v A ALAY e aa LA D A a yeşil beyaz. sarı renkteki neon lâmba- larıyla aydınlatılmış Kaynak kahve- hanesinin alt katındaki C.H.P. Cebeci ucak kongresinin yapıldığı salonda âni bir dalgalanma oldu. Tıklım tık- lmm dolu Salon dakikalarca alkış ses- leriyle inledi. H. P. nin yeni Genel Sekreteri İs- ma..l Rılştu Aksalı selâmlıyordu. , âalkışlara mütevazi ve ken- hıs kıbar bir tebessümle muka- mıştı. Bazı gen kl el Sekreter olarak, Aksal ilk Konuşmasını yapıyordu. Bu yüzde konuşma büyük bir merakla beklen- mekteydi. Bazı yanlış tefsirler yüzün- den, hesap sorulmayacağı ve C.H.P. nin İktldara karşı uysal davranacağı intibar uyanmıştı. Genel Sekroterden zlhlnlerdekı istihfamları silmesi be leniyordu. bu vs.zıreyı bLlyük Mr mesuliyet duygusu içinde, kelime- e son derece dikkat ederek yaptı. , “vazife an! . Demokrasilerde bu, ydi. Asıl gerektiği man vazife değişikliğinin vuku bul- ması, endişeyle karşılanacak bir Şeydi. Vazife —değişikliğinden kendi hesaplarına blr fayda umanlara kız- mak değildi, bunlara anca: "acmır dı Aksal, daha sonra, C. H. P. nin niçin mucadele ettiğini Aanlattı. Ne- den şikâyet ediliyor, neyin mücadele- Bi yapılıyordu? — Şikâyet mexzulan iktisadi sıkıntılar, Anayasa ve Hu- kuk dışı kanunlar, partizan idare. mü- rakabesizlik, basına yapılan haksız Ve insafsız baskılar, Devlet Radyo- sunun çirkin isnat ve iftiraları, "D. P. nin tecavüz gruplarının nizam ve aspyiş vvetlerini bünun "bazı siyaset adamları, tara- fından tahrik ve teşviki idi. Bir cüm- le ile “vatandaş çoğunluğunun sevgi ve itibarını kaybeden, Fakat hertürlü şahst lkballerln!n devammı. vatan- arı yıldırmak ve sindirmekte ara- Yyan Zihniyet ve tutum" lle mücadele odilmekte di. C. H. P mokrasinin şekllnı muhafaza rakabeden uzak, keyfi ve şahsi bir idare kurmak hevesine ken- dilerini kaptıranların dalma karşı- tikasını şiddetle tenkit etmişti. tandaş, “siyasi sahada emni- yet ve huzurun tesisini, iktisgadi sa- hada sıkıntı, dert ve ıstınplanna de- va bulunmasını” n bekli- yordu. Her bakımd va! tan k'.ınlukunun “tek Ümidi” hallne gelen “Mücadele ınrtlan ne kadar ıgıı-. engeller ne kadar msl $ EKİM 1959 olsun, bunları yenmek ve memleketi ferahlı ve mesut glünlere kavuştur- mak vazife ve mes 'uliyeti ile karşı karşıyaydı.” Çalışılacak ve mutlaka uvaffak olunncaku. Aksalın 20 dakika süren konuş- ası büyük bir dikkatle dinlendi. Fi- kırlenm ifadedeki vuzuh, alkış top- maya Matuf cümlelerden kaçınma ve en mühimi her cümlede, her keli- mede hissedilen mesuliyet duygusu kimsenin gözünden kaçmadı. Konuş- ma itimat, emniyet yarattı ve her ka- demedeki C. H. P. lilere mes'uliyetle- rini hatırlattı. Aksal konuşurken bil- hassa kadın delegelerin yüzünde bir hayranlık ifadesi Yeni Genel Sekreterln iktidarın eşiğindeki C. H. P ye alışılandan cok farklı bir stil getirdiği muhakkaktı. Bu stil yavaş yavaş bütün C. H.P. kademelerine ynyılacak C. H. P. mil- letin kendine bağladığı Ümitlere lâyık olma şuurunun verdiği bir mesuliyet duygusuyla çalışacaktı. Bu stil de- ğışvkliğmm ılk teslrl eri, Karanfil So- kağındak: C. H. P Genel Merkezınde görüldü. Vlerkez ldm'e Kuru rine ayrılmış bulun üclln kata. yerleşen Genel Sekreter sen bene yer vermiyen tam bir takım calışmasının şampiyonluğunu yapmaktadır. Par- erken. zelen kimsedir. Sabah 8.30 da Geçen hafta beyunca mmad tebrikler ve h.$etlerin kabul- m rolü oynıyacak, anlaşmazlıkla.n bir neticeye bağlıyacaktır. Genel Se reterin bilhassa İstanbul teşki lâtımn durumu erinde hassasiyetle dura- cağı, oradaki parti faaliyetini mües- sir bir hale getirmek için gerekli ted- birleri derhal alacağı sanılmaktadır. Aksal, bu hafta içinde Ankarada- ki basın mensuplarına bir kokteyl ve- recektir. Haftanın sonuna doğru lecek, orada basın mensup- larıyla tanışacaktır. alın Genel Sekreterliğiyle, İk- tidara namzet partinin yeni yeni baş- lıyan Avrupal çalışma yolunda büyük bir adım attığı muhakkaktır. Seyahatler Amerika turu Ucakum içeri girmezden evvel Baş- bak Menderes merdivenlerde halkı selâmlarken “nazar değmesin, nazar değmesin” sesleri yükseldi. Geride bıraktığımız Pazar nü saat 17 de Air France'ın muhteşem Caravelle BHRC ucağı ile Amerika seyahatine cıkan Menderesl D. P. hler bu sözlerle uğurladı YURTTA OLUP BİTENLER Menderes o giüln uçağın kalkması- rna 15 daldka kala Yeg*lwyı amak için yol kenarına dizilen D. P. grupları vardı. Menderes meydan- rinin meşhur ettiği Bumin Yamanüğ- lu vardı. Yamanoğlu, Başkanı taşkın- lıklardan korumakla. yazifeliydi. Par— tililer Menderesi alkışlarken. o dı. kış tutmayı unutmuyo güle git, Fatu'ıln evlkdı' kup karabuluta raatladı. Çenesini ok- (Savcılık eliyle aldığımız tekziptir.) Reşit Özçobanın Açı Kasım Gülekle Çanakkalede (İki aydanberi kalmakta olduğum otelde) bera! rd Gülek, Geyikliden dönüşte, İstan- bulla yaptığı telefon konuşması sırâ- tığı basın toplantısında balon uçur- muştur. Sırf isim benzerliğinden dolayı Ferit Sözeni İsştanbul Emniyet müdtüir muavini, Uşaktan geldiğim yazılı bu- lunduğu için, beni de gazetecilere sal- dırmış gibi göstermek i$temişt! Fakat İstanbul viden uvdurmaları, durmak istemiyorum. Siz lütfen. Akis koleksiyonunu tetkik ediniz: çok da- ha enterasanlarına raslıyacaksınız... Reşit Özçoban şadı ve onunla Öpüştü. Solfra mera- sim kıt'asını teftiş etti ve protokola dâhil zevatın teker teker eilerini sık- tı. Menderes açık kahverengi, ce beyaz çizgili bir elbise giymiştt. Krem rengi bir gömlek ve koyu kahverengi bir kravat taşıyordu. Mütebessimdi. Şarabi renkli 33 lük tesbihini avucun- da tutuyordu. Parmağın 1 yWo bir kâğıt sıkıştırılmıştı. Menderes ucak merd'lvemnln tün başında bakanlarla vedalaştı. Ged Aker ve Kalafatın elini sıktı. Bermu- tad öpüşüldü. Son dakikada Bahadır Dülger de yetişerek ellnl aıkabildl Ucağa en son binen yolcu Bı.sbı— çoO| uçağa binmişlerdi. Müessif Londra kazasından sonra yapılan tenkitler A göz önünde bulundurularak bu defa hususi bir ucak kaldırılmamış, sız Havayollarının normal se M— r ya- pan uçaklarından birinde 25 kişilik.