—.. İKTİSADİ VE MALİ S AHADA Kdlkınma Yatırım plânı &€ ihirbaz iktisatçı Erhard'ın geli- 5 şiyle çabucak hazırlanan üç yıllık yatırım programı, —Avrupa 1etısadi İşbirliği TeşkilAtını harekete getirdi. Bu harekete geliş, —Maliye Bakanı Polatkanın bir parti kongresinde a- çıkladığı şekilde, yatırım programı- nın 600 milyon dolar tutan dış Fi- manının O. tarafından ka- büllenmesi şeklinde tecelli etmedi E. programı adı a, evveli Er bard'a, sonra O.E.C.E. Heyeti Baş- kanı j şansının sıfır olduğunu Pl Program mefhumunun erıyede son derece yanlış anlaşıl- dığına ka.naatgtlreno E. C. E. He- yeti aynı zamanda, piân işinin ecnebi mütehassıslann iştimkıyla yapılması tavsiyesinde bulundu. Tavsiye care- abu olundu ve O.E. , Alman ya ve Amerikanın plân 1şlennd tec- be sahibt birer iktisatçı seçmesi kararlaştı. O.E.C.E. Hollandanın harp son- rası kalkınma plânlarının hazırlan- masında büyük emeği geçen ve ikti- sedi politi rh , Türk zıraıtımn durumu hak- kındaki raporuyla 'Türkiye çapında göhrete erişen Prof, de'yi secti. Amerika henüz tercihini yapmamış- tır. Fakat onun da Türkiyede yatırım ölçülerine dair 1953'te teferruatlı bir inceleme- yapan, plânlama mevzuun- da selâhiyet sahibi ve Türkivyeyi ol- dukça iyi tanıyan Prof. enery'yi göndereceği sanılmaktadır. Chenery-- nin bilâhare hâdiselerin tevid ettiği tavsiyeleri, 1953 — yılında, Hükümet Raporu, Dışişleri bakanlığı bahçesin- de yakılmıştı Dürum şimdi tabit ki çok farklı- dür. Bu sebeple ne miktar ve hangi yatırımların yapılmasının tâyini işi. ecnebi mütehassıslara bırakılmakta- dır. Yalnız bunun icin de her şeyden 'vvel iyi istatistiklere ihtiyaç vardır. O.E.C.E. Heyetine göre, nisbeten basit bir iş olmasına rağmen, muha- sebe nstemlerlnin arap saçına dbn- mesi n âmme Sektörünün n durumda bulundugun anlamak d &- kAnsız bir hâle gelmiştir. İstik- ni inceli- Prof. Baade “Plâna bayrunl” ten esrar perdesini tam manâsıyla kaldıramamışlardır. Halbuki bir ya- tırım plânının yapılabilmesi veya İis- tikrar proğramının ebilmesi herşeyden evvel âmme ıektörunün duıumunun bilinmesine . C. E. Heyeti çâreyi mw sıstemınin yeniden — tedwvininde gör- müş, işin hallini de ecnebi muhasebe mütehassıslarına — havale — etmiştir. Tavsiye kabul olunduğu icin, Âmme Sektörü hesaplarını vuzuha kavuş- turmaak adıyla, pek yakında plâncıların yanı sıra, ecnebi muhase- * mütehassısları Türkiyeye gelecek- Dış Yardım Yeni fikirler C etide bıraktığımız hattn.mn ba- şında 68 memlekete mensup Dün- ya Ba.nk ası ve Para Fonu müdür!eri Washıngton'da Sheraton Parkta bu nılletleraraşı teşekkülleri Ondördün- cü yıl toplantısında hazır bulundular. Teşekküllerin müdürleri, her memle- kete mensup Mmaliye bakanları idi. Bu sıfatla Türkiyeyi Maliye Bakanı Hasan Polatkan ftemsil ediyordu. Fa- kat Dışişleri Rakanı Zorku da ilk gün- kü toplantılara katıldı ve Türkiyenin istikrar progğramı ve dış yardım ihti- den” Bu çarşamba günü, ı.hp tüç yıldır. bir giynet eşyası gibi duran, hemen he- men hiçbir iş ya.pmıyan Milletlerara.- sı Finansman Kurumusdu ıthe ten kid. ederek mevcudıyetım hisaettirdi ve zilmlerdeki istıhfamldarı hiraz sil Dünya Bankası ve Parg Fonu top- Jantısının en ehemmiyetli — meselesi, azgeliğmiş memleketlere ehven şart- larla kredi verecek bir Milletlerara- sı Kalkınma Aja.mmm kurulmasıydı" Çalışmalar rulauığım açıkladı. Ajansın methi- yesini yaptı. sonra Para Fonunun idari müdü- rü Per Jacobsson dünya iktısadi durumunun bir bilânçosunu yaptı. Para Fonunun Ondördüncü yıl rano- runu açıkladı. Raporda Avrupanın iktisadi durumundaki sağlamlık be- Nrtilmekte, 14 Avrupa memleketinin parnlatınm dış konvertibilitesini te- re, “intikal devresi”'nin gelecek yıl içinde son bulacağını hatırlatmayı unutmuyordu. kika anlaşmay: memleketler her türlü kanı'bly0 tahditlerini ve ticnrl rı kaldırmayı taahhüt e 15 yıl gelecek yıl sona eriyordu. On- dan. sonra, anlaşmanın 8 inci leri koymak yasaktı. Yasağa riayet etmiyenlere, Fon yardım etmiyecek- ti, Fonun raporunda vâdenin sona eı-- Giğimin hatırlatılması, herhalde Ba memleketlerine yönetilmiş bir ılıaz-' dır. Zira Fonun 68 üyesinden ancak 15 kadar memleket tam bir ticari ser- bestiyi deniyebilecek durumdadır. Geri kalan Üyeler bakımından “inti- kal devresi” -Fonun müsaadesi olsun, olmasın- daha uzun müddet devam e- decektir. Batı memleketlerinin dahi tam bir serbestiye giltmeleri son de- rece şüphelidir. Şimdiye kadar “re- ist” davranan ara Fonu, Anlaş- tanıdığı selâhiyet- büyük bir ihtiyatla elesi 'onu toplantııo.nnda her vıl rtaya atılan bir mesele altın fi- yatlanydı. Bilhassa altın müstahsili Güney Afriya memleketleri, 18rarla dolar devalüe edilerek, altın fiyatı- nın arttırılmasını istemekteydiler. Bir cok Avrupa memleketleri de, dola- azaltacağını dütaülnecrek, buna « tardılar. yar Para fonu Raporu altın istihsalin- deki artışları belirterek, doların de- valüasyonu talebinin bu yıl da itibar görmiyeceğini fhsas etmektadir. Fil- hakika dünya altın stoku -Rus bloku .| hariç- 1958 yılı sonunda 39.9 milyar” dolara erişmirstir. Bu miktar, 194?0 ' nazaran 5,2 miülyar. 1988'e nazaran 1X9 milyar dolar bir. artışı Hfade et- j 4KİS, € BEKİM 1059 "