Yeni hükümet Başkanının, organa kargı icra organını kuvvet- lendirmek istediği, hattâ prezidansi- el sisteme taraftar olduğu bilinmek- tedir. Fakat hükümet programında "Hükümet parlamento hakkında so- rumlu olmalıdır" — dediğine göre,A- merikan — sistemine gıdılmıyecektır Bu takdirde teşri organ ile icra or- anı birbirinden tesirli şekilde nasıl ayrılacaktır? eneral, herhalde teş- rii ve icrai organlar arasında herbiri- nin fonksiyonlarının sarih bir şekil- de tesbit edildiği bir iş birliğinin te- sisini düşünmektedir Anayasa reformu, bir — referan- dumla halk oyuna sunulacaktır. Re- ferandumun bir plebısıt şeklını alaca— ğına şüphe yoktur. Bü e Gaul taraftarları reformun lehınde rey vereceklerdir. Bu suretle, Generalin memleket 1ç1ndek1 kuvvetı de öğre- nilmiş olacaktır teşri Reform, dıger birçok — maddeler arasında, A sanın deniz aşırı memleketlerle — münasebetleri — tan- ZIM eden kısmını da değiştirecektir. Şimdiki Anayasa, Fransa ve deniz- aşırı topraklar arasında bir federas- yon tesisine imkân — vermemektedir. Değişiklik, —muhtemelen eski müs- temlekeler tarafından da arzu edilen federasyon , yolunu açacaktır. Yeni kabine Ötekilere benzemiyen Başbakanın kabinesi, bir sürpriz olmamıştır. Cumhurbaşkanıyla birlikte Generali işbaşına getirme manevralar çeviren üç politikacı. Mollet, Pinay, Pflimlin kabinede yer al ıştir. Bi dault'nun Dışişleri Bakanlığına ge- tirilmemesi, ufak bir sür prızdır Dış- işleri Bakanhgına NATO anlaşma- sında 1 bulunan bir diplomatın getırılmesı Amer kanın endışelerını dağıtmak için olsa gerektir. Meşhur Sanatkâr Malraux da on üç yıllık bir ayrılıkttan sonra — mizacına hiç uygun gelmıyen politikaya dönmüş- tür. Cezay ve Sahra Bakanlığı- na, Lacoste gibi kuvvet siyaseti taraftarı — sosyalist Max — Lejeune'- ün getirilmesi, liberallerin pek hoşu- na gitmemiştir. Bir kaç teknisyeni de ihtiva eden kabinenin umumi ha- vası, hafiften muhafazakârdır. "İlk zafer" diye sevinç naraları atmalarına rağmen kabine, Cezayir- dekileri sukutu hayale — uğratmıştır. Günlerdir "Pflimlin — sehpaya" diye feryat edenler, eski Başbakanın ka- binede yeralmasını hoş — karşılama- mışlardır. Bilhassa Cezayirin âdeta hükümet başkanı haline gelen Sous- telle'in saf dışı bırakılması endişele- ri büsbütün arttırmıştır. Hükümet Başkanı bu hafta Ce- zayıre gidecek ve Cez Bakanını hükümet binasına yerleştırecektır Cezayir meselesi General De Gaulle, bir sürü hükü metin halledemediği Cezayir dâ- vasını müslümanları ve Fransızları az çok tatmin edecek bir neticeye AKİS, 7 HAZİRAN 1958 Mollet Eski düşman, yeni dost bağlıyacak mıdır? Bunu önümüzdeki günler gösterecektir. Muhakkak olan bir şey varsa, yeni hükümet başkanı, seleflerine nazaran çok şanslı bir durumda bulunmaktadır. Cezayirde liberal bir siyaset takip etmek iste- yenleri "vatan hainliği" isnadıyla susturanlar, bu silâhı milli kahrama- na karşı kullanamıyacaklardır. Eski hükümete baş kaldıran ordu, Gene- ralin sözünden kolay kolay çıkama- yacaktır. Müttefiksiz kalan ültralar. Auriol Geç oldu ama tam oldu — Vincent DÜNYADA OLUP BiTENLER liberal bir hal çaresi karşısında ses- lerini eskisi gibi yü kseltmıyecekler— dir. Aczini bıldıklerı için eski hü- kümetlerin sözlerine pek fazla iti- mat etmiyen Cezayirli — milliyetçiler ve Burgiba, Gavlle'ün şahsında bir muhatap bulacaklardır. Bu du- rumda De Gaulle'ün Cezayir mesele- sine, müslüman mıllıyetçılerın istek- lerinı nazarı itibara alan realist bir hal çaresi getırecek kudrette oldu- ğunu kabul etmek lâzımdır. Mesele- nin hallı için, Generalin bunu iste- mesi kâfidir. mafih — generalin, kendisini ıktıdara iten ordu ve ült- raların esiri Oolacağını, ikinci bir "Necip" haline gelecegını duşunenler alen en büyük bugün realıtelerı anlama- irçok adamın et" rafında toplandıgı De Gaulle'ün, tat- iki mümkün olmayan hayal hâl çarelerıne saplanması teşkil etmek- tedir. Soustelle'in benimsediği müs- lümanları tam manasıyla Fransız vatandaşı yapma fıkrı veya sözde bir federasyon bu hayali hal çarele- ri arasındadır Yeni hükümet başkanının, Sous— telle'in sahneye koyduğ Fran Müslüman kardeşliği gosterılerının gerısınde yatan acı hakikatleri göre- cek kadar realist ve liberal düşünce- li olmasını temenni etmek lâzımdır. Portekiz ortekiz, bu haftanın başında bir iç harbin eşiğinde bulunmaktadır. Diktatör Salazarın memleketinde sa- hici bir Cumhurbaşkanı adayı olmak cesaretini gösteren şövalye ruhlu Ge- neral Humberto Delgado, lktıdardakı diktatöre bu tehlikeyi hatırlatmak- ta tereddüt etmedi. General hal- kın Başbakan Salazarın otuz yıllık polıs rejiminden ne kadar bezgin ol- du gunu görmüştür. Diktatörü devir- mek için ölmeye hazırdır. Halk, Cumhurbaşkanı adayını her gittiği yerde "General, bize silâh ver" fer- yadlarıyla karşılamışdır İç harp ndır. Vatanın bir kardeş kavgası— na sahne olmasmı asla arzulamayan Delgado, halkı — yatıştırmaya çalış- makta ve seçimlerde kazanırsa Sa- lazarı kovacağını söylemektedir. Maamafih General Delgado'nun 8 Hazirandaki seçimleri kazanma şansı hemen hemen sıfırdır.. Kazansa bile, iplerini Salazarın çektiği Devlet Kon- seyi, bu sesi çok çıkan adamın cum- hurbaşkanlıgını iptal edecek ve Hü- kümet adayı Amiral — Americo To- mas'ı devletin başına getirecektir. İşte o zaman son söz halka düşe- cektir... Halkın iradesini hiçe sayan diktatör Salazarın, diğer bir çok dik- tatör gibi son günlerini yaşadığın- da şüphe yoktur. Otuz yıllık bir polis idaresinden sonra, Salazarın düşüşü, herhalde Venezuelladaki gibi, kanlı olacaktır. 23