dan Amerikadan askeri yardım alan memleketlerin bu yardı mı iyi kulla- nıp kullanamadıklarını ıncelemeyı memur edilmişlerdi. lunmalarının sebebi başşehirleri dolaştıktan sonra — Bi- senhower'e bu mevzuda bir Trapor vetecektir." Ama hürriyet ve demok- rasiye hakikaten inanan Oxford'un eski talebesi Mc Ghee, sefirliği sı- rasında Türkiyede keşfettiği "müş- terek idealler" in ne olduğunu sor- maktan" kendini' alamıyacaktır. Takke düşünce G eçen haftanın sonunda Cuma gü- nü B.M. M, Bütçe Komisyonu ü- yeleri iki Izmıt milletvekilinin — söz düellosuna şahit oldular. Bu millet- vekillerinden biri istifa ettiği, halde gönlü D.P. sıralarından anılmaya bir. türlü razı olmayan -hoş ayrılsa bile gidecek yeri yok ya- Saadetin Yalım ile muarızı Cemal Tüzündü. Komis- yonda Sanayi Bakanlığı bütçesi mü- zakere ediliyordu. Sıra İzmit Kâğıt Fabrikalarına gelince, müstafi ama ister istemez hâlâ D. P. li Saadettin Yalım söz aldı. Muhalif ve muvafık milletvekillerinin önünde Seka adı verilen İzmit Kâğıt Fabrikaları U- mum Müdürlüğü ile alâkalı son dere- ce enteresan ifşaatta bulundu. Yalı- ma göre Seka'da partızan 1dare al- mış yürümüştü. Umüm Müdü ründen kapıcısına kadar hemen bütün Seka personelı particiydi. Bunlardan pek çoğu da İzmit D. P. teşkilâtının ba- şında bulunanların korkusundan is- ter istemez partızanca davranıyor- lardı: Seka, Cemal Tüzün ve arka- daşlarının bır çiftliği haline gelmişti. Muhalif diye tanınan memurlar ve iş. çiler derhal ışlerınden atılıyorlardı. Seka'da barınmak için illâ da Cemal Tüzün hizbinin adamı olmak lâzım- dı. Bir İktisadi Devlet teşekkülü o- larak Sekadaki bu keşmekeşe bir son vermek lâzımdı, vs. vs. Saadettin Yalım konuşmasını va- parken elini, kolunu sallıyor muhay- yel muhat abını -Cemal Tüzün o es- nada komisyonda yoktu— şiddetle it- ham ediyprdu ün öğle tatılme kadar Saadettin Yalımdan başka ha pek, çok hatip konuştu ama- de muhalifler,-hiç biri [ktisadi Dev- let TeşekküllerindekJ partizan tesir- leri Sadettin Yalım kadar kesin de- lilleriyle, ortlaya koyamadılar, Elhak, Saadettin Yalım bu işin içinden gel - miş, bir inşan olarak, hâdiseleri en ince noktalarına kadar, biliyordu. Komisyonun öğleden sonraki top- lantısında — muhalif — milletvekilleri karşılarındaki D. P. sıralarında sa- oturumunun ateşin hatibini göz- leri ile aradılar; ama karşılarında bu- la bula sabahki ithamların hedefi Ce- mal Tüzünü buldular, öğleden sonra Cemal Tüzün gelmiş. Saadettin Ya- lım gelmemişti. Nitekim — müzakere açıldıktan bir müddet Sonra Cemal Tüzünün söz aldığı, görüldü. Tüzü da Sekadan ve İktisadi Devlet Teşek— küllerikden bahsediyordu. Tüzüne gö- AKİS, 7 ŞUBAT 1959 Bütçe Müzakerelerine Doğru M uhalefete, Hükümetin her sahadaki icraatını, İçtüzük hükümlerinin müsaadesi nişbetinde, Meclis kürsüsünden tenkıd İmkanını Veren sekiz günlük devre yaklaşmaktadır. Bu sekiz gün, hükümetlerin gecen 365 günlük müddet içinde en fazla mütebessim davrandıkları devirdir. Bu tebessümler, her zaman mukabelesiz kalmamıştır da.. En sert tenkidlerin yapıldığı anda bir çift yumuşak söz, İktidar ve Muhalefeti sarmaşdolaş etmiştir. Uzaklara gitmiyelim, 1957 seçimlerinden önceki "Bahar havası" günleri, kendi- mize has kucaklaşmaların en meşhur örneğidir. Belki 1958 Bütçe Mü- zakereleri de, eğer seçim ve seçim sonrası hatıraları zihinlerde pek taze olmasaydı, böyle bir "Bahar havası"na sahne teşkil edecekti. 1958 de bedelsiz bir "Bahar havası"na teşne İktidarın karşısındâ öfkeli, fakat nasıl davranması lâzım geldiğini henüz kat'iyetle tâyin edemiyen, bi- raz da bocalayan bir Muhalefet vardı, iktidar, havayı sezdi ve "tebes- süm taarruzu'na cesaret edemedi. 