YURTTA OLUP BİTENLER 4 adam'arı olduğunu ileri sürüyorlar ve bunların teşebbüslerinde 1950 den bulan muazzam gelişme- Üne dikkati çekiyorlardı. “İde- aliat”lerin bu ithamlara cevabı kat'i ve açıktı: “Biz bu işleri şahsi kabili- Yet ve teşebbüsümüzle kazandık. Her kuruşumuz alın terimizin ve emeği- mizin tabl! neticesidir. Her türlü he- Babı açık alınla vermeye hazırız” di- Yorlar ve muarızlarını da hesap ver- meye çağırıyorlardı. Filhakika Bur- han Maner, Piyale makarnaları fab- rikasının en büyük hissedarları biriydi ve avrıca oğlu ile birlikte btı- yük bir şekerleme fabrikası kurmuş- tu. Osman Kibarın da büyük bir yağ tabrlke.sı vardı. Fakat her iki idealist a D. rulmadan önce bu ıahalarda alıştık]armı ve zamanla işlerini geliştirmelerinden daha tabil bir gev olamıyacağını söyliyerek maruz kaldıkları ithamlara omuz sil- kiyorlardı Esasen meselenin halli, bu çekiş- meler değil, dâvayı evvelâ D. P. Genel Başkanının nezdinde kazanmaya ve sonra eğer yapılırsa D. P. İzmir İl kongresinde mevcut kozları kullana- rak hasm k- '““dealist”lerin yukarının gözünden düştüğü intibaı- nı uyandırdıysa da, bu İntiba zaman- la zayıflıyordu. Yeşil ışık ı hrac kararı karşısında hiçbir re- kullanmıştı. Etrafa —Menderese olan an bahsediyor ve olup bi- tenleri kendisini çekemiyenlerin yu- karıya yanlış aksettirdikleri bazı hâ- diselerin bir neticesi olarak gösteri- Yyordu. Menderes, zamanla elbette ha kikati görecek ve eski sâdık arkada- u. Odalar Birliği bu temaslarla va- Zifelendirilmişti. Odalar Birliği ise Pakistana gitmesi en münasip adam Sanayi Odası haftanın başında Pakis.t.ana uca&ak- tı. Dönüşünde Egedeki horoz döğüşü biraz daha kızışacaktı. Ama bunu Fa- ruk Tunca düşünmelydi. Bir “Menderesçi” I. er yerde kendisinden “koyu Mi Li dî bahseden Osman Kı- n 50 yıl önce Selânikte d -& A dünyaya geldi. Mütareke sırasında, Osnian 10 yaşındayken ailesi İstan- bula göç etti. Osman Kibar Feyziye mektebinde tahsile başladı. Sonra Robert Colleg'e yazıldı ve buradan mezun oldu. 1930 yılında, henüz 21 yaşındayken İzmire geldi ve tütün işierinde bülün parasını kaybeden ba- bağının yanı çalışmaya başladı. Kardeşieriyle beraber, önce babaları- rçlarını ödediler. Zaman- la işleri genişledi. Bugün Osman Ki- bar büyük bir sabun, yağ ve gliserin fabrikasının sahibidir. 1932 yılında, işleri henüz pek yolunda değilken yaptığı evlenmeden biri kız, biri er- kek iki çocuğa sahip olmuştur. Osman Kıbar, siyasete D. P. de ve partinin kuruluşu sırasında atıl- mıştır. D. P. nin kurucusu Celâl yar Kibarı Ankara Palasa dâvet et- ve partiye yazılarak Ege bölge- sinde kendilerine yardımı ı istemiştir. Teklifi memnuniyetle ka- bul eden Kibar, hemen D. P. ye gir- miş, merhum Ekrem Hayri Üstün- dağ ve arkadaşlarıyla birlikte İzmir milteşebbis heyetini teşkil etmiştir. Partide 1950 ye kadar İl İdare Heye- ti Umumi Kâtibi ve Merkez İlçe Baş- kanı olarak vazife görmüş, partisi ik- tidara