bah olduğu gibi geçen Pazartesi sa- bahı da Little - Rock lisesi önüne toplanan aşağı yukarı bin kişilik bir beyaz topluluğunu ve etraftaki po- lis kordonunu aşmaya muvaffak olan sekiz zenci gencinin lise binasına gir- meye muvaffak olmasıyla başlamıştı. Üçü kız, beşi erkek sekiz zenci gen- cinin lise binasına girdiği haberi şe- hirde yaydır yayılmaz bu topluluk aha da artmış ve etraftaki kışkırtı- cıların da tesiriyle şiddetli bir hidde- te ve intikam arzusuna kapılan beyaz- lar okula girerek zencileri linç etme- ye kalkışmışlardı Bu hâdiseyi öğre- nir öğrenmez artık şiddet tedbirlerin- den başka tedbirin para etmiyeceğini kestiren Başkan Eisenhower, derhal Little Rock'a beşyüz kışılık bir paraşütçü kuvvetinin gönderilmesini karar altına aldığı gibi, 1861 tarihli bir kanuna dayanarak, bu şehirdeki mahalli polis teşkilâtını federal oto- rite altına koyduğunu da bildirmiş- ti. Paraşütçü kuvvetlerin şehire gel- mesinden ve mahalli polis teşkilatı da emirleri federal otoriteden alma- ya başladıktan sonra şehirde nisbi bir sükün temin edilmiş bulunmaktadır. Ancak Little . Rock'tan alınan ha- berlerden, bu nisbi sükünun altında beyazların kendilerini — çocuklarını zencilerle aynı okula göndermek zo- runda bırakanlara karşı duydukları kinin yatmakta olduğu anlaşılıyor. Zaten ancak bu kinden aldığı kuvve- te dayanarak Vali Faubus, Little - Rock'taki durum ile Budapeşte'deki durum arasında bir benzetme yapa- bilmiş ve gene bu kınden aldığı kuv- vete dayanarak, bir az da, Eisen hower'in komunıstlerın başı oldugunu söyleyecek kadar ileri gidebilmiştir. Diğer yandan, bu olayları en iyi istismar edebileceklerin de komünist- ler olduğuna şuphe yoktur. Nitekim, geçen hafta yaptığı bir yayında, Mos- kova radyosu bütün dünyanın bu hâ- diselerin Yirminci Asırda nasıl cere- yan edebileceğine hayret ettiğini söy- lemektedir. Fransa Yılan hikâyesi ransa bu haftanın başında yeni bir kabine buhranı içine düştü. Bourges - Maunoury kabinesini bu hafta başında iktidardan çekil- mek zorunda bırakan mesele-, — üç yıldanberi bir yılan hıkayesı gibi uzayıp giden Cezayir meselesiydi. Başbakan Maunoury, iktidara geldi- ği gündenberi Cezayir işine bir hal çaresi aramış ve nihayet, geçen haf- ta içinde, Cezayirin bundan sonra- ki hukuki statüsünü tâyin eden bir kanun projesi hazırlamaya muvaf- fak olmuştu Maunoury koalisyonunu teşkil eden Sosyalist, Radikal Sosyalist ve Cumhuriyetçi Halk Hareketi parti- leri mensuplarının görüşlerine uy- AKİS, 5 EKİM 1957 gun olarak hazırlanan bu projede Cezayir'in 6 yan muhtar bölgeye bö- lünerek bu bölgelerin herbirinde ma- halli bir Meclis ile bir de mahalli Hükümet kurulması derpiş ediliyor- du. Gene aynı projeye göre, iki yıl sonra, Cezayir'de, bu mahalli mec- lislerin temsılcılerınden teşekkül e- decek merkezi bir otorite kurulacak ve dış siyaset, milli savunma, ma- liye ve adalet mevzularında son söz Fransız hükümetinde olmak şartıy- la, memleketi bu otorite idare ede- Andık Cezayir'de merkezi bir o- toritenin kurulması sağcı bağımsız- larla radikallerden bir kısmını mem- nun etmiyordu. Nitekim, bu kanu- nun hazırlanmasından az sonra sa- vunma bakam Andre Morice hükü- Dag Haınmarskjoeld Değişmez Genel Sekreter met projesini bazı noktalardan tas- vib etmediğini söyleyerek üç arka- daşıyla beraber istifasını tehdidim savurmuştu. Bu durum kar- şısında Maunoury için bazı tavizler- de bulunmaktan başka çare kalmı- yordu. Bu tavizlerin neler olacağı geçen haftanın başında, Komünist- ler ve Poujadistler hariç, Fransız Mec lisindeki diğer bütün partiler ileri gelenlerinin iştirakiyle yapılan bir yuvarlak a konferansında tesbit edildi. Bu konferansta varılan an- laşmaya göre Cezayir'de mahalli bir otoritenin kurulmasına ses çıkarıl- acak, ancak bu otoritenin yet- kileri ve teşekkül tarzı ilerde tesbit edilecekti. C ve sonrası ezayir Kanunu projesi yuvarlak masa konferansında aldığı yeni DÜNYADA OLUP BİTENLER şekille Fransız Meclisine sunulduğu zaman, bu projenin artık kolayca merkez partilerinin desteğini kaza- nacağı sanılmıştı. Ancak müzâkere- ler ilerledikçe işlerin hiç de öyle ol- madığı anlaşılıyordu. Bir — buhran yaratmamak için yuvarlak masa konferansında bazı tavizlere razı o- lan sosyalıstlerle diğer bazı mutedil sol mensupları, merkezi otoritenin yetkılerı ve teşekkul tarzı şimdiden tesbit edilmedikçe çıkacak kanunun hiçbir işe yaramayacağım ileri sü- rüyorlar ve bir takım tadil teklifle- ri yapıyorlardı. "Sınırlı bir muhta- riyet içinde merkezi bir hükümet" prensibine bağlı kalan — mutedil sol mensuplarına göre yuvarlak ma- sada yapılan değişiklikler projenin ruhunu değiştirmişti. Ancak Mau- nourynın bu ışı güven oyu mesele- si yapması üzerine, bu hafta başın- da iddialarında ısrar etmeyerek bu günkü durumda yapılacak zaten her türlü değişikliğe karşı olan bağım- sızlarla Poujadistlerin ve ezayir için mutlak bağımsızlık isteyen Ko- münistlerin — karşısında — hükümeti desteklemeleri beklenen — Cumhuri- yetçi Radikal ve De Gaulle'cülerin de karşı safa iltihakı, Maunoury ka- binesini bir anda tepetaklak etti ve Fransayı yeni bir kabine buhranına sürükledi. Birleşmiş Milletler Propaganda yarışı eçen Perşembe günü, arkasında vi zemin üzerinde beyaz dün- yalı Birleşmiş Milletler bayrağı bu- lunan kürsünün üzerine, kırk yaşla- rında, düz saçlı, mütevaal bir adam çıktı. Birleşmiş Milletler Genel Ku- rulunun bütün üyeleri ayağa kalkmış, bu adamı alkışlıyorlardı. Adamın a- dı Dag Hammarskjoeld'dü ve o gün, Guvenlık Konseyinin ittifakla yaptığı bir tavsiye üzerine, önümüzdeki beş sene için teşkılatın Genel Sekreter- liğine seçilmişti. Dag Hammarskjoeld ismi dünya siyasi çevreleri için yabancı bir isim değildi. Beş senedenberi zaten Genel Sekreterlık gorevını yapıyordu ve bu görev süresi sona erince beş yıl- lık yeni bır sure için iş başına getiri- lecek ondan daha munasıp bir kimse bulunamamıştı. Mr. "H”, ilhassa bir yıldanberi, şöhretinin Zirvesine u- laşmış sayılıyordu. Orta Doğu olay- larında yaptığı arabuluculuk deneme- leri ve son Ş meselesi sırasın- da Bırleşmış Milletler polısının ku- rulması uunda gösterdiği mu- vaffakıyet bu şohretın haklı sebeple- rinin başında geliyordu. Hiç şüphe- siz, geçen Perşembe günü verdikleri oylarla onu ıkıncı bir beş yıllık dev- re için dah başında bırakan 80 devletin temsılcılerı Mr, nı başarıyı onumuzdekı yularda da göstereceğine inandıkları için böy- le bir seçim yapmışlardı. 23