7 Haziran 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

7 Haziran 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA Fransa On dört yıl sonra eçen haftanın sonuna doğru, ge- ce yarısı, siyah bir Citroen saat- te 120 Kilometre süratle Parise doğ- ru ılerlıyordu Karanlıkta, sadece sa- rı farları görünen otomobilde Gene- ral De Gaulle vardı. Parise, Fransa- yı kurtarmaya gidiyordu.. Günlük hâdiselerden çok, tarih, kıtaplarıyla haşır neşir olarak yaşıyan İkinci Dün- ya Harbi kahramanı, yol boyunca on- dört yıl evvel Parise gidişini düşün- dü durdu: Açık askeri otomobili i- çinde Champs Elysees'den inerken, bütün Paris halkı, sağcısı, solcusu, iş- çisi, patronu, dindarı, dinsizi onu çıl- gınca alkışlıyordu Gen ral De Gaulle, zaman Fransayı Alman 1şga11nden kurtarıp hurrıyete kavuşturan adam- dı. İşte aynı adam şimdi, muvakkat tür zaman için de olsa Fransayı po- litikacılardan ve politika oyunların- dan kurtarmaya gidiyordu. — Yanın- da bir sürü bagaj, karısı ve şoförü vardı. Parisin manzarası Fakat bu sefer Paris ondört yıl evvelden hayli değişikti. Evvela Generalin karşısında Almanlar degıl politika adamları bulunuyordu. Paris halkı da ondört yıl evvelkı coşkunlu- ğunu kaybetmişti. Bir çok kimse, olan bitenlerden çok yaklaşan tatıl gün- lerini düşünüyordu. İşçiler ve şahsi iktidarın her çeşıdınden hoşlanmıyan bir kısım Parisliler, Generalin dönü- şünü endişeyle karşılamışlardı, Ne çare ki, diktatöre karşı hürriyet mü- cadelesinin bayraktarlığı Komünist Partisine düşüyordu. Bu sebeple si- yaset adamlarının yıllardır süren ya- lanlarının bezdirdiği Bastille'i alan- lar ve Cumhuriyet tehlikede denin- ce barikatlar kuranların torunları, kı- pırdamamışlardı. Hatta bir çoğu ya- lancı ve mürai bir rejime "politika" dan anlamıyan bu tarih kitaplarından çıkma adamı tercih ediyordu. Esnaf Pierre Cartier "Nihayet istikrar yo- lundayız. Onbeş yıldır. politikacılar sürüsünü iktidara gelip giderken gör- dük. Her biri işleri daha berbat ede- rek iktidardan ayrıldılar" diyordu. Bir seyahat acentasında katiplik e- den Jean Taverne "General De Ga- ulle diktatör mü? Böyle şey olmaz. Şimdi kendilerini devlet adamı sayan- lar faşizme uşaklık ettiği bir sırada o hürriyet için döğüşüyordu." diye konuşuyordu. Bununla beraber, en- dişe içinde bulunan Fransızların da sayısı az değildi. Meselâ turistlerin pek bayıldıkları Opera — civarındaki şık Cafe de la Paix'nin kapıcısının De Gaulle'e itimadı Vardı Fakat "Ge- neral, başımıza geç" diye — bağıran askerlere hiç itimadı yoktu. Asker- lerin bir gün iktidarın tapusunu el- lerine geçirmesinden — korkuyordu. Asayişi muhafazayla vazifeli polisler. De Gaulle'iin işbaşına gelmesinden memnun görünüyorlardı. Gece ya- 20 OLUP BİTENLER rısı Champs Elysees'ye dökülen bin- lerce De Gavülle taraftarını İkinci Dünya Harbi sıralarında olduğu gibi, parmaklarıyla V -zafer- işareti yapa- rak karşılamışlardı. Hatta siyah po- lis arabalarının birinde De Gaulle'ün büyük bir portresi bulunuyordu. Nümayişçiler bu kadar anlayışlı bir polis karşısında. Milli Meclise giden Concorde köprüsünü — zorlamaktan memnuniyetle vazgeçmişlerdi. İşte, siyah Citroen Parise doğru giderken Fransız başkentindeki ha- va buydu. Tariht nutuk Hâdiseden bir kaç gün sonra, pazar akşamı, aynı General De Gaulle meşhur Concorde meydanına bakan Parlâmentodaki kürsüden kuracagı hükümetin programını okudu ve mü- cadele edeceği o politikacıların da kendilerinden güven oyu istedi. Fransa Cumhurbaşkanı Rene Coty Parise —gelmesinin akabinde Milli Kahramanı Elysees sarayında kabul etmiş ve kendisinden hükümeti kur- masını istemişti. Mecliste De Gaulle'ün işbaşı- na gelmesine aleyhtar büyük bir ekseriyet varken Cumhurbaşkanı na- sıl olur da, De aulle'ü hükümeti kurmaya çağırır? Nasıl olur da 408'e karşı 165 gibi rahat bir ekseriyetle iktidarda kalması istenilen Pflimlin Hükümeti, Milli Meclisin arzusu hilâ- fına 1st1fas1nı verir? Bu suallerin ce- vabını vermek için, Fransadaki kulis faalıyetlerının iç yüzünü bilmek lâ- zımdır. Zira bu trajik saatlerde, De Gaulle'ün iktidara gelmesini, üç beş siyaset adamı hazırlamıştır. Milli Meclise De Gaulleu kabul ettirmek için girişilen — "operasyon" mutedıllerın şefi eski başbakan Pi- nay'in nerali — ziyaretiyle başladı. Pinay ikıyuzellı kilometrelik yolculu- ğa çıkmadan evvel, Başbakan Pflim lin'e nıyetlerını açıkladı Mutedil dev- let adamı, e Cezayir arasında normal munasebetler tesisi için De Gaulle'ü otoritesini kullanmaya ça- ğırmanın vatandaşlık vazifesi olduğu- nu söylüyordu. Eğer General bu tale- bi reddederse, onun milli menfaatten çok iktidarın cazibesiyle — ilgilendiği ortaya çıkacaktı. — Başbakan, şahsı adına Pinay'in bu seyahati yapması- nı uygun buldu. Aynı günün akşamı Pinay Başba- kana, de Gaulle ile konuştuklarını anlatıyordu Loire mebusu "General çok nazik, çok mısafırperverdı Bana çay 1kram etti" dıye sözlerine baş- ladı. General ona "Ben hiç bir zaman hükümet darbesi yapacak adam olma- dım. Zaten bunun için çok yaşlıyım. Mevcut şartlar altında ekseriyeti el- de edeceğimi sanmıyorum. İktidara gelmeyi kabul etmem için bütün mil- li partilerin beni istemesi lâzım. Za- ten aslını ararsanız, iktidara gelme- ğe istekli değilim" — demişti. Ma- mafih De Gaulle, Paris ve Ceza- DÖRDÜNCÜ CUMHURİYET! yir arasında arabuluculuk — yapmak teklifini müphem sözlerle geçiştir- meyi — uygun bulmuştur "Zavallı Pflimlin, zor durumda.. Herhalde dertlidir. Onun yerinde olsam ben de dertlenirdim" gibi sözlerle durumu idare etmiştir. Buna rağmen Pinay, bu ziyaretten ıyımser fikirlerle dön- dü. Başbakanı, diktatörlüğü — aklına getirmiyen De Gaulle'ü görmeye zor- ladı. Pflimlin, düşünmek için zaman i. Bu arada parti arkadaşı Bida- ult'ya asilerle temasa geçmek mak- sadıyla Cezayire gitmeyi teklif etti. Pflimlin'i hiç çekemiyen, De taraftarı müstehzi Bidault lin adına Cezayıre gitmeye gonullu— yüm. Fakat sizin adanıza bu işi kabul edersem, oradakiler beni denize atar- lar.. Yüzmesini de bilmiyorum" diye- rek bu teklifi reddetti. Bidault, Baş- bakan ve General arasında arabulucu- luk yapmayı da "ciddi" ulmadı. "Kendin git" — cevabını verdi. Ma- amafih o günlerde — herşeye men, Pariste hava sakindi. hafta sonunda Korsika 1syan1n1n ha- berleri gelir gelmez hava birden bire Bütün sıyası partılerde tam dı. Ortalıkta korkunç haberler dola- şıyordu: Fransada Umumi Selâmet Komiteleri kurulacaktı. Asi General Massu'nün paraşütçüleri Parisi işga- le hazırlanıyordu vs Madagaskar isyanını insafsızca bastırmakla şöhret yapan Milli Sa- vunma Bakanı Pierre de Chevigne endişedeydi. Bakanın eline erişen giz- li raporlar, Fransanın güneyinde ka- rışıklıkların başlayacağını gösteriyor- du. Komünistlerin 1947 grevlerini a- mansızca ezen İçişleri Bakanı Jules Mooh da kötümserdi. "Kimseden emin değilim. Ne orduya, ne jandarmaya, ne polise, ne de C. R. S. e (Gestapo'- AKİS, 7 HAZİRAN 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: