26 Ekim 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

nton Pnay 'İktidar — hastası" — değil Devletlerin — kurucularına gelmişti. Bu tempoyla gidildiği tak- dirde yakın bir tarihte Eisenhower ile MacMillan, Stevenson ile Gaits- kell'in de akrabalıkları ilân edilebi- lirdi. Zaten, bir İngiliz Kraliyet söz- cüsünün de söylediği gibi, Âdem bayla olan bağları düşünülürse bü- tün insanlar bırbırlerıyle akraba ol- muyorlar mıydı ? Birleşik Fransa Buhran devam ediyor F ransız kabine buhranını sona er- mek amacıyla geçen haftanın sonunda Fransız Milli Meclisi kür- süsüne çıkan Başbakan adayı Pi nay şöyle demişti: “— Ben iktidar hastası değilim. Fakat Fransanın, içinde bulunduğu duruma bakınca Devlet Başkanının yaptığı teklifi reddetmeye — hakkım olmadığını anladım." Tarafsız bir — gözle bakılınca, Fransa'nın durumu geçen hafta 1çınde gerçekten de pek iç açıcı görünmüyor- du. Bourges-Maunavry kabinesi isti- fa edeli bir aya yakın bir zaman geç- miş, fakat hâlâ yeni bir kabine kuru- lamamış, Devlet Başkanı Coty tara- fından yeni kabineyi kurmakla gö- AKİS, 26 EKİM 1957 revlendirilen Sosyalist lider Mollet ile merkez solcu U. D. S. R. men- suplarından Rene Pleven'in yaptığı iki teşebbüs boşa gidince Fransa'da müstakar bir kabine kurmak ihti- malleri büsbütün suya düşmüştü. Bu arada, sanki her iş yolundaymış gibi bir de Elektrik ve Havagazı işçileri- nin grevi patlak vermişti. İşte ba- ğımsız Pinay tam böyle bir sırada kabineyi kurmakla görevlendiriliyor- du. Pinay'in ilk işi, tıpkı bir kere de 1952 de yaptığı gibi, Fransız pa- rasının kıymetini iade etmek olacak- Bunu becerebilmek için Milli Mec- lısden kendisine birtakım fevkalâde selâhiyetler — verilmesini — istemişti. Bundan — başka bütçede büyük sıntılar yapmayı da — düşünüyordu. Ancak Pinay'in talep ettiği fevkalâ- de selâhiyetler Sosyalistleri kuşku- landırmaya kâfi geliyor ve — bunlar Mecliste oylarım yeni Başbakan a- Firuz Han Nun Yeni bir. şey yok dayının aleyhinde kullanıyorlardı. Sosyalistlerin komünistlerinkilerle birleşen aleyhte oyları Pinay'i Baş- bakanlıktan vazgeçmeye mecbu decek ve Fransa böylece geçen haf- tanın sonunda yeni bir Başbakan a- dayı daha aramaya başlayacaktı. Pakistan İktidardan muhalefete Meclisinde 1956 akistan Eylü- lünden bu yana Başbakanlık san- dalyesine oturan iri yapılı polıtıkacı geçen hafta birdenbire yerini değ ış— tirerek muhalefet liderine ayrılan s raya oturdu. Bu ani sonra kendisiyle goruşenlere Düş- mez kalkmaz bir Allah" diyordu. "Ü- züldüğümü zannedenler aldanır, zira degışıklıkten DÜNYADA OLUP BİTENLER muhalefet liderliği de en az Başba- kanlık kadar şerefli bir iştir." Muhalefet liderliğini de en az Başbakanlık kadar şerefli gören po- litikacı, kolaylıkla tahmin edebilece- ğiniz gibi, geçen haftanın — başlarında istifa eden Pakistan Başbakanı Hüse- yin Suhraverdi'den başkası değildi. Hüseyin Suhraverdi, Pakistan Mec- lisinde bir iç polıtıka meselesinin gö- rüşülmesi sırasında, Cumhuriyetçi Parti milletvekillerinin koalisyondan, çekilmeleri üzerine azınlıkta kalmış ve istifa etmişti. Suhraverdi'den a- çılan Başbakanlığa, geçen haftanın Sonunda İsmail Cundugar geliyordu. Cundugar Pakistanın tanınmış poli- tika adamlarından biriydi ve Batı ta- raftarıydı. Bu bakımdan Pakistanın dış siyasetinde büyük bir değişiklik beklenmemeliydi. Nitekim, Pakista- nın altıncı Başbakanı, Milli Meclis önünde yemin etmeden önce yaptığı bir konuşmada, Pakistanın Bağdat ve SEATO paktlarına bağlı kalaca- ğını açıkça ifade etmişti. Bundan başka, Cundugar, Dışişleri - Bakanı olarak kabinesine Firuz Ban Nun'u almıştı. Bilindiği gibi, Firuz Han Nun bundan öndeki kabinelerde de Dışişleri Bakanlığı yapmış bir siya- set adamıydı ve adı Pakistanın Ba- tı taraftarı dış siyasetinin temelleri- ni atanlar arasında geçiyordu. Bu se- fer Cundugar kabinesinde de yer al- dığına göre Batılılar yeni kabineye daha büyük bir güvenle bakabilir- lerdi. İsmail Cundugar Batı dostu 21