1958 den bu yana hava çok daha sertleşmiş, gerginlik artmıştır. Fikirler ve cepheler bir akümülâtörün kutupları gibi kat'iyetle belir- miştir. Maddi imkânlarına güvenen, aklıselim, mantık, iz'an ve fikri hi- çe sayan, her ne pahasına olursa olsun 1ktıdarda kalmaya kararlı, fa- kat nasıl kalacağını henüz bilmiyen bir Vatan Cephesi karşısındâ 1948 - 1950 yıllarında D. P. nin kuvvetini yaratan fikirleri bayrak ya- pan ve "Bahar havası"nın asgari şartlarını çoktan: tâyin eden bir Güç- birliği Cephesi vardır. Cephelerin teşekkülü, muharebenin kızıştığı anda; taktik icabı 'bir mütareke teşebbüsü -sulh değil- ile ortaya çıkabilir, suçlularının affını havayı tâdil vasıtası olarak kollanabilir, münferit jestler herhalde neticesiz kalacak ve B. vermiyecektir. Vatan Cephesi, imkân verdıgı nisbette, sulh taarruzlarına imkân meselâ basın Fakat bu . de İçtüzüğün sekiz şiddetli gün yaşanacaktır Yalnız bu se- kiz şiddetli gün, iç boşaltmaktan ibaret kalmamalıdır. Milletin İktidara ittiği parti, zet partiye mensup milletvekilleri, onun itimadına lâyık olduğunu göstermelidir. İktidara nam- geçen yılki Bütçe Müzakerelerinde gorulen lüzumsuz sınırlılıklerınden beylik tenkıdlerden kaçınmalıdırlar ekiz gün zarfında ve nefsıne itimadı olan i emagojiden kaçman daki D. P. millet, C. den, de sanların sogukkanlılıgı ıle her saha icraatını olduğu gibi gözlerin önüne ermesini ve plân, program, ilim, hürriyet v.s. gibi umumi lâflarla yetinmiyen müsbet tenkidler yapma— sını 'beklemekted ütçe Muzakerelerı neticelenen Kurultaydan sonra, re sabah oturumunda Yalımın söyle- diklerinin hiç biri hakikate uygun deg ldi. İktisadi Devlet Teşekkülle- rinin, hele Seka'nın içine partizan tesırlerın girdiği ıddıası yalandı Se- ka tıkiır. tikir. işleyi kâr g tiren, memlekete faydası olan bır te- şekkuldu Yalım hâdiseleri sırf D. den istifa ettiği için tahrif edıyordu Kasıtlıydı. Eğer böyle olm P. 1ç1ndeyken Seka'da partızan bır 1da— renin hüküm sürdüğünü açıklar, hiç değilse meseleyi D. P. Meclis Gru- buna getirildi. Ama — böyle yapma- mıştı. Beklemiş beklemiş de ancak istifa ettikten sonra kendisine hü- cum edebilmek için Bütçe Komisyo- nunda ortaya bir takım — iddialarla çıkmıştı. Tüzünün bu sözlerine bir derece- ye kadar hak vermemek mümkün de- ğildi,öyle ya, yıllardır D. P. nin ni- metlerinden faydalanan Yalım niye şimdiye kadar partizan idareden şi- kâyet etmemişti de, partiden istifa ettiktten sonra ortaya bir takım id- dialarla çıkmıştı? Ancak. Tüzünün bu sözlerden sonra ilâve ettiği cüm- leler ilk andaki tâsvipkâr edayı der ğiştirdi. Tüzün partizan tesirlerin, Seka içine sureti katiyede girmedi- İktidara namzet parti ikinci imtihan olacaktır için muvaffakiyetle ğini söylüyordu. Son bir yıl içinde Seka'dan sadece iki kişi atılmıştı. Bunlardan biri bizzat Saadettin Ya- lanın bir akrabasıydı Ve adı bir yol- suzluğa karıştığı için işinden atılmış- tı. İkincisi ise bizzat Saadettin Yalı- mın fabrika müdürüne yaptığı ihbâr ve tazyikle C. H. P. li diye işinden atılmıştı. Cemal Tüzün bu son sözleri söy- ler söylemez karşı sıralarda otur- maktâ olan C H. P, milletvekilleri dayanamadılar ve gayrı ihtiyari hep bir ağızdan: partız n idare yok dıyordun işte varmış ya" dediler. Salonda bir gülüşmedir başladı. Ce- mal Tüzün de şaşırmıştı ve bir tevil kapısı bulmak için boşuna uğraşıyor- du. Müjde yeni zamlar geliyor! anayi Bakanlığı bütçesinin müza- keresi sırasında lım düellosu haricinde muhalefet millet- vekilleri başkaca hemen hiç bir sey Öğrenemediler Zira rakamlarla ko- nuşmayı pak seven i Bakan vekili Sebati Ataman elinden geldiği kadar, rakam yermekten " kaçınıyor- du. Sadece bir ara Ferit Melenin bir suali üzerine Kuzey Batı Enerji sant- ralları ve hatları için alınan iç ve dış 13