12 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 35

12 Eylül 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 35
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RADYO Ankara Basın ve Radyo Son günlerde Ankara Radyosuna ba- bu Radyonun Batı Müziği Yayınları Şefliğine yapılan yersiz tâyin üzerin- de durdular. Bu arada bir gazete de Ankara Radyosunun yayınlarını a- dım adım takip ediyor ve bilhassa Klâsik Batı Müziği (o programlarına dikkatle eğiliyordu. Artık o Türkiye radyolarını güvenerek dinleyen, gör- düğünü ve duyduğu hataları çekin- meden yazan basın, radyoculuğumu- za gereken önemi" vermektedir. De- mek ki radyolarımız inanılır bir kay- nak, sinirlenmeden dinlenilen bir va- sıta hâline gelmiştir. Fakat nedense gazeteler daha ziyade obu konuya yüklenircesine dokunmaktan kendi- lerini alamıyorlar. Bunda, son günler- de yapılan meşhur tâyinin hissesi bü- yük olsa gerektir. Çeşitli gazeteler ve dergiler bu mesele üzerinde hassa- durdukları ve ilgililerden bu siyetle AKİS, 12 EYLÜL 1960 meselenin hâilini istediklerini açık- -a belirttikleri halde yanlız bir dergi bu fikirde olmadığını gösterdi. Ak- si tezi savunan diğer gazete ve der- giler kadar bu dergi de en büyük ve kutsal hakkına dayanarak bu tâyini yerinde bulduğunu yazıyordu. Yanlız derginin radyo yazan öyle bir nokta- ya dokunuyordu ki insan yazının bu kısmım okuyunca radyolarımızın hâline yine acımaktan kendini alamı- yordu. Dergideki yazının bir kısmın- da şöyle denilmekteydi: "Bir defa, Eftal Günşiray "Radyo"da bir göreve getirilmişti. Bundan daha tabii birgey olamazdı. Doğru. Yetkili addedilen herkes bir yere tâyin edilebilir ve o yer, ancak tâ yin edilenin sonradan yetkisiz olduğu anlaşıldığı zaman bundan zarar göre- bilirdi. Fakat yazı bu kadarla kalma- yıp şöyle devam ediyordu: "Çünkü, Günşiray bir radyo uzmanıydı ve An- karada bir elektrik ve radyo mağaza- sının ortaklanndandı.' Bu ikinci cümleyi okuduktan sonra radyoculuk sahamızın en kö- tümserlerinin bile geniş bir ne- fes almaları gerekirdi. Çünkü rad- yoculukla uzaktan ve yakından ilgilenen herkesin üzerinde odur- duğu bir nokta da radyo programcı- lığı sahasında eleman obulunmama- sıydı. Halbuki o dergideki radyo ya- zarı Ankara Radyosuna yeni tâyin edilen şahsın bu tâyinini adamın bir radyo atölyesine sahip olduğunu gös- tererek yeterli buluyordu "Oyun devam edecektir!" Artık önemli olan bu tâyinin yerinde olup olmadığı değil, mukadderatıydı. Buna göre, veya yapılan iş üstünde durmaktansa Ankara Radyosunun 1 Eylülden son- raki durumunu ele almak isabetli bir hareket olurdu. Yukarda bahsi geçen yazının birkaç kişiyi kahkahadan kı- rıp geçirdiği (o biliniyordu, Fakat bu şahıslar bu yazıyı okuyup kahkala- rı attıktan sonra Ankara Radyosunun durumuna da bir göz atınca ağlamak- lı oluyorlardı. Meşhur tâyinden önce, radyonun yeni ve gerçekten iyi prog- ramlar hazırlamak üzere geniş bir hazırlık devresine (o girdiğini herkes orada burada duymuş veya okumuş- tu. Meşhur tâyinle beraber birbirini kovalayan istifalar bu yeni program hazırlığını aksatmış, fakat durdura- mamıştı. 35

Bu sayıdan diğer sayfalar: