7 Şubat 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

7 Şubat 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA — OLUP BİTENLER bin farkla geçerek B. M. M. ne ye- niden girmiş, son . P. Kurulta- yında Parti Meclisine -hemşehrisi ve" uzun yılların mücadele arkadaşı Gülekin pek de hoşlanmamasına rağmen- seçilmiş. Partı Meclisince Meclis İdare Heyetine ye Genel Sek- reter tarafından da Genel Sekreter Yardımcılığına getirilmiştir. Parti içinde basın ve propaganda işlerini düzenlemek vazifesini alan Kemal Satır evli ve üç çocuk baba- sıdır. Sevil, Beril ve Mustafa adın— daki çocuklanm çok sever. Cemi hayatına düşkündür. Alile toplantıla— rına, geceleri Süreyya — Pavyonuna gıtmeye bayılır. Bir başka — "genç bakan" arkadaşı İsmail Rüştü Ak- sal, gibi midesinden rahatsızdır. İç- ki içemez. Pek nadir olarak yarım kadeh viski ile masa başında saba- hı yapar; etrafındakilere de içmedi- ğini hiç hissettirmez. Son derece ne- şeli ve şakacı bir insandır. Kızarmış, acılı, biberli, baharlı yemeklerı pek sevdıgı halde bunlardan ağzına bir lokma bile koyamaz. Prensip sahibi- dir. 1950 yılında sigarayı bırakmış ve 1957 seçimleri arifesine kadar bir tek sigara bile içmemiştir. Hâlen günde, iki paket sigara içer ve filit- relı agızlıkla içiyorum diye de ken- dini teselli eder. Aslına bakılırsa sigara tiryaki- liği bahsinde kimsenin ince eleyip sık dokuyacağı yoktur. Sudan ma- zeretlerle adamın kendi kendini al- datmasını herkes hoş görmeğe ha- zırdır. Ama iş iktidara namzet bir partinin Genel Sekreter Yardımcısı olmak gibi herkesin gözünü üstüne çeken bir mevkide bulunmaya gelip dayanınca kimseden müsamaha bek- lememek icap eder. Ziyaretler Müşterek idealler eçen haftanın sonunda Cumartesi Ggecesı Yeşilköyde Âir - France'in Super-Constellation uçağından inen siyah röleve şapkalı ve siyah parde- sülü şık giyinmiş uzun boylu adam, gazetecileri görür görmez elini ko- lunu sallamaya ve "hello" diye ba- ğırmaya başladı. Onu karşılamaya gelen muhabirler de ayni şekilde mu- kabele ettiler ye siyah şapkalı adam- la çok samimi bir sohbete başladılar. Gazetecinin biri Air-France yolcusu- na çocuklarını sordu. Bir kahkaha a- tan babacan tavırlı adam çocukları- mmn sayısının dörtten altıya çıktığım söyledi. Karısı da gayet iyi idi. Gazetecilerle samimi bir sohbete dalan ve onlardan çoğuna isimleri ile hitap eden bu yakışıklı adam Ameri- kanın eski Ankara Büyük elçisi Mc Ghee idi. Türk basınının bir zamanki sev- gilisi Mc Ghee belki biraz şişmanla - miştı, fakat tıpkı eskisi gibi neşeli ve konuşkandı. Gaazetecilere usulen bir beyanat verdi ve Türkiyeye karşı duyduğu bağlılığın devam ettiğini be- lirtti. Fakat bu bağlılığın sebepleri 12 üzerinde bir şey söylemedi. Halbuki ayni Mc Ghee tam 97,5 ay evvel Baş- kan Truman tarafından Ankara Bü- yük Elçiliğine tayin edıldıgını ogre— nince, gene, memleketimize olan sev- gısını belııtmış, ama bu sevginin "çünkü" lerini de anlatmıştı. O ta- rihlerde Amerikanın Sesi Radyosuna verdıgı beyanatta Mc Ghee, çünkü "müstakbel hayatımızın daha iyi ol- ması ümidiyle hurrıyetı müştereken arzu etmekteyiz" diyordu. Çünkü "hepimiz vicdanımıza göre konuş- mak" istiyoruz diyordu. Ankaraya varışından hemen son- ra 24 Ocak 1952 tarihinde elçilik bi- nasında yaptığı basın toplantısında da McGhee ayni şeyleri tekrarladı ve "Memleketimde ünyanın diğer ür — memleketlerinde olduğu gibi, memleketinizde demokrasinin faali- yette bulunmasına Tür basınının yaptıgı fevkalade ıştırak" sozlerıyle k basınım övdü. McGhee daha da 1lerı gitti, Türkiyenin siyasi fi- kirlerinden Amerikanın — faydalana- cağını söyledi. Mc Ghee bu sefer sözlerinde "demokrasi, basın hürriyeti" gibi laf- lar bulunmamasına son derece dik- kat etti. Geçen yılın baş:nda Ankara- ya gelen Mr. Dulles da McGhee gibi davranmış 1958 teki Ankara ziyare- tinde bol bol kullandıgı hürriyet, de- mokrasi vs. lâflarını telâffuzdan ka- çınmıştı —Anlaşılan o tarihten beri köprülerin altından çok sular akmış ve Amerikalı dostlar 1959 Türkiye- sinde bu sözlerin kullanılmasının ya- kışık almayacağım öğrenmişlerdi. A- Mec Ghee Eli boş gelen dost! ma Eisenhower'in hususi, temsilcisi, tok sözlü diplomat Mç Ghee'" yi tanı- yanlar onun görüşeceği devlet adam- larına iki Türkiye arasındaki tezadı hiç değilse acı bir nükteyle anlataca- ğından şüphe tmemektedırler Zıra Mc Ghee kh yetı baş tacı ettiği takdırde totalıter cepheyi yeneceğine, inanan -bazıları- na göre safdil, diplomatlardan biri- dir. Ama bu safdiller yavaş yayaş Amerikan hükümetine' de seslerini duyurmaya bağlamışlardır. Nitekim hürriyete inanmak , safdilliğini gös- teren bu insanların sayesinde, Baş- kan Eisenhower, Uzak Doğunun bir numaralı diktatörü Synghman Rhee'- ye dur demek lüzumunu duymuş ve onun Güney Koreyi dikensiz bir gül bahçesine çevirmesini önlemiştir. Hiltonlar isenhower' in hususi temsilcisi Mc E Ghee gazetecilerle daldıgı sohbe- ti bitirdikten sonra an baş- konsolosunun 1957 modeh sıyah Dad- ge otomobiline binerek İstanbul Hil- tona gitti. Türkiyede başka Hiltonla- rın da mevcut olduğunu -Mc ee Time'in iyi okuyuculanndan biridir- bilen eski dost Mc Ghee'nin sanki Hiltona gırmekten utanıyormuş gibi bir hali va Mc Ghee Ve beraberindekiler Pa- zar gününü askeri erkanla görüşme- ler yaparak geçirdiler. Eski Büyük- elçi, ertesi sabah İstanbul Valisini ve Belediye Reisini ziyaret etti. öğ- leye doğru da Yeşilköy hava mey- danına gitti. Bir an evvel Ankaraya varmak için sabırsızlanıyordu.' Ya- nında Amiral Radfort vardı. Fakat sis o kadar kesifti ki uçakların kalk- masına müsaade edilmiyordu. Bunun üzerine Mc Ghee telefonla Aanfkarayı aradı ve eski dostu Başbakan Ad- nan Menderesle 11 dakika süren bir konuşma yaptı. İki eski dostun ne- ler konuştuklarını kimse öğreneme- di. Öğleden sonra Mc Ghee sis açı- lır ümidiyle Radfort ile birlikte ge- ne Yeşilköydeydi. Ama hava bir tür- lü açmadı. Bu arada sise rağmen Başbakan Adnan Menderesin uçağı meydana indi. Mc Ghee ve Menderes bu şekilde karşılaşmış, oldular. Ayak üzeri, karşılıklı birkaç nezaket cüm- lesi teati ettiler. Eski tılsım kaybol- muştu. Menderes, Vilayete gitmek üzere Eisenhower'in hususi temsilci- sinin yânından ayrıldı. Sis bir türlü dağılmıyordu. Uça- ğın kalkmasından ümitlerini kesen c Ghee ve Radfort Haydarpaşanın yolunu tuttular ve trenle Salı, saba- hı Ankaraya geldiler. Mısafîrlerı Genel Kurmay Başkanı Rüştü Er- dalhun ve Dışişleri Bakanlığı NATO Dairesi Başkanı karşıladı.Mc Ghee istirahata bile vakit kalmadan, sa- bah saat 11'de Dışişleri Bakanı Fa- tin Rüştü Zorluyu ziyarete — gitti. Daha sonra Milli Sıvunma Bakanı Etem Menderes ve Genel Kurmay Başkanı ile görüştü. Mc Ghee, Radfort ve beraberin- dekiler Başkan Eisenhower tarafın- AKİS, 7 ŞUBAT 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: