İnönü ve Arna bir Tatlı hisseyi C.H.P. ye vermeye razı oldu- lar Gerçi “Partili Arkadaşlar” Hür. P, temsilcilerine “Yahu, biz bu mev- zuda bunca |âf ettik, Şımdı nasıl tavız verir görünebiliriz” diye hemen her akşam tarizde bulundular ama asıl itiraz C.M.P. den geldi. C.M, kalan yarımı “Teşkilatsız Hüı d, ile milsavi bölüşmeye razı olmuyordu. Zaten bu, uzun zamandan C.M.P. ye hakim olan anaatti ve Abdurrahman Boyacıgıller bile bunu savunmuştu. Hü Ssür mil- letvekilinden ve bır takım “ocak lev- hası'ndan — müteşekkildi. Halbuki C.M.P. senelerden beri yerleşmişti. .P. yüz yüzde 20 a!malıydı Hür.P, detle itiraz etti. e bir taviz veri- lirse, temsilcileri “Pnrtılı Arkadaşlar” utlaka keserlerdi. t nü C.M.P. he- a nayı pazar gü- nü yemeğe davet eıtı, Yemekte Ah- Ahmet Oğuz da mutlaka Hür.P. bukt Hür. hiç den geri kalmamayı prestij meselesi sayıyord ğ hl