ise bu sesin duyulmasına mani ola- mıyacağı açıktı. Zira İstanbul seya- hati, İnönü zaviyesinden bir "vazi- feye davet" olmuştu. Sertleşen İktidar B unda, vatandaşın gözle görülen dertleri kadar İktidarın yanlış adımları da başrolü oynadı. Herşey pazar günü öğleden sonra başladı. O sabah Kabine — mutad toplantıla- rından birini İstanbul vilâyet bina- sında yapıyordu. -Türkiye Cumhuri- yetinin başkenti Ankaradır-. Mutad toplantıda mutad meseleler gözden geçirildi: İktisadi durum ve Kıbrıs meselesi. Her iki mevzu da, D. P. ye hiç memnunluk vermiyordu. Kabine öğleden sonra da toplandı. Bu top- lantılara, saat 18'e kadar Menderes başkanlık etti. Cumhurbaşkanlığının spor Cadillac'ı vılayetın önüne geldi-: t ği zaman, saat iraz geçiyordu. Gazetecıler bına etrafında pusuday- dılar. Zira o gün, C. H. P. nin Ker- van toplantısı yapılmıştı İnönünün oradaki konuşmasının İktidar ileri gelenleri tarafından istetildiğini Öğ- renmişlerdi. Neşri yasak edilen ha- Akis Mecmuası Mesul Müdürlüğüne 31 MAYIS 1958 tarihli mecmuanızın 7 nci sahifesinde "Adalet" başlığı altında münteşir, 9 subayın muhakemesine Müddeiumuminin gizlilik — talebi- nin 2 nci defa mahkemece red olun- masından sonra aynı gün | nci Ordu Müfettişliğince — gazetelerin — mes'ul müdürlerine, Örfi İdare zamanında kullanılan üslüp ile birer emir gönde- rildiği ve bunda "Hadise hakkında- ki nesir yasağının devam ettiğinin hatırlatıldığı ve duruşmanın aleni olmasının bu yasağı kaldıramıyaca- ğının bildirildiği" görülmüştür. Mecmuanızın bu bildiriş tarzı za- ti Vak aya uygun — değildir. — Hâdisenin, müddeiumuminin gızlılık talebi ile alâka ve münase- beti yoktur. 2 — Askeri Muhakeme Usulü Kanununun 165 nci maddesinin 2 nci fıkrasının âmir hükmüne göre; hakemelerin neşri yasaktır. Memnu- iyet hilâfına hareket edenler hak- kında Ceza Muhakemeleri Usulü Ka- nununun 877 nci maddesi mucibince ceza verilir. Buna binaen; muhakeme safaha- tının gazetelerde yayınlandığı görül- düğünden 1 nci Ordu Müfettişliği adli amirliğince İstanbul C. Müddei- umumiliğine — keyfiyet bildirilmiş ve ilgililerin nazarı dikkatlerinin çekil- mesi istenmiştir. adisenin Basın Kanununun 19 ucu maddesi gereğince böylece tav- zih edilmesini saygı ile rica ederim. ARİF Hâkim Tuğgeneral M.M.V. Askerı Adalet Işlerı Başkanı AKİS, 7 HAZİRAN, — 1958 diselerin cereyanı da biliniyordu. Ka- bine, bilhassa — Bayarın — gelişinden sonra bütün 1şlerın üstünde "İsmet Paşa işi"nin üzerine eğildi. Işleyen arka kapı Saat 18.10'da koltuğunda bir dos- yayla — İstanbul gazetecilerinin "ne alırım, ne satarım" dedikleri savcı - Hicabi Dinç geldi. Kimseye görünmemeye çalışarak arka kapı- dan binaya gırdı Vali vekili Ethem Yetkiner ve Emniyet Müdürü Cemal Tarlan zaten oradaydılar. Ele alınan mesele Kervan Toplantısıydı. Savcı- dan yirmi dakika sonra, Ankaradan gelen Adalet Bakanı da vilâyete da- hil oldu. Gazeteciler çok hareketli bir baş- ka adam daha tesbit ettiler: Nevzat Emrealp. İşi: Emniyet Birinci Şube Saat sekiz buçuk olmuştu ki, İk- tidar ileri gelenleri vilâyetin kapı- sında göründüler. Vilâyetin bahçesi bir otomobil meşheri halindeydi. Top- lantıdan çıkanların fotoğrafçı flaşla- rı yanıp sönerken gülümsemeye hususi bir dikkat gösterdikleri göz- den kaçmadı Bunda, bütün gayreti- e rağmen bir Namık Gedik muvaf- fak olamadı. O gece gazetelerin sek- reterleri neşır yasağı kararını aldı- lar. Ertesi gün İnönünün basın top- lantısı vardı. Hevesler ona saklandı. ün, İsmet İnönüye vali vekilinin kendisinden randevu istedi- gı bildirildi. Vali vekili Paşayla "basın toplantısından evvel" görüş- mek istiyordu. Hükümetin, Inonuyle temasa menfur ede ede Yetkineri - polis müdürüyle- memur etmesi takt hatasıydı. İnönü, randevu talebini reddetti. Randevu vermiyordu. ğ le.ye doğru H. P. Maerkezine gel- di ve basın toplantısını yaptı. Fakat Celâl Bayar İşlere el koydu YURTTA OLUP BİTENLER akşam, bir başka — neşir yasağı o toplantı hakkında da malümat ver- meyi menetti. Bu, İsmet İnönü üze- rinde kızgın demıre dökülen su tesi- ri yaptı. O gün kabine yedi saat top- lantı halinde kalmıştı. — Gazetelerin tahminlerinin aksine, birinci plânda olan ne Kıbrıs işiydi, ne iktisadi du- rum. Akıldaki İsmet Paşaydı. Vali vekili, savcı, polis müdürü vilâyetin aimi misafirleri — olara kaldılar Saat 15.30'da Bayar kısa bir seya— hat için Trakyaya gitti. Menderes ise, kabinenin diğer azaları dağıldık- tan sonra Gedik, Kalafat ve Budak- oğlunu nezdınde muhafaza ederek onlarla görüşmeye devam etti. Son- ra, Kalafatla Budakoğlu beraber git- tile Menderes de, muta vechile Gedikle birlikte çıktı Hâdisenin, ce- reyan ettiği pazartesi günü, bazı kanlar başkente döndüler Fakat salı günü, İstanbul vilâ- yet binası gene hareketli saatler ya- şadı. Mahdut azayla kabine toplan- dı. Öğleden sonra Cumhurbaşkanı Trakyadan dönüşte geldi ve Men resle temas etti. Bayarın Başbakanı sık sık görmesi ona telkinlerde bu- lunduğunu gösteriyordu. İç politika- da bazı kararların bazı hareketlerın arifesinde olabilirdik. D. P. içinde ki- min ifratı, kimin itidali temsıl etti- ği az çok biliniyordu. Yetkiner, Dinç ve Tarlan gene vilâyetin devamlı sa- kinleri olarak kaldılar. Bunlar bılhas— sa Gedikle görüşüyorlardı. Budako lu da savcıyı kabul etti ve onunla vaziyeti gözden geçirdi. Neşir yasak- larının ikincisinde İnönünün sözlerin- de muhteva değil de, "hedef ve ga- ye bakımlarından" suç görüldüğü ve tahkikat açıldığı bildirilmiyor muy- du? Bu karışık formüle bir mâna ver- mek lâzımdı. Görüşmeler Çarşamba günü de devam etti. Siyasi hava son derece gergin hal alıyordu D. P. için- deki ifratçılar, eğer bir şey yapıla- caksa şimdi yapılmasını, aksi halde D. P. nin hareket kabiliyetini tama- miyle kaybedeceğini açıkça ifade edi- yorlardı. Zira her geçen gün aleyte oluyordu. Adım atılacak mıydı, atıl mayacak mıydı? İnönünün ikazı Fakat İsmet Paşa da, üzerine varıl- dıkça çelikleşen bir insa em- leketin, İktidarın sertleşmesıyle huzu- ra kavuşmayacagım biliyordu. Kanun lann ıçınde kalarak iki prensıbını ya- i C n Cumhuriyetin muhafı- zı oldu. gunu ve vatandaşın umıtsızlıge düşmesi için sebep bulunmadığım, zi- ra derdin çaresinin bilindiğini ısrarla tekrarlıyacaktı. kı, y başk aları kanun dışına çıkarlar Ankaraya avdetinde İnönü evınde arkadaşlarıy— la görüşürken, bir gün sonra Hilton salonlarında Kasım Gülekin gazete- cilere açıkladıgı ihtarını yaptı. Hiç kimsenin hayale kapılmaması lâzım- dı. K de emir larak cüret eder- -e etsın kanunları hıçe sayan her i- darı her C. H, P. Iktıdara geçtıgı gun dogrudan dog— 7