Mareşal Voroşilof Ağır — misafir Silâhsızlanma mevzuunda NATO ü- yeleri, Amerikanın — görüşlerini be- nımsemışlerdır Müessir bir kontrol sistemi kurulmadan silâhsızlanma- nın mümkün olmadığı,;kısmi * bir silâhsızlanma gerçekleştirilmeden bolge plânlarının kabul edilemiyece- ği, nükleer silâhlarla birlikte klâsik silâhların da azaltılması gerektiği tebliğde yer almaktadır. Spaak'ın NATO Genel Sekreteri oldugundan beri tekrarlanıp duran NATO üyele- ri arasındaki sıkı siyasi işbirliği mevzuu da tabii — unutulmamıştır, Ama bu sıkı 1şb1rlıgi, kardeş kavga- larına sebep olan Cezayir ve Kıbrıs meselelerine bir çare ** bulmaktan hâlâ acizdir. Bazı üyeler, — 'bilhassa Türkiye bu siyasi işbirliğinin iktisa- di sahada da devam — ettirilmesini istemektedirler. — Askeri Savunma Paktının aynı zamanda bir yardım bankası haline gelmesini arzulamak- tadırlar. İşte bu sebeple, Türk Dış- işleri Bakanı Zorlunun — konuşması- nın mühim bir kısmı, iktisadi işbir- liği mevzuuna ayrılmıştır. Ama ne çare ki zengin üyeler, her zaman ol- duğu gibi, duaya sadece âmin demekle yetınmışlerdır NATO Diışişleri Bakanlarının zir- ve yolculuğuna devam etmek kararı- nı aldıkları bir sırada Moskovada Elçiler kademesindeki konuşmalar devam etmektedir. Gromyko üç Ba- tılı elçiyi teker teker huzuruna al- maktadır. Ruslar, Zirve Konferan- sının mevzuunun elçiler kademesin- de görüşülmesine razı olmuş gibi görünmektedirler. Bu sebeple Mos- kova konuşmaları sadece konferan- sın yerinin gününün ve konferansa kimlerin katılacağının tesbitine in hisar etmemektedir, Geçen haftanın AKİS, 17 MAYIS 1958 başında Batılılara Rus memorandumu, Rusyanın Zirve Toplantısında konuşulmasını — is- mevzuların, ilk defa o- sarih bır listesini — ver- mektedir. Rus listesinde — atom de- nemelerinin durdurulması, — atomsuz Orta Avrupa gibi mevzuların yanın- da Orta Doğu meselesi de yer al- maktadır. Şimdi mukabil teklifler- le çıkmak sırası, Batılılardadır. An- cak ondan sonra Zirve Konferansının muvaffakiyet şansları ve — gerçekle- şip gerçekleşmiyeceği hakkında da- ha sarih bir fikre varmak mümkün olacaktır gönderilen bir Rusya Hiddet! Geçen haftanın son günü Mosko- va Radyosu, ufak bir resmi teb- liği yayınladı; "Yüksek Sovyet Şü- rası Presidium Başkanı Vöroşilofun Yugoslavya seyahatı tehir — edilmiş- ehir, geçen ayın sonların- da Yugoslav Komunıst Partisi Kong- resi sırasında oskova ve — Belgrat arasında esmeye başlıyan kış hava- sının şiddetini arttırdığını — göster- mektedir. Kongreden sonra, her iki tarafın da fikirlerini değiştirmekle beraber, ihtilafı pek fazla büyüt- memeye çalışacakları ümit edilmek- teydi. Sivastopolu ziyaret eden bir Yugoslav Filosunun — hararetle kar- şılanması, bu karşılıklı ipi kopart- a arzusunun bir anesi — olarak gösterilmişti. Ama Voroşılofun Zi- yaretinin tehiri, Sovyet Blokuna ka- tılmayan Yugoslavyaya karşı Rus Siyasetinin sertleşeceğinin — delilidir. Çin. Komünist Partisinin, Yugos- lavyanın tutumu şiddetle 'tenkit et- mesi, Moskovayı bu yolda — cesaret- lendirmiştir. Gomulkanın da Maca- ristanı Polony Yugos- ziyareti, lavyadan farklı dü şundugunu veya düşünmek zorunda olduğunu goster— mektedır Belgrat kaynaklarına i- nanmak lâzım gelirse, — Kruçef, Yu- goslavya komünistlerine gönderdi- ği bir mektupta sert bir lisanla, Yu- goslavyanın Kremlinin liderlik etti- ği Doğu Blokuna katılmasını iste- miştir. Titonun memleketi, böyle bir teklifi herhalde ayni sertlikle iade e- decektir. Bu takdirde 1958 ten ev- velki günlere dönüleceği muhakkak- tır. O halde Kruçef, Stalin sahneden çekildikten sonra, bizzat babası ol- duğu "Titoyla yakınlaşma siyaseti" ne kendi elleriyle son vermekte bir beis görmemektedir. Kruçefin, ken- di kendini inkâr etmek gibi bir du- ruma gönüllü olarak rıza göstermi- yeceğini bilenler, bu değişikliği Mos- kovada Stalincilerin yeniden kuvvet kazanmasıyla izaha mütemayildir- ler. Eğer bu faraziye doğruysa, son sertleşme Belgrad v Moskov: hu— dutlarını aşarak Doğ Batı a daki soğuk harbi şıddetlendırecek— tir. DÜNYADA OLUP BİTENLER Güney Amerika Benim Unıversıtelerım ortasında son bulan Latin Amerika- daki iyi niyet turu, sıcak ülkelerde- ki bir seçim kampanyasından farksız oldu. Sanki bütün Güney Amerikalı talebe seçmenler, bu dev adaya had- dini bildirmeye azmetmişti. Başkan yardımcısı Uruguayda talebeler ta- rafından "Nixdn, evine dön" nârâ- larıyla karşılan dı Nixon, geçen yıl- ki Afrika seyahatinde de Sudanda buna benzer lâflar işitm tadan hoşlanır gibi bir halı Vardı sebeple Uruguay Hukumetının ve Amerikan elçisinin "Aman vazgeç" demelerine rağmen ertesi gün Hu- kuk Fakültesine gitti. Hâkimlerin önüne çıktı. Evvelâ iktisadi mesele- lerden sorguya çekildi. Kuzeydeki zengin komşunun, fakir Güneylileri istismara — çalışmadığını, — talebelere anlatmaya — çalıştı. Maamafih genç hukukçuları en çok kızdıran iktisa- di meseleler değildi. Sam —Amcanın diktatörlerle dostluğunu affedemi- yorlardı. Nixon'a unun — sebebini sordular Montevideo Hukuk Fakülte- sinde sınıfı geçemedi. Üniversiteden ayrılırken yapılan gürültüler ve ça- lınan ar, bu muvaffakiyetsizli- ği ifade ediyordu. Buenos Aires'te demokrasiden çok emperyalizm temi i. Arjantinli talebeler Nixon'- a "emperyalist, emperyalist" — diye bağırdılar. En ateşli — karşılama, merkezi Lamada yapıldı. xon Lima'da da illâ üniversiteye irmek hususunda ısrar — ediyordu. Gelgelelim San Marcos Üniversitesi- - Perunun İnatçı Ni- Richard Nixon Diktatörü destekler - misin? 23