S Futbol Genç Milliler ve.. eçen haftanın son gunu oynanan Bulgaristan - Türkiye — milli genç takımlar futbol maçından son- ra, 'tribünlerden sessiz, fakat düşün- celi ve üzgün bir halde çıkan futbol meraklıları neticeden çok, — gördük- leri oyuna inanmamış gibiydiler. Türk ekibi müsabakayı 1-0 kaybet- mişti. Ancak meraklıları — düşündü- ren, işin bu tarafı değildi. Maç gü- nü spor basını, Bulgaristan - Türki- ye musabakasına büyük yer ayırmış ve hemen her gazetenin manşetınde "Ekıbımız bu maça çok iyi hazır- landı", "Favori gençlerimizdir" yol- lu ümit verici çumlelelere rastlan- mıştı. Buna rağmen genç Milli Ta- kımımızın hafta içerisindeki idman- larıyla seçimindeki tutumu — bilen P da oynayan gençler de vardı. Bu müsabaka bir junior maçıydı. Kai- deleri, kötü bir görüşle ihlâl etmiş- tik. Basının, iyi tertiplenmeyen ve tamamen yanlış metotlarla hazırla- nan Genç Milli Takımımızı iddialı bir Bulgaristan karşında favori gös- termesi bu yüzden hayret uyandır- dı. Maçdan önce bütün Türkiye ü- mitlenmişti. Fakat — müsabaka sey- redenleri Üzecek kadar kötü geçmiş- ti. Genç futbolcularımız, en — basit hareketleri bile yapamayacak kadar hazırlıksız göründüler, tamamen Şu- ursuz hücumlarla rakıp kale önüne biriktiler defansta iyi bir tek hareket gösteremediler. Lüksemburgdaki tur- nuvadan henuz dönen bu ekibin ora- da iyi lar oynadığına inanmak fazla iyımserlık olur. Bu defa takım "profesyonel juniorlar" la tak- viye de edilmişti. Mac akşamı fut- bolcular şerefine Liman — Lokanta- Genç takımlarkarşı karşıya Sıcaklar meraklılar; maçtan önce basının ça- lışmalarla pek ilgilenmediğine inan- mağa başlamışlardı. Durum hakika- ten garipti. Genç ekibin maçtan üç gün önce yaptığı idman tribünlerden indirilen bir hakemin idaresinde dü- zenlenmiş, y hakemler gelmemiş, ekip düşünülemiyecek kadar — kötü ve şekılsız bir futbol oynarken, kad- roda edilmeyen bır çok oyuncu gorulmuştu Hele bu “ümit edilme- en oyuncular" meselesi zihinleri kurcalayacak kadar mühimdi. gençlerin hemen hepsi profesyonel- di, junior kaidelerinin yaş haddini aşmışlardı, üstelik uzun — zamandır top oynamıyorlardı. Bunlar davet üzerine simdi Milli Takıma giriyor- lardı. Bulgaristan - Türkiye milli maçı Avrupada her zaman yapılan "Ünder 22-23 yaşından aşağılar" maçlarından biri miydi, değil miydi? Zira aksi halde, ekibe dahil edilme- si gereken ve halen A Milli Takımın- 34 gelince. sında verilen ziyafette o günkü oyun için söylenen parlak sözler, protokol kaıdelerınden başka bir şey olmadı. ötü seçilmiş ve kötü hazırlan- mış bir Türk ekibi, büyük üzüntü uyandıran bir yenilgeye uğramıştır. Maçın teknik' veya idari — cepheden savunulacak bir noktası da yoktur Bir Genç Milli Ekibimiz varsa ve bu ekiple, kuvvetli futbolların karşısına çıkacaksak, çok ısrarlı bazı tedbir- lerin alınması gerekmektedir. Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak. Cumhurbaşkanı ile Almany, seyahatindedir. Apakın dönüşü me— rakla bekleniyor ve başkanın genç takımın teknik ve idare kademele- rinde derhal ıslahata girişeceği bi- liniyor. Apakı bekleyen işler liniyor. Apakı bekleyen işler A pak yıllarca denenen ve hıç bir de- ğerli .netice vermeyen "yardımcı- O R lar" dan artık genç takım çerçeve- sinde, ayrılmak zorundadır. Umumi efkara açıklanan çalışma program- ları bunu icap ettiriyor. Bugün Türk futbolunun elinde yalnız Türkiye ça- pında değil, Avrupa değerinde genç bir takım antrenörü vardır. Futbol- la ilgili çevreler bu antrenörün eh- liyetini, başarılarını, gençler arasın- daki sevgi ve otoritesini bilirler. Bu antrenör müspet metotlarla çalışır. İstanbulspor takımının bugünkü fut- bolunu kurmuş İstanbul genç ekibi- ni hazırlamıştır. Bu Sabri Kirazdır. Daha önce pek yersiz kararlarla mil- li ekibe antrenör yapılmayan Sabri Kirazdan Orhan Şerefin her halde faydalanması gerekir. Genç milli ta- kımın idari komiteleri "de ıslahat istemektedir. Bu komitelere bir genç takım temeli kuracak ve bu temele futbol oynayan büyük bır ekıbı bina edecek, yapılacak uzun vadeli çalışmalarda devamlı mesai harca- yacak, yıpranmamış isimler alınma- lıdır. Bugünkü genç takım komite- leri; Türk Genç milli ekibine ve dola- yısıyla Türk futbolunun istikbalini tayin edecek takıma fayda sağla- makdan hayli uzaktır. Bu komitelerin uzun zamandan beri faaliyet gös- teren üyeleri muhtelif sebeplerle yorgun ve başarısızdırlar. Yaptığı uzun çalışmadan sonra Fahri Somer bugün birinci lige yeni giren Ka- ragümrük kulübünde mühim bir va- zife almış ve genç takım işlerinden uzakta kalacağını göstermiştir. Ant- renör ihad Armanın da çok ça- lışması gereken bir kulübü var- ır. Antrenör olarak kurulması ar- zulanan bir ekibe sağlayamaz. Fevzi yade boksla alâkalıdır. Samim — Var bir gazetecidir. Apak, — başarılarını gozledıgımız bir Türk Genç milli e- kibinin müspet olarak kurulup ha- zırlanması için bazı tedbirler almak zorundadır. tedbirlerin başında da teknik kuruluşunda, artık genç ve dinami ürk hocaları vazife gormelıdır Takımın fiziki kondisyo- ile üspet yollardan meşgul o- lacak Ruhı Sarıalp gibi bir değeri- miz, Sabri Kiraz gibi fayda sağla- yacak bir antrenörümüz vardır. Bu iki Türk hoca daha Önceki çalış- malarında fevkalâde neticeler almış- lardır. İdari kademelerde de genç ve görüş sahibi elemanlara ihtiyaç vardır. O zaman bu ekibin yüksel- mesi daha iyi futbol oynayabilmesi, bünyesinde daha değerli sporcular yetiştirebilmesi kabil olacaktır. İşte bu, Türk Futbol mektebinin kurul- ması için atılacak ilk hakiki adım sayılacaktır. "Neden Macaristan dai- ma favoridir?" sorusunu, Macarla- rın genç futbol ekıplerı ile ilgili ça- lışmalarını bu ekip hocalarını ve top oynadıkları sahalar_ı görenler kolayca cevaplandırırlar. İyi futbolu, iyi yetişen, iyi çalışan ve iyi bir idareciye sahip olan oynar . AKİS, 17 MAYIS 1958