i OLUP BİTENLER YURTTA Ayni gün, bu dâvanın bir eşine ba- kan İzmir Tonlu Basın Mahkemes ise Demokrat İzmir yazetesi leri Adnan Düvenci ve Şere ' Bakşık hekkında “reşredilen KONUŞTARİR SUÇ olmadığı” kanaatına vurarak beraai karan ittihaz etti. © gasete hakkındakıi ferajat ve bu beraattan sönra, İstanbul ve An- m edecek ikü Armmıla kır— mayı halletmiş değildi. Adalet Rıhtımdaki polisler ;u haftanın başında Pazartesi gü- kere daha tekrarlıyacakları tahliye talebi hakkında Karar verecektir. Dinlenen Şahitlerin -ki çoğu Ermnniyet Birinci Şube memurlandır- ifadeleri- n biribirini “vurdu, döğdü, tuttum, karakola zbtürdüm" diye bahsettikleri sanıkları, hâkim “göster” deyince bitibirine karıştır- maları hâdisenin mahiyetimi iyice or- taya koyduğundan, sanık avukatları- nın tahliye taleplerinin Pazartesi günkü celsede kabul edilmesi kuvvet- 1 bir ihtimaldir. arında ikt gazeteci de bulu- nan İİ'i mevkuf 19 sanıklı dâvâ, bü- yük alâka uyandı ıştı. Hülk akın akın Serecıdekı Ad- live binasının taş merdivenlerini tır- manıyordu. Ücüncü kat karidorları iğ- ne atsan yere düşmeyecek şekilde dol- lâka takip etmek isteven gazeteci ve partililerle daha da kalabhalıktı. Sivil r kömiser, müıttasıl bağırıp cağırı- yor, sanıklar ve şahitler için kapı ö- nünde bir'koridor açılmasını temin icin beyhude gayretler sarfediyordu. Nihayet aşağıdan bir manga Jandar- ma getirildi ve kesif kalabalığın ara- sından ince bir gecit yohı acıldı. Geçen haftanın sonunda, Cumar- tesi günü sabahı. Nıihtım hadisesi 9a- nıkları. dördÜncü defa mahkeme hu- zuruna çıkarıkdlılar. Hâdise 24 Eylül Perşembe gecesi, Çanakkaleden dö- net C. H. P. tahkik heyetinin Calata rıhtımında karşılanışi sırasında cik- mış, öndân sohnra heyecanlı bir polis filmt gibi, cok hareketli sahnelerle devam etmişti Tik sthne. rihtım cad- des! Üzerindeki Galata bolis morke- zinde cereyân etmişti. Sonra kafile- ler halinde anivet müdürlüğtühe ha- reket efiim suz bit geceden sonra, sanıklar savcılıkta tam $ sant 40 dakika ifade vermisler, Cuma gü- nü geç vakit de, aralarında 2 gazete- ci unan sanık tevkif edilerek Sultanahmet cezaevine gönderilmiğ- AKİS, © UKİM 1959 İ Galata hâdisesi sanıkları mahkemede ü “Tahliye” istiyorlar lerdi. Cumartesi öğle Üzeri, sanıklar, bir Mmânga jandarmaftın muhafaza- sında Adliyeye getırild!ler ve ikinci defa muhakeme edıd sına kadar s II © mevkuf 19 samk ve 5 şahit ifade verebildiler. Geride 40'dan fazla şahit daha vardı. 28 Eylül Paznrtesl günü saat515.10'da başlayan ve 6,5 saat de- vam edön duruşmada yine Birinci Şu- beye ve hazır kuvvetlere mensup şa- hitler dinlendi. Saat 20.30'a doğru ka- rarın okunması için herkesi siülküne- te davet eden hakim Avn mahkemenin vardığı neticeyi ilân et- tirirken, II mevkufun ga eri he- yecandan sap sarı olmuştu. Fakat ne yazık ki. mevkuflardan sadece ÜÜçü Vatan muhabiri Hilmi Yavuz, Tıp ta- lebesi Nurettin Sözen ve Hukuk tale- uat Tepecik serbest bırakılıyor- lar, ötekilerin Ümitleri Cumartesiye kalıyordu. Aradan geçen beş gece, Sultanahmet cezaevinin beş.nci ko- â yatan 8 sanık icin cok uzun ve ıstiraplı oldu. Cumartesi sabahı, ye- niden adliyenin taş merdivenleri tır- manılırken, mevkufların ve durı.vma safahatını dinlemeğe gelenle hanm yüzlerinden okumak mümkün- Pnllıler azmedince Jıhtım Ssanıklarının mMmühakemesi  ilerledikçe, ortaya çıkan hir hak!- rüvüşleri Kanunu ile Po bir ar?ya gelmesinden nelerin doğa- cafarı bültün o,cık!ığı ve i'orotl ile or- tava köyuyprdu. Poli dırde. Toplantı ve Gösteri Yürfiyfiş- ri Kanun vasıtası iNle bütün mcm!ekote inn edildiğ'l . “vatan- daş paketleme' randımanla calışmuına yol açıyordu. ğini ispnt etmışu Bütün vatandaşla- ra bir eşya Mmumamelesi yapılmu. “paket“ Xer. oradan oray ratça atılmıştı. Paketleyiciler, gerc! hlkım huzurunda ifâda verirken, Galata vıh- tımında ve polis merkezinde göster- dikleri mahareti gösterememişlerdi. ve baş paketleyici polis Bılmin Ya- menoğlu, Cumartesi günü uzun uzun ifâde verirken tenakuzlardan kurtu- lamamıstı, Halbuki o saba.h erkenden . Lâcivert elhise- beyaz bir kravat ı ve keyfi yerindeydi. Kendisini mü- him bir adam olarak görüyor, gaze- telerdeki resimlerini memnunlukla seyfediyordu. İnsan birkaç sene için- de nasıl de değisi w ordu. Su seneye ge- linceve âr, se onün - varlı, dan bile hntx"-dar dom!dı bah gâzetesinde, patromın otomobi- linde “muhafıiz” olarak gezerken, bir kere dani maharetini gösterememek onu ademakıllı Üzmüştü. Bir zaman, bu rtonuton hayat devam etmisti. Ya rumla dılma bir muhafız gezdirmek lüzümürü hisseden ve Bumin Yama- rağlanüu bu işle vaz'felendiren Sefa Kılıçboğlu, aradan kâfi müddet gecip endişelerinin yersiz olduğunu anla- yınca, mühaâfızını kâğıt deposundaki lale gazeteclerin çalınmasına mani makla vâzifelendirilmiş, fakat Bumin Yamanoğklu. bu işte, kendisinden bek- lenen muvaffakiveti gösterememişti. un Üzerine, Patronun — görülme-