D.P. levhası indiriliyor Bir hikâye böyle biter Mayıstan bu yana girilmemiş bulu- nan D.P. Genel Merkezinin içi küf kokuyordu. Yerlerde sayısız kara si- nek ölüsü vardı. Genel Merkezin birinci katındaki merdivenin tam karşısında, üzerinde yazılı lüks bir sa- Salondaki takvim toz içindeydi ve 26 Mayısı gösteriyor- du. Bekleme salonunun önündeki antrede büyük bir saat vardı. Saat, herne hikmetse tam üçe iki kala dur- muştu. Girenler bu manzarayı görün- ce gülmekten kendilerini alamadılar, hattâ içlerinden birisi şöyle mırıldan- dı: "— Saatin üçe iki kala durması çok garip 27 Mayısta ihtilâl aynı saatlerde başlamıştı". Koridordan sağa dönülünce gene dar, fakat daha uzun bir koridora ge- çiliyordu. Burada sağlı sollu çalışma odaları bulunmaktaydı. Yerlerde bir yığın kâğıt, evrak ve bol miktarda kartvizit görülüyordu. Bunlar ilk a- ramadan arta kalanlar olmalıydı. Ge- lenler, koridorun sağındaki ilk odada bir hayli kaldılar. Masanın üzerinde karmakarışık duran ve altlarında Menderes imzası bulunan bir yığın AKİS 12 EYLÜL 1960 evrak dikkatlerini çekmişti. Bunlar D.P. Genel Başkanının meşhur ta- mimleriydi. Teşkilâtı Muhalefet Üze- hâle gelmişti. Hele 7 Mayıs 1960 ta- rih ve 3671 sayılı "gizli" kaydını ta- şıyan meşhur tamim doğrusu görül- meğe değerdi. Menderesin ateşli ka- İemiden teşkilâta bir el bombası e- dasıyla gönderilen otamim tozların içinde kaybolmuş, sabık Başbakanın o akıl almaz cümleleri susuz kalmış çiçekler gibi boyunlarını bükmüşler- di. Tamim gerçekten korkunçtu ve şöyle diyordu: "Demokrat Parti oVilâyet İdare Heyeti Reisliğine, Halk Partisi Gençlik Kollarının, İstanbul ve Ankarada bu teşkilâta mensup elemanları o vasıtasıyla, bir isyan ve kıyam hareketi hazırlamak yolunda oldukları artık bütün vatan- daşlarca görülen bir vakıadır. Bu te- şebbüslerin bir merkezden idare edil- diğine, bu merkezin ise Halk Partisi Umumi Merkezi olduğuna şüphe yok- tur. Ayrıca kayda değer olan cihet ise memlekette mevcut gizli komü- nist teşkilâtı ve elemanlarının bu ha- reketlere yardımcı oldukları, hattâ rehberlik rolünde obulunduklarıdır. 28 Nisanda İstanbulda ve müteaki- ben Ankarada vukua gelen ve şekli zahiri de Üniversiteliler ve hattâ Türk Gençliği tarafından tertip edil- miş gibi gösterilmek istenilen hâdise- ler, hakikatte bir taraftan gizli, bir taraftan da açık şekilde çalışan Halk Partisi Gençlik Kolları o Teşkilâtının bir hareket ve eseridir," Tamimde hürriyet tılmış Türk gençlerinin halli makamlara ihbar isimlerinin ayrıca D.P. savaşına ka- derhal ma- edilmesi ve Genel Mer- YURTTA OLUP BİTENLER kezine bildirilmesi istenilmekteydi. C.H.P. ise komitacılıkla itham edi- liyordu. Sâdece bu tamimin açıklan- ması, haftanın sonunda, 27 Mayıs hareketini, boğuşan partileri Ordunun ayırması şeklinde gören ve D.P. gençleriyle (CH.P. li gençleri aynı gözle göstermeye çalışanların yüzle- rine indirilmiş başka bir şamar oldu. Koridorun iki yanına dizili oda- larda, masaların üzerine atılmış ba- zı kitap ve dosyalar duruyordu. Bun- ların arasında DP. nin meşhur trans- feri -talihsiz bir transfer olduğu son- radan anlaşıldı- Ordu milletvekili A- tf Topaloğluna gelen mektupları ih- tiva eden dosya hakikaten pek ilgi çekiciydi. Araştırmayı yapanlar To- paloğluna gelen mektupları okurken gülmekten kendilerini alamadılar. Her mektup bir edebiyat şaheseriy- di ve âdeta sabık Başbakanın kalkın- ma nutuklarının parçalarıydı.. Bir an- manların mutlu azınlığı efendilerine bu vesileyle de bağlılıklarını tok mi- delerini ovuştura ovuştura bildirmiş- erdi. Masalar üzerinde bulunan kitap- lar arasında, Kırşehir - Gülşehri - Babailer - Ahiler - Bektâşiler isimli bir kitap bulunuyordu. Son zaman- larda sabık Başbakanın bu tip ya- yınlara merak sardığı anlaşılıyordu. Ama bulunanlar arasında iki kitap vardı ki hakikaten görülmeğe değer- di. Her ikisi de yanyana duruyordu. Birincisinin "Hürriyet Alfabesi" . İkincisinin kalın cildi üzerinde fazla tozlanmış olan bu iki kitaptı! Hâtıralar Sâbık Başbakanın çalışma odasının kapısında " " ibaresi yazı- lıydı. Odada, İ Kurulu toplantısından alınmış büyük ebatta Adli yıl kutlanıyor Hatırlanangelenek 21