geçtikten sonra parti kademe- lerinde vazife almaktan kacınmıştır. Fakat bu pehriz, son D. P. İzmir İl Kongresine. kadar devam etmiş, bu kongrede İl İdare Heyetine seçilerek yeniden kademe çalışmalarına başla- mıştır. Fakat bu devre de malüm kararıyla şimdilik muvakkat ihraç inkitaa uğramıştır. Osman Kibar, D. P. iktidarı dev- rinde daha ziyade mesleki teşekkül- lerin idaresinde gayret göstermiştir. Kuruluşundan beri Ege Bölgesi Sa- Burhan Maner Başına dan arıyor!. nayi Odası Başkanmı, 5 seneden beri İzmir Tıcaret Borsası Başkanı ve Odalar Birliği İdere Heyeti Üyesidir. Bu vazifeleri Ücretsiz olarak ifa et- edir. Ancak diğer İdare Heyeti Üyeleri gibi “hakkı hlzur” almakta- dır Bütün 'bu vazifeler, Osman Kiba- yüklü çalışma günleri gecirmesini icap ettirmektedir Fabrlkasmdan_ borsaya, bors: anayi Odasın koşmaktan eğlence ve istirahata vı- kit ayıraramamaktan şikâyetcidir. Hele parti çalışmaları, bu vakit dar- lığını daha da arttırmaktadır. İlk müsademe endılerıne idealist” adını veren e demokratları, Onursal tara- lından desteklenen muarızlarıyla ilk ciddi müsademeyi geçen haftanın or- tasında Çarşamba günü toplanan Be- lediye Meclisi D. P. Grubunda ver- mişler ve bundan galibiyetle çıkmış- lardır. Faruk Tuncaya sıkı sıkıya bağlı olan ve Grubun toplantıya ça- ğırılması yolundaki istekleri hasıral- ti eden eski idare heyeti değiştirilmiş, Grup başkanlığına “idealist”lerin adayı Mehmet Karaoğlu getirilmışt.îr. Belediye Meclisi D. P. oplan- Ücadele Burhan Maner P. İl Merkezinde T de iştirakiyle yapılan ve geceyarısını iki saat geçene devam eden toplantı, “idealistler”in bu galebesini önlemeye kâfi gelmemiştir. Gerçi Maner grubu mücadeleye, gerek bu toplantı, gerek İsmet Uç haçlisen do- layısiyle kırık maneviya! rmdş- lerdir ama neticede arzu ettiklerl ilk merhaleye ulaşmışlardır. İkinci mer- hale, ruk Tuncanın Belediye Baş- kanlığına “elveda” demesidir. “İde- alist”ler bu merhaleye de yakında va- rılacağını ve günün birinde Faruk Tuncanın Belediye — Başkanlığından istifa ettiği duyulursa buna hayret etmemenin gerektiğini ısrarla söyle- mektedirler. D. P. Başkanlığına ge- lince, bu Mmeselenin İl kongresinde halledilmesini istemektedirler ve bu sebeple idealistler hm) barıl kongre- ye hazırlanmakta şkılâtınm vatan ki durumu, İzmirdekinden pek farklı değ ldir. Rahatsızlık her yerde ken- dini belli etmektedir. Ama ne var ki “fiyevr” her yerde ayni değildi. İz- mirde yükselen ateş, rahatsızlığın teşhisinde kolaylık getirmiştir. Teda- vi İl kongrelerinde mümkün olacak- athında- tır. Blr ara Genel Başkan Menderesin de toplanmasına hararetle taraftar göründüğü D.P. Büyük Kongresi, yer yer patlak veren ihtilâflardan ceki- nilip bir defa daha geriye bırakılmaz- sa, teşkilâttan yükselen haklı şikâ- yetler üst kademelere daha iyi işit- tirilece C. A Mesuliyet duygusu eride bıraktığımız Pazar günü sabahı sast 11.20 da, Cehecide a Je Ğ BiEl 3t , , 1219 e