdeki a ede en Kardin. su'cu 1 Genci Enver Sökmeni İstan. bulâ gönderdiler. Sökmenin seçilme- sine, daha çok, Bölükbaşıya Olan merbutiyeti ile, Eminsu'culuk vasfı âmil oldu. ökm , temaslara İlçe Başkarıları ile görüşerek başladı ve İlçe Başkanlarının çoğundan bir gü- zel papara yedi. Enver Sökmen Pa- şa -Enver bey denilmesine müthiş kızmakta Ve "ben bey değil Paşa- yım" diyerek gazetecilere çıkışmak- tadır- Genel Merkezin bu İdare Kuru- lunu feshederek, yeni bir İdare Ku- rulu teşkil etmesi ihtimalinden bah- sedince, kızılca kıyamet koptu. İlçe başkanları, İstanbulun, geçici İl ida- re li a ii idare edilme- sinden bıkm 1. Bir zamanlar Bö- lükbaşının havarileri olan Suat U- luğ Turgut Altınbaşak ikilisinin, C. K. M. P. teşkilâtını karıştırarak a- yağını kaydırdıkları, saf ve iyiniyet- ünim Mustafa Pekselekin baş- kanlığından bu yana iki geçici İl İda- re Heyeti teşkil" getirilmişti. Bir İlçe Başkam Sökmene " —Nedir bu yaptığınız? Teşkilâ- tın istediği adamları Kongre seçerek işbaşına getirdi. Siz bunları atıp, par- tiyi yıkıyorsunuz..." diye bağırdı. 14 Ahmet Oğuz "Efendim söyler, ben yaparım..." Geçici Kurullar, Bölükbaşı ve O- guzun istediği, C.K.M.P. teşkilâtının istemediği adamlardan teşekkül etti- riliyordu. Nitekim, - Pekseleki "ah maklık"la sağlayıp, Pikbaşıya te- sir ederek işbaşın uzaklaştıran eski Mükerrem Sal Suat Uluğ i- le Turgut Altınbaşak, çift yıldızlı E- minsu'cu General Zekâi Dermanın İl Başkanlığında kongrece . seçilen İl idare Kuruluna girememişlerdi. Buna karşılık, iyiniyetli ve saf (oPekselek. Dermanın başkanlığındaki İl İdare Kuruluna, teşkilât tarafından seçi- lerek getirilmişti. C.K.M.P. İlçe Baş- kanları, simdi de Leflefin işleri karış- tırmasından şikâyet ettiler. (o Leflef, ütemed adam olarak, Suat Uluğ - Turgut Altınbaşak yapışık biraderle- rinin rolünü benimsemişti ve (eski düşmanları olan bu ikili ile işbirliği yapıyordu. menin, teşkilâtın temayülü aklımda, Parkotelde kalmakta olan Bölükbaşıya -Büyük Başkan, karısı- nın bir hastalığı dolayısıyla İstanbu- la gelmişti- verdiği bilgiye rağmen, Bölükbaşı, Atançın işbaşından uzak- laştırılmasında inat edi dare Heyetinin bu kim- selerden teşkil ettirilmesini O istedi. Sökmen, askerlikten kalma alışkan- lıkla "emredersiniz" dedi. Hazırlanan liste, geçirdiğimiz haf- tanın ortalarında, çarşamba günü Sökmen tarafından ilân edildi. İl Başkanlığına, Zekâi Dormanın parti- ye alınmasını tavsiye ettiği adam, bir başka Eminsu'cu olan Naim Tan, getirildi. Ötekiler ise boş durmuyor- ar ve feshin, Anayasanın 67. mad- desine göre antidemokratik olduğu- nu ileri sürüyorlardı. Ayrıca gerek- çesini avukat Pekselekle Atançın ha zırladıkları bir dâva dosyası da ya- kında Asliye Ceza Mahkemelerinden birine verilecektir, Cumhurbaşkanlığı Meselenin esası 5 Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Çan- kayada parti liderleriyle (o yaptığı toplantı konusundaki bir suale cevap verirken "Bazı gazeteler, bunun hak- kında 'Bayram değil, seyran değil' dediler ve 'Eniştem beni neden öptü? diye sordular" deyince küçük salonu dolduranlar, başta oCumhurbaşkanı- nın sağında oturan adam, gülmeye başladılar. Hâdise, bitirdiğimiz haf- tanın tam son günü, sabahleyin An- kara Gazeteciler Cemiyetinin merke- zinde cereyan etti. Salonu dolduran- lar başkent gazetecileriydi. Cumhur- başkanının sağında, Ankara Gazete- ciler Cemiyeti Başkanı sıfatıyla Me- tin Toker oturuyordu. Cemal Gürse- lin bahis konusu ettiği "Bayram de- gil, seyran değil; eniştem beni ne- den öptü?" tefsiri AKİS'te çıkmıştır. (Bk. AKİS — Sayı: 397) AKİS, 12 ŞUBAT 1962