6 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
YURTTA OLUP BİTENLER ye veto hakkının diğer bazı sahalara da teşmilini talep etmektedı Anlaşmanın imzala ., Ma- Kkarios'un son dakil ada yeni tâ.vizler isted gi şeklinde tefsir edildi. Maka- Tios. Ekim ayının ortasında General Grivaa ile karşılaşacaktı. Bir Yunan Grivas, Makarios'u “Türklere tâviz vermek”le suçlandırıyordu. Bu itham- ları önlemek icin Makarios'un son da- kikada yeni taleplerle ortaya çıkması, yeni tâvizler teminc çalışması müm- kündü. Makarios, Londrada da ayni şeyi yapmıs, anlaşma imzalanacağı sırada bir sürü yeni taleplerle ortaya çıkmıştı. O zamanlar Yunan Dışişleri Bakanı Averof'un sert bir mukabele- si Makarios'un teşebbüsünü durdur- muştu. En son dakikada tâviz kopar- ma,Makarios diplomasisinin başlıca kaidelerinden biriydi. Anayasanın gecikmesi, Kıbrıs Cum- hur.yetinin doğuş hazırlıklarını ak- satınaktadır. Londra anlaşmasına gö- re “mümkün olduğu kadar yakın bir İ bugünkü mam- lamak lâzımdı. Halbuki 19 Şubat 1959 /dan beri 8 ay geçmiş. fakat hâlâ A- ııh,ş azırlanamamıştır. Geriye ka- fan dbrt aylık devrede, anayasanın Makarios «“İstenmiyenin bir yüzü kara” bitirilmesi, ondan sonra Kıbrıs Parlâ- mentosunun seçilmesi gerekmektedir. Vakit son derece daralmıştır. Ama x *) vaktin daralması yeni tâövizler ver- mek içir bir sebep teşkil etmemelidir. Basın Mecburi içtima ! B asın dâvaları, her hafta olduğu gibi geçen hafta Çarşamba günü de birçok gazetecinin adliye koridor- larında toplanmasına sebep oldu. Mes- lekdaşların biraraya gelmesinden do- ğan neş'e ve sevinc, açılan dâvaların ve istenilen ağır cezaların kasvetli buna rağmen “sanık gaze- tecı"ler adliye koridorlarında da y masalarının başındaymış gibi rah davranıyorlar ve bu hâli “meııleğın tabii bir icabı” gibi karşılıyorlardı. Geçen hafta tam 27 dâvaya bakan İs- tanbul, İzmir ve Ankara Toplu Basın Mahkemelerinin kapıları önünde esen hava, memleketler başka — olmasına rağmen ayniydi. Endi:şeler bir, vazife Ve mesuliyet duyguları bir, Ümitler birdi, Gecen hafta üç şehirde bakılan ba- sın dâvalarının içinde en fazla alâka çekeni, hiç şüphe yok Başbakan Ad- nan — Menderesin ıvafakatile ve C. H. P. Genel Başkanı İnbnünün An- kara İl Kongresindeki konuşmasının neşri dolayısile açılan dâvalardı. A- Iâkanın sebebi, Başbakan Menderesin konuşmayı —neşreden Milliyet, Hürriyet ve Cumhuriyet hakkındaki uvafakatini geri almasıyla bu gaze- teler &leyhine açılan dâvaların düş- mesi, fakat Akşam, Yeni Sabah, Ulus, Son Havadis ve Demokrat İzmir hak- kında verilen muvafakat geri alınma- dığı için bu gazetelerin mesulleri aley- hindeki dâvaların devam etmesiydi. Halk efkârı, bu farklı muamelenin 8e- beplerini keşfetmeye çalışırken, hu- kukçular da ayni mahiyetteki dâva- larda, şikâyetcinin bu dAvalardan sa- dece birinden feragati halinde ortaya çıkan hukuki durumu tartışıyorlardı. Hukukçuların tereddüdünü mahkeme- lerin vereceği kararlar ve Temyizin Hele dâvaların sanıkları bu Mmechulün duvarlnnm bütün zorlamalarına rağ- vıkmaya muvaffak olamamakta- dırıar. Nitekim, Ankara Topku Basın Mahkemesindekı duruşmasında Ulus azetesi yazı işleri müdürü Beyhan Cenkci bu Mesele 1$7erinde durmak zorunda kaldı. Cenkçinin aklı, Üc İz- tan'bııl yazetesinden esirgenmiyen fe- ragattan diğer gazetelerin mahrum bırakılabileceğine bi “dalgınlık”'ın mevcudiyeti ihtimalmi düşünüyordu. Bu sebeple duruşmasın- da “D. P. Genel Başkanının çok çalış- madan mütevellit vorgun düşmüş ola- bileceği ve Üc İstanbul gazetesi hak- kında dâvadan feragat ederken diğer gazetelen unutabileceği — ihtimalinin önline alınarak” tevsii tahkikâata gidilmeslni talen etti., Ankara Top Basın Mahkemesi bu talebi reddetti ve duruşmayı bir ba.şka- güne rı.kv t AM!&; L M' , a
