W S Orkesltralar Blisafir şef umburbaşkanlığı Senfoni Orkest- rası, bu haftarın başında Salı ge- cesi misshr gef Hans Von Benda'nın mevsimin ilk konserini T1 yaşındaki Alman musikişinası Hans Von Benda, Cumhurbaşkanlığı orkestrasına iki ay İçin misafır şef olarak angaje edilmiştir. —Misafir şef Onsekizinci asrın tanınmış musi- kicllerinin mensup olduğu Benda ails- sine mensuptur. 7 yaşında kenam çal- başlayan Hans Von Berda Münih ve Berlin üniversitelerinde musiki tahsili yapmıştır. Birinci Dün- ya Harbinden sonra Berlin Radyosu Musiki yayınları şefliğini ve Berlin Filârmoni Orkestrasının sanat idare- cıliği vazifesini görmüştür. Daha son- Ta ilk oda orkestrasını kurmuştur. İkinci Dünya Harbinden sonra Va- lencia orkestrasını 4 yıl ve Bounes Aires radyo orkestrasını İdare - etmiş- tir. Bilâhare Berlin Oda Orkestrası- nın başına getirilmiştir. Hans Von Benda, evvelce bu orkestrayla mem- leketimize gelmiş, Ankara ve İstan- bulda konserler vermiştir Salı gecesi verilecek olan konser, gerek misafir şef, gerek Cumhurbaş- kanlığı Senfoni Orkestrasının mev- sim başındakl durumu hakkında din- Jeyicilere fikir vermek bakımınd ehemniyetlidir Amerika İki musiki yanyana (New York, Ekim... İlhan K. Mi- mııroğlu yazıyoT) " eçen hafta, New York'un başlıca iki konser salonundan biri olan Town Hall'da verilen bir konserde caz mausikisi ile modern Avrupa musiki- sini birleştirme, yakınlaştırma gay- retlerinin yeni bir örneği verildi. Kon- serin, sadece Amerikanın deği!, dün- yanm en biüyük plâx mağazalarından an Record Hunter tararından t.ertıplenmış olması ve Record Hun- ter’m sahip ve idare müdürlerinden inin bir Türk -Tal&t Halman- ol- ması t.eşebbüsünün ayrıca alâka ceki- ci bir yanıydı. Talât Halmanın mağa- Zzası bundan önce iki konser dana ter- lJarından uzaklaşmış, Edgard Varöse gibi, John Cage gibi ileri ve deneyici bestecnerm ve elektronik musiki Üze- nde c n genç Amerikalıların e- serlermi takdim etmişti Tİ, Arts yaylı kuartetinln olağanustu bir ic- rayla dinlettiği bir Haydn kuartetiyle başlad unu, klâsik yaylı kuarteti İki ay için ve bir caz topluluğunu birleştiren iki beste takip etti. Caz topluluğu, Ünlü ern Caz Kuartetiydi. Bestelerden biri, Gunther Schuller, öbürüyse John Lewis tarafından yazılmıştı. Modern Caz Kuartetinin piyanisti ve musiki idarecisi John Lewis, bundan önce de Avrupa musikisi biçim ve usullerini caz musikisine dahil etrttiye çalışmış- tı. Fakat ilk defa olarak yaylı kuar- tet gibi yerleşmiş, klâsikleşmiş bir Avrupa musikisi vasatını caz musiki- si icaplarına uydurmaya çalışıyordu. Iewis'in musikisinin her zamar:ki sa- eliği, uygusu &lamlı “Sketch” adlı bu eserde de kendini gösteriyordu. Ne var ki, piyano, vib- rafon, kontrabas ve davuldan meyda- na gelen kendi topluluğu için yazdığı eserlerdeki rahatlığı ve güveni. yuylı kuartet gibi yabancı bir vasatta bu- Jamamıştı. akıma eser ancak, bir caz topluluğunun yaylı kuarteile ilk defa birleşmesindeki önemden daha serleri konsere yetiştirme kaygısı lhis- sediliyord Acc.ecmk, Schuller'in eserinde da- ha da fazla seziliyordu. Genç nesil Amerikan bestecîlerinden Schu'ler şimdiye kadar yandan caz ile klâ- sım birleştirme gayrctıcnyle öte yan- dan da Metropolitan opera orkestra- sının kornocusu ve modern eserlerin ileri gelen idarecilerinden biri olarak, icracılık ve tefsircilik sahasındaki ça- lığgmalarıyla tanınmıştı. Fakat Seliul- Jer'in kornocu ve orkestra şefi olarak seviyesinin, bestecilik başarısım kat kat aştığı şüphesizdi. Schoenberg'in Nefes Çalgıları Kuintetinin, ya da . 29 Septet'inin Gunther Schuller idaresinde, plâk Üstündeki iİcraları u- mutulamazdı ama, genç bestecinin çâ- lşmalarına şimdilik sadece, alâka ce- kici tecrübeler olarak bakılmakla ka- çin yazdığı “Conversations” adlı ese- ri, tempo dışı, tonalite dışı bir girişle başlıyor, bunu caz topluluğunun irti- lerinden ibaret kalıyor, derken parça birden bire bitiveriyordu. n tadına doyum olmıyan kısımları her iki topluluğun da kendi musikilerini çaldıkları kısımlardı. Arts Kuartetinin çaldığı Haydn icrası, sık rastlanmıyan kalitedeydi. Modern Caz Kuarteti ise konserin 1- kontrabasçı Percy Heath avulcu ' Connie Kay olsun, gerek tek başla- “rına, gerekse topkuluk ruhu - icinde, musikiden ve cazdan başka birşey dü- şünmiyen, ciddiyetten ayrılmıyan, gösterişe, bayağılığa yüz verimiyen, , benzerlenne seyrek raslanır musiki- şlnas İ K € Bcslvcılvr Martinu öldü ağdaş musikinin hayatta olan bü- yük bestecileri olarak, Stravinski ve Hindemithn yanınd birkaç isim. daha saymak gerektiğinde, bunlardan biri muhakkak ki Bohuslav Martinu olurdu. Fakat artık Martinu adı da bu kısacık listeden çıkmıştır. Büyük Çekoslavak — bestecisi bir müddettir yaşamakta olduğu İsviçrede, kalp sek- tesi yüzünden hayata gözlerini yum- Martinu 1890 yılında' Bohemyada, Poliçka kasabasında doğmuştu. Kü- çük yaşta keman çalmıya başladı. İlk konserini sekiz yaşılıdayken verdi. Sonra da Prag Konservatuarında ke- man eğitimini ilerletti Mezun oldu- ğunda, Çek Filârmoni Örkestrasına girdi. Besteci olarak Martinu, daha cok kendi kendini yetlştırmlştlr Ço- cukluğundan beri musilti yazan Mar- tinu, genç yaşında, Duorak ve Smeta- anında, memleketinin en büyük bestecisi olarak şöhret —yapmıştır. “Iİstar” adlı balesi Prag Milli Tiyat- rosunda oynandığı zaman genç Mar- tinu Konservatuarda Josef Suk'un bestecilik sınıfına daha yeni girmişti. Genç besteci Suk'un sınıfına ancak bir yıl kadar devam etti. Mezün olma- dan, ani bir kararla, Paris'e gitti ve Ybe 4KİS, &