Umacı G azetelerden öğrendiğimize gö- re bir müddet evvel İstanbul- da yapılan Baro Kongresinde bir istifa sebebinin açıklanıp açıklan- maması münakaşa mevzuu olmuş ve aleyhte konuşan bir üye, "A- man bunlar aile sırrıdır, — açığa vurmayalım. Gazeteciler yazarlar rezil oluruz" demiş ve ekseriyet te bu fikre iştirak etmiş. İstanbul barosunun toplantısında hâkim o- lan zihniyet birçok Kongrelere de hakimdir Kongreler dertleşmek, dâvala- rı açıklayıp hastalıklara teşhis koymak, daha iyiye gitmek için yapılır. Gel gelelim bizde kongre, u mânasını kaybetmiştir. Hele herhangi — bir kongrede gazeteci demek, umacı demektir. Bundan bir müddet evvel An- karada yapılan Türk Kadınlar Birliği Kongresinde de hakim olan bu zihniyetti. Kongrede bazı usul- süzlüklerin olduğu ileri sürülünce, Birliğe kalben bağlı birçok uyele— rin ilk işi, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinin geniş salonunu gözle taramak olmuştu. "Allaha şükür, gazeteci yok" diyorlardı. Vakıa gazetecinin gözü kulağı heryerde idi ve ertesi gün çıkan gazeteler bunu ispat etmişti ama, hüsnüni- yet sahibi üyelerin bu zihniyetini anlamak pek güçtü. — Elbette ki herhangi bir usulsüzlüğe adı karı- şan kimseler hâdiselerin gazetele- re geçmesinden hoşlanmıyacak- lardır, fakat bu — usulsüzlüklerin bizzat aleyhinde olan — kimselerin sırf müesseseleri ve teşekkülleri kurtarmak kaygusu ile gazetecile- re umacı gözü ile bakmaları mu- hakkak ki bizdeki teşekkülleri ga- yelerinden uzaklaştıran ilk yanlış adımdır. Cemiyeti ilgilendiren iş- lerin açıkça münakaşa edilmesin- e, bu münakaşaların gazetelere aksetmesinde ancak ve ancak fay- Bulvar Palastaki defilede kendisini gostermıştır ve fiyatlar, tabii zama- na göre bir hayli ucuzdur. Dikiş bil- miyen veyahut dikiş dikmeye vakti olmıyan kadınların Gülok elbisele- ri ile, ucuz ve temiz giyinebilecekle- ri bir hakikattir. 18 liraya bir bluz, 43 liraya bir eteklik, 86 liraya şirin poplin elbiseler, 48 liraya basma ke- tenler ve 145 liraya hakiki keten bir tayyör, hiç te pahalı değildir ve bun- lar düşünülecek olursa bugünkü pi- yasada en vasat bir dikiş parasından dahi daha düşük fiyatlardır; — Ama doğrusu fabrikasyonun mahsurlü ta- rafı da kendisini bu defilede göster- miştir.? Üst üste biçilen elbiselerin oğu birbirine benzemekte, Gülok mo- delleri fazla klasiğe kaçan bir ka- lıplaşma istidadı göstermektedir. Kü- çük japone veya takma kolları, ma- AKİS, 7 HAZİRAN, 1958 Basın Jale CANDAN da vardır. Bunu Batı, Doğudan çok daha evvel anlamış olduğu i- çindir ki, bugünkü medeni seviye- sine —ulaşmıştır. Hâdiseleri — ört- mek, utanılacak şeyleri duyurma- mak ancak bunların tekrarına yol açar. İleri cemiyetlerde insanların toptan idealist olduklarını kabul etmek pek zordur. Orada kontrol müesseseleri iyi işlediği içindir ki, 1nsan1ar muvaffakiyet yolu olarak doğru yolu seçmek zorunda olduk- larını bilirler. Bu cemiyetlerde ya- pılan kongrelerde basının bulun- masına bilhassa dikkat edilir. Mil- letlerarası Kadın Birliğinin bu Bir liğe Türk Kadınlar Birliği de da- hildir elli senelik faaliyetini anla- tan "Hürriyete doğru ilerleyiş" i- simli kitapta, Berlinde yapılan bir Kongreden şöyle bahsedilmekte- dir! Kongrenin başında gazeteci- lerin salondan çıkarılıp çıkarılma- maları mevzuubahis edilmiş, fakat Kongre başkanı, ittifakla — kabul edilen şu ifte bulunmuştu: "Gazeteciler burada kalsınlar, bi- zi dinlesinler ve dertlerimizi, mü- nakaşalarımızı en ufak teferrua- tına kadar sütunlarına geçirsin- er" Eğer iyiye doğru gitmek, haki- katen birşeyler yapmak istiyor- sak herşeyden evvel bu kapama, örtme, idare etme merakımızdan vazgeçmemiz, efkârı — umumiyeyi aydınlatacak olan gazeteyi umacı gibi görmekten — vazgeçmemiz lâ- zımdır. Ama doğrusu basının da bu Konuda tamamiyle suçsuz ol- duğunu iddia edemeyiz. Basın bir- çok faaliyetlere lakayttır, birçokla- rını ciddiye almamaktadır. Bir Kongreye ancak siyaset karıştı mı ilgi duymak, ancak kavga çı- kınca foto muhabiri yollamak da hatadır. Basının, tenkitle olsun, teşvikle olsun her sahada yar- dımcı olması vazifesi icabıdır. kul dekolteleri, kapalı erkek yakala- rı ile bilhassa emprime elbiseler hep Beyers Mode mecmuasından çıkmış bir hal almıştır Vakıa, hazır elbise- nin daha geniş kutleye hitab edebil- mesi için herkes tarafından kolaylık- la giyilebilecek klâsik biçimler ihti- va etmesi şarttır. Gaye, konfeksiyo- nun yalnız muayyen bir muhitte de- ğil, bütün memlekette yayılmasıdır. Ancak kapalı biçimlerin de çok yeni tipleri, yeni tarzları vardır. Meselâ erkek yakalı hatta uzun kollu şömiz- ye bir elbise bele takılan bir demet çiçekle, bir yeni kupla en yeni büyük modellerde dahi takdim edılmektedır Temiz iş, ucuz iş çıkaran Gülok mü- essesesinin daha yeni, daha değişik modellerle büyük bir ihtiyaca cevâp verebileceği aşikârdır.