1 Sovyetler Finlandiyada yakın olan seçimlerde komünistlere şans kazandırmak bu ükümet rinde müessir olmalarını Bağla- mak istiyorlardı. 2) Kekkonen'in Batılı memleket- lere yaptığı ziyaretler Moskovayı pi- relendirmiş, Başkan Passikivi zama- nında Gürle etmiş olan tam taraf- sızlık siyasetinden ayrılındığı intiba hasıl olmuştu. 3) Moskova Helsinkiye çok ya- kın komşuluğunu manidar bir şekil- de hissettirmek, hatırlatmak istiyor- Bütün bu yorumların yayıldığı, hâttâ Sovyet Rusyanın Finlandiyayı Varşova Paktı savunma sistemine dâhil etmeyi düşündüğü (hakkında iddialar serdedildiği sırada Finlan- diya Cumhurbaşkanı kalkıp Novosi- birske kadar giderek Sovyet Rusya Başbakanı Krutçef ile görüşmüştür. Bu görüşme sonunda da Finlandiya ile Sovyet Rusya arasında askeri mu- zakerelerden şimdilik (o vazgeçildiği anlaşılmıştır. Paradoks Gerek Cumhurbaşkanlığı (o seçimle- rinde, gerekse teşrii seçimlerde Kekkonen'i ve partisini zafere kavuş- turan amilin büyük ölçüde Sovyet Rusya muvacehesinde sağlanan bu başarı olduğunda şüphe yoktur. Kek- konen 15 Şubatta fiilen Devlet reisli- ğine gelince, Bir azınlık hükümeti o- lan bugünkü Çiftçi hükümetin istifa- sını kabul edecek ve seçimler sol ce- nahın net bir frenlemesine şahit oldu- ğu cihetle, muhtemelen bu kere sağa dahi meyyal bir hükümet teşkilin Urho Kekkonen Bir başarı daha AKİS, 12 ŞUBAT 1962 Bir Yıldönümü A rap Birliğinin kuruluşunun 17. yıldönümü münasebetile yapılacak toplantı için el'an tarafların mutabakatı sağlanamamıştır. Birlik Ge- nel Sekreterliği bu oturumun Suudi Arabistanda Riyadda yapılacağını bildirmişse de, halen Mısır ile Suudi Arabistan arasındaki münasebetle- rin buna imkân vereceği şüpheli göründüğünden, evvelâ Kahirede Bü- yükelçiler seviyesinde bir toplantı yapılarak meselenin incelenmesi ka- rarlaştırılmıştır. Abdünnâsır, Suudi Arabistan toprakları üzerinde bir toplantıya asla razı değildir. Fakat Birlik üyelerinin çoğunluğu şimdi- den mutabakatlarını bildirmiş bulunmaktadırlar Nasırın, dahilde ceberrut, komşularına karşı da mütecaviz bir ma- hiyet alan sosyalizm tecrübesinin Arap feodalitelerini ve monarşilerini ürküteceği şüphesizdi, Hâtta başarıya ulaşmakta güçlük çeken her oto- riter rejim gibi Kahirede girişilen tecrübenin de hariçte suçlular ve düş- manlar arayacağı ve dikkati bu yöne çekmeye çalışacağı da beklenebi- lirdi, Nitekim Nasır, Suriyeyi elinden kaçırdıktan ve Yemeni de bırak- tıktan sonra hızlandırdığı sosyalizm rejimine muvazi olarak, evvelâ kendinden ayrılanlara değil, fakat daha evvel ve daha çok Suudi Ara- bistana çullanmaya başlamıştır. Bunun bir sebebi, Suriye ve Yemen gi- bi Arap memleketlerinin az çok ölçülü, hatta ürkek reaksiyonlarına mu- kabil Suudi Arabistanın en koyu monarşi sıfatile ve petrolden elde et- tiği büyük paralara ve kuvvetli himayelere güvenerek Nasırın karşısı- na dikilmiş olmasıdır. Ayrıca, Suud, Mekkenin bekçiliğini yapmak ve Islamın sesini yükseltmek iddiasıle, zındıklık telâkki ettiği sosyalizme karşı cihad açmış gibi bir tavır da takınmaktadır. Ne yönden alınsa Nasırın tutumunun da. Kral Suudun iddialarının da yala durur tarafı yoktur. Zira makul bir sosyalizmin emperyalist gayeleri O a kapkara bir monarşiyi islâmiyet gayretile izah da mümkün değildir. Bu kavga Arap Âlemini, özellikle Arap Birliği teşkilatını nereye ğö- türecektir? Nasırın ölçüsüz İhtirası zaman zaman Birlik üyelerim küstürmüş- tür. Libya, Ürdün, Sudan ve Tunustan sonra bugün küskünlük sırası Ira- ka gelmiştir, ey tanıdığı için teşkilâtı boykot eden Irak, bununla beraber, bu büyük kavga içinde Mısır ile bir yakınlık sağlamış gibidir. Mısırın Kuveytteki Kuvvetlerini çekmesi bu yakınlığın başlangıcını teş- kil etmiştir. Eğer Nâsırın Kuveytten askerlerini çekmesi Kasıma verilen bir açık bono telâkki edilebilirse, o zaman Nasırın da başka yerlerde ellerinin serbest Gree istediğine hükmetmek gerekecektir. Lübnanda akim bırakılan Suriye Halkçı Parti komplosunun emper- yalistlerin. teşviki ile hazırlanan “Feyizli hilâl" adlı eski bir Haşimi rü- yası olduğu iddiaları gözönüne alınınca ve Ürdüne şimdiden İngiliz kuv- vetlerinin gelmeye başladığı, yeni kurulan Ürdün kabinesinin başına da Batı taraftarı bir şahsiyetin getirildiği hakkındaki beyanlar da hesaba mi mn ilk tema'sı kalın hatları ile meydana çıkar. İngiliz donanm: n Basra körfezinde harekâtta bulunduğu ve Süveyş üzerin- den milliyeti meçhul uçakların geçtiği haberleri de bunlara eklenmelidir. edefin Arap monarşileri ve Emaretleri olduğu anlaşılıyor. Bu olaylar arasında Arap dünyası birliğinin çimentosunu teşkil eden İsra- il düşmanlığını unutmuş gibidir. Arap Birliğinin Riyadda toplanıp top- lanamıyacağı gibi az çok çocuksu meselenin arkasında, göz gözü gör- meyecek kadar karanlık ve karışık şartlar içinde yeni bir dramın hazır- landığı intibaı vardır. Belki Kekkonen, artık nerede ise ridilecektir. Sovyet Rusya bunu mu istemiştir? Finlandiya halkının Kokkonen etra- fında sıkıca toplanmasının parlâmen- to plânında bir sağa kayma yapa- -ağını Moskova hesaplıyamamış mı- dır? Halbuki Moskovanın son nota- sının saiklerinden biri de sağcı ve Batıya meyyal unsurların Fin hükü- metine gittikçe artan sızlanması ola- rak gösterilmekteydi. geleneksel olan tarafsızlığı muhafa- za için parlâmento ve hükümet plâ- nında bazı tedbirler almaya kararlı? dır. Fakat Cumhurbaşkanının bu ko- nuda fazla zorlamalara gidemeyece- ği de şüphesizdir. Zira, ikinci bir pa- radoks olarak, Kekkonen'in muhalif- leri gelecekte onu Moskovanın Fin- landıyaya empoze ettiği adam olarak göstermeye kalkışabileceklerdir. 25