6 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

6 Ekim 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇA B ge ö . Si Güreş Dünya şampiyonası S iyah saçlı kuvvet Nâhları” diye vasıflandırılan Türk Milli ser- best güreş takımı geçen haftanın ba- şında bir örnek elbiseleri iİle kendile- rıni Yahrana götürecek ucağa biner- ken, bu sporla yakındım iÜgilenenierin vetlidir, biz de pek dık., İnşallah —memleketimize mem- nuniyet verici haberler yollarız” de- mişti. Eskiden Güreşte — müsabakalar başlamadan evvel söylenen “Gidiyo- Tuz, yeneceğiz, geleceğiz” sözleri ye- rine bu defa Emre tarafından acçıkla- nan oldukça karamsar gör! k mm Güreş takımım soğuk bir mııx güreş ekibimizin elemanları da yola çıkmadan önce -her seferki- aksine- konuşmadılar. Çekingen, kendilerinden emin olmayan bir halle- uş tesiri yarat- renörlüğünü elde etmiş bulunan Ce- lâl Atik iyimser bir kac söz söyledi: “Çocukjara güveniyorum. Her halde yüzümü kara çıkartmayacaklar”. havayı iyi bilmekteydi ama, içinde o- dak kaya kadar saklamış olduğu bir şey vardı: Çocuklara itimat... Celâl Atik kendileri ile zaman za- man bir rakip gibi güreşiyor. zaman zaman 'bir hoca gibi ders veriyor, bir ağabey gibi dertlerini, Üzüntülerini bir kardeş gibi sevinçlerini paylaşıyor ve asıl en mühım.ı onların bu hava- ya girmesini biliyı ordu. Celâ Atik yapılan kampın eksiklikıerînden, ve- rilen zamanın azlığınd bir kaç defa gişti son şekıminde kıfayetslzlıtlnden ha- berda Mim Takımı ele aldığı zaman iş- ler hayli aksak bir düzen içindeydi. Dazıstanlı Akbaş cezalı, Kaplan antremansız, orta sıkletteki güreşçi- ler ise klfaye sizdi. Buna rağmen, inanmanın yarattığı rnhatlık icmde antrenör yılmadı. Affettirdi, idman verdi, ağır seçmelere tâbi tuttu ve Mill$t Takımı Tahran için hazırladı. 8T kiloda İsmet Atlıya güvenilirken, bu gilreşçi antremanda alenen kavga çıkarmış ve kadro dışı kalıvermişti. Güreş Federasyonu müşaviri olan ve vazifesi sadece memleket ici ve mem- leket dışı temaslar hakkında Federas- yona rapor vermekten ibaret bulunan Yağar Doğu İrana gidecek kafile dı- şında — birakılmıştı.. Bereket Şeker Şirketi, Yaşar Doğunun İranda bu- lunması zaruretini, Güreş Federas- yonundan daha iyi takdir etmiş ve 4KİS, € EKİM 1959 Güreşçiler Tahrana hareket ederlerken Ümitle çıktılar yola... bir zamanların bu yenilmez Güreş kurdunu, Şirket hesabına seyahat et- mek, Güreş Federasyonu —hesabına alışmak gibi hayli ileri bir anlayışla ran başşehrine yoillamıştı Tahran müsabakaları 'r a_hranda cereyan eden müsabaka- arda söz sahibi milletler müÜsaba- kalar arifesinde İran basınınca şöy- lesine sıralanmıştır: Ruslar, Türkler, İranhıar. Bulgarlar ve Japonlar.. Se- etmc'(tc idiler. İranlılara göre müsa- aların favorisi Rusyaydı, Türk ta- kımı ise, o eski, yenilmez, fırtına ta- kım de Halbuki unu'.uyorlardı Türkler yer yüzüne sanki güreşmek için gel- miş gib. ydıler Güreş mıllcummn ka- nında, ruhunda vardı. ç günün sonunda iki takım — Ruslar ve Türk- lar - rakiplerinden arayı açtılar ve yedişer sıklette finali güreşmek hak- kını kazandılar. Türk Takımı Final- lere ulaşıncaya kadar 23 güreş tut- muştu ve bunlardan sadece ikisini kaybetrmiş, üç beraberlik almış, on sekis musabakayıda kazanmıştı. Ya- ni lsler CelAl Atik'in dediği gibi “iyi Bidivo: en heme'ı belli başlı bütün İsta ıbul gazetoeleri, Tahrana muha- birler yollamışstılar. Ne var ki Tah- randan Türkiyeye haber ulaştırmak, deveye hendek atlatmak demekti.. Tür'siye ile İran arasında direkt tele- fon görüşmesi yapmaya imkân yok- u! Ancak Iİrak tariki ile görüşülü- yordu. Bu da bir şansg ve haht işiydi. Telgraf ise Londra üzerinden lüzum- tanbul arasında yol alması 7 saate patlıyordu. Halbuki güreşler gecele- ri yepılıyor ve Türkiye saatiyle gece yarısında son buluyordu. Yani bir mu- habir güreşleri telgrafla bildirmeye kalksa, İstanbul veya Ankaradaki ga- zetesine haber, sabahın saat 7 inde, $8 inde, gazete çıktıktan sonra ulaşa- Böyle olunca iş. Anadolu Aljan- ının himmetine kalıyordu. İlk gün neticelerin alınması, basına verilme- si bir mesele oldu. Sonra çare bulu- nuverdi. CENTO'nun telsizlerinden is- tifadeye başlandı.. Dış işleri Bakan- lığı telsizcileri böylelik!e ilk defa min- der güreşinde faydalı oldular ranın da bir bin'ncılıği bahis mevzuu ım ı.. Bu işte yedi sıklet- te istırak ettiğimiz finaller çözecek- Bu haftanm sonunda Pazar gece- Ruslara kaptırıyorduk. Bu duruma göre Türk Milli takımı tuslardan sonra Dünya ikincisi olabiliyordu. Futhol Parikalar haftası! yi ki bir “Kurt Masalı” halini al- mış bulunan Müşterek Bahis ge- çen hafta henüz futboalümüze girme- miş bulunuyordu. Yoksa bu hafta ya- pıilan Milli Lig maclarının doğru bir tahminini yapacak tek insan çıkmı- yacaktı. Hâdiseler Türk sporunun İ-

Bu sayıdan diğer sayfalar: