6 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

6 Ekim 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

leri, onun için birşey ifade etmez. Bu sebeple de ilk işi Ayşeyi yatağına al- mak olur. Cem şöhreti Avrupaya ka- dar yayılmış zergin r mimardır. İnsanları küçümseyişi, entellektüel olmayan bir zümreyle kendisi arasın- da bulduğru bilyük seviye farkı 'birden yaşamağı kiüçümsemeye kadar va- Tır, Kiracısı arkeoloğ Muhittinle ka- pandığı Karayardaki kulübede hep kadere karşı gelmek için planlar ku- rar. işi Allahla hesaplaşmağa kadâr vardırır. Ona göre tmsan niye ille “Al- lahın emriyle” ölmelidir? Canı istedi- & zaAman dünyaya “erkekce allahaıs- mazladık” deyip eidebilmelidir. Sade o kadar değil. sevdiklerini de dünya- Tün dertlerinden kurtammlı solma- dan, yatına nihayet venneli, Öyle de vapar Gelip kendisi- ni kulübede bulan Ayşeyi soğukta, ka- pının önünde ölüme terkeder. Bu a- rada kendis'ne de Karayarın orman- lık tepesinde bir kule lnşa eder. Kule- oizminin — zirvesindedir. Köylülerin dertleriyle uğraşmağı dai- ma küçümser. Köprü yerine kuleyi in- a eder. Kanser olmadığını, ölmiyece- ğini öğrendiği an ise bir kahraman ol- mağa tasarlıyan Cemden ortada kala kala süngüsü düşmüş bir katil, Ayşe- nin katili kalır. Sonunda kendini, üs- tüne köprü kurmadığı Karayar uçu- rumundan aşağı atarak intihar eder. birinci perdede sağlam bir tckmkle iyi cizılmâş tlplerle ve se- yavaş sevirciyi sıkmağa başlar. Ta ki yazar bir noktada, Cemin ölmiye- ceğini öğrendiği noktada seyirciyi ve- :ıiden dürtükleyene kadar. bir an sürer ve durum değiştiği halde neticede bir değişiklik olmadan. ya- ni yine Cemin intiharı ile sona erer. Kahrımanın öleceğini bilmekle ölmi- yeceğini öğrenmek arasında bir fark KöÖzetmesine imkân vermiyen bu bitiş- tir ki seyirciyi eserde bir fikir'birliği kurmak bakımından çaresiz bırak- maktadır. Cemin ölümle karşı karşı- Ya bulunduğu zamandaki ruh hâlini ustalıkla belirten yazar, aynı durumun tersinde gösterilen reaksiyon Üzerin- de daha iyi durmuş olsaydı muhak- kak suz bir dram demek kabil olacaktı. “Karayar Köprüsü”nü kusursuz kı- lacak pek çok tunsur eserde mevcut. y ebesi Kadriyenin yarım sa: müddetle sahnede ölü yatağında bıra- kılması haric, birinci ve ikinci per- AKSA, £ FP4M H4 “Barayar Koprüsu”nde N. Sabuncu A4Alkış yağmuru delerde sağlam. bir teknik, iyi çizil- miş tipler, başarılı bir konuşma dili kendini hissettiriyor. Bütün 'bunlar son perdenin zayıflığına rağmen Re- fik Erduranın "“Karayar Köprüsü”yle giriştiği dram -yahut trajedi- yolun- da daha başarılı eserler vereceğini Ü- mit etmek için de yeterli vasıflar... Reji ve oyun h arayar Köprüsü” Küçük Tiyat- 8 Ziya Demirel tarafından ku- Bursuz demlebilecek bir reji altında sahneye konmuş. “Duvarların Öte- si'nden sonra böylece Ziya Demirel rejideki başarısını sağlamlaştırmış o- luyor. Sadece bir nokta: Ebe Kadriye hasta yatağına yattıktan sonra salo- nun sağ tarafında bulunan seyirciler tarafından görülmüyor. Belki de ya- tağı salona diklemesine değil de, çap- razlama koymak d:ı_ha iyi olacak. Bu suretle Semiha Berk takip etmek imkân dah line girecek. * “Cem"”de Halük Kurdoğlu Yago ve “Cadı Kazanı”ndaki başarısına bir ye- nisimn daha eklemiş oluyor. Cemin bü- tün isyanlarını, egğoizmini, kahraman- böbürlenmelerini nüanslarıyla vermesini biliyor. “Ayşe'yi Gülgün Kutlu oynuyor. Aysenin yetişme ça- Haşim Hekimo#*lu başarılı bir “iş a- damı”. Daha kazanmak için gÖ- zünü kırvmadan cocuk al, ir “kür- j tehassısı”. Ama katılı arkasında gizlenen “Âşık bir koca” değil. Dr. Şerifin bu noktada duygu- kıluğu belirmeyince yeğenine söyle- diği koskoca bir yalan da havada &- sılı kalıyor. Bunu yapabilmek için in- yazarın ihmalinden doğan bir kusur. Aynı ihm İyas Avcının oy “Muhittin”'de de göze ça.rpıyor Ilyu n başarı mış. ra'"da Nur S sına karşı duyduğu nefret anlarında başarılı, me karşı göstermesi ge- rekli şefkat anlarında başarısız. Amg Allahtan müşfik bir vyenge değilse de, aŞm bir kadın da de hal azarın piyesinden “ona acıdığfım içın yakmhk xöeterdw!mı nasıl anlamaz- sın” cümlesini gilmesi gerekirdi. Se- miha Berksoy ikinci perdenin bışmda hakettiğı alkışları ölurk rıcı oyn ı kesik söyleyişi, kelimeler arasın ge sillerde bu noktayı da düzelteceğine inanıyoruz. Netice erek eserin, gerekse rejl ve nun başarılı ve ba r& ahr kendiliğinden ortaya cılrmış oluyar. TİYATRO öi sesilll

Bu sayıdan diğer sayfalar: