cak insanlar topluluğu haline geli- yordu. Bunun için de, ayla- rının Genel Başkana sadakatleri ta- hakkuk etmiş kimseler olması lâzım- dı. Maaşlarım alacaklardı, rahatları yerinde olacaktı. Daha ne istiyorlar- dı? Bunu duşunen D. P. Genel Mer- kezi bütün adayları bizzat gostermek yetkısını ele getirmek kar, verdi. P. nin en yüksek kademelerı yan- larına Emin Kalafat ve Fatin Rüştü Zorlu gibi ideal arkadaşlarım alarak listeleri, elde bir kalem, tanzim ede- ceklerdi. Zaten kendileri böyle liste- lerle mebus olmamışlar mıydı ki?. Ancak unuttukları, kendilerinin bir tek kalem darbesıyle mebus ol- dukları günlerde rejimin tek parti rejimi olduğuydu. Nitekim — havadis duyulur duyulmaz Parti Merkezine protesto yağmuru başladı. Meşhur Basri Aktaş ne yapacağını bilmiyor- du. Her yerden gelen haber Biz yoklama yapmazsak, alamazsınız! Üstelik Genel Merkezin dayandığı esbabı mucibe kar gibi eri- mişti. Zira Genel Merkez Muhalefet partileri işbirliği dolayısıyla — yokla- madan vazgeçtikleri zaman bu tedbi- ri ilân etmişti. Şimdi Muhalefet Par- tileri yetkileri teşkilâta bırakıyorlar— enderes son derece si- nirli, üzgündü. Yoklama yapmak de- mek sadece hızıplerın birbirine gir- mesi demek değildi -onlar nasıl olsa birbirlerine gıreceklerdı— Üstelik, Meclise Yeni Nızamın prensıplermı anlamayacak, şu meşhur k nik" prensiplere bağlı kalacak insan- lar gelecekti. Onlara laf anlatmanın kabil olmadığım Genel Başkan bu devre acı tecrübelerle anlamıştı. Her- kes Emin Kalafat ve Fatin Rüştü Zorlu gibı kavrayışlı olsaydı mesele yoktu. Yeni Niz n prensipleri ken- dılerıne kolaylıkla anlatılırdı Ama... Geçen haftanın sonlarındaydı ki Genel Merkez bir çok vilâyette yokla- ma yapılmasını kabul etti. Muhalefet bazı vilâyetlerde aday seçme hak- kını rızasıyla Genel Başkana terket- mişti ya, D. P. de öyle yapardı. Ama vilâyetlerin kısmı azamında yokla- malara girişmek zaruret olm Başka bir çare düşünmek Genel Merkez yoklamada rey sahıbı olanlara tesir ederek Yeni Nizam kavrayamayacak tipleri Meclise sok— mayacaktı. Bir yanda Çankaya Köş- künde Cumhurbaşkanı Celâl Bayarın başkanlığında, bir yanda Başbakan- lıkta Adnan Menderesin başkanlıgın— da, nihayet küçük çapta bir hanı andıran D. P. Gen lMerkezmde ya- pılan toplantılarda bu prensip akla en yakın geleni olarak taraftar ka- Fakat işte, o da fayda vermiyor- du. Milletvekillerinin istifasıyla baş- layan çözülme bu haftanın son gün- lerinde bütün teşkilata yayılıyordu. Halkı kaybeden D. P. nin teşkilâtını de kaybetmeye hali yoktu. Halbuki olan oydu AKİS, 5 EKİM 1957 Bugünkü Yarına Dünyada iki saha vardır ki onlar da ba- şarının birin- ci şartı Zzama- nını İiyi — seç- mektir: Asker- lik ve politika. Her ikisinde de bugünün işi ya- bırakıldı varsa O da üstaddır. şarünileyh kendısınden beklenileni de yapmış i yanname ile istifa ma, Zzamanını İyi sonra... seçemedikten ani, İran Şahmın İstanbula geldiği günlerde Üniversite gençli- nin heyecanla alkışladığı Fuad öprülü? Hani bütün gözlerin, nü- fuz suiistimaline karşı bayrak a- çacak diye sevgiyle çevrildiği Fuad Köprülü? Hani, antidemokratik kanunlar çıkarken mudahelesı bek- lenilen Fuad Köprülü? Şimdi halk üstadı tramvayda, vapurda görü- yor da başını çevirip bakmıyor bi- le, Düşünsenize partinin kurucusu nun istifası bir balon patlaması kadar da mı akis yapmazdı. Yap- madı işte. Eee, halkı hayâl sukutuna uğ- ratanların akıbeti hisyandan başka bir şey, olacak değil ya.. Emin o- lunuz yarın gazete okuyucularına uad K öprülü kimdir" diye sor- sanız size şu cevabı Vereceklerdır Orhan Köprülünün baba ÜUrkütücü İhtimal Asıl fırtına ise yoklamalara ait ilk neticeler ve ilk tahminler gelince patlak verdi. D. enel Merkezi Bü- yük Meclisteki D. P Grubuna fesih kararını kabul ettirirken adeta açık- -a bütün milletvekillerinin yeniden YURTTA OLUP BİTENLER işini Bırakma uad TKoprulu gibi Temyizin başkanı — Bedri Koker de uyan mış. Hiç bir de virde hakımler bu kadar temi- natsız degılmış, mezini! O, sa- nin gözlerinden ÖPperiz... Bedri Köker? Bu isim — Adalet tarihimizde Hüseyin Avni Gök- türklerin, Hadi Tanların tâ yanı başında, hem de ebediyete kadar yer alacaktır. Hattâ tarih belki Hüseyin Avni Göktürkleri, belki Hadi Tanları mazur gorecektır m ri Kökeri asla. Onun ellerini, Mackbeth'de denıldıgı gi- bi, Arabistanın bütün rayihaları temızleyemeyecektır Düşününüz, — Adalet Bakanı Temyizin en kıymetli elemanları— nı bir kalemde tekaüde sevkedi- veriyor. Bedri Köker Temyiz Baş- kanı, İşte, hadıseyı tefsir tarzı: İc- ranın tam n kanuni olduğun- da küçük bır tereddüdümüz dahi bulunmayan tasarrufa! Sonra ©o "tamamen kanuni tasarruf” — ge- lip bizzat üstadı da çarpıyor, üs- tad bir müddet İktidarın ipini çe- kiyor, seçimler gelip çatınca, hop, bir muhalif partiye dalıp bülbül kesılıyor İnsanlarla böylesine de alay edilmez. Partisi Bedri Kökeri aday gös- terecek mi, bilinmez. Ama Bedri Kökerli bır listenin atılacağı yer sandık değildir. O listenin atıla- cağı tek yer ateştir, ateş. seçileceklerini vaad etmişti. Şimdi i- se görülüyordu ki bir çok milletveki- li yoklamalarda bazen kasden, bazen eşyanın tabiatı icabı yenıleceklerdı Genel Merkez kontenjanlarına gelin- ce, bir çok yüksek memur ve komu- tan vazifelerinden bir vaade inanarak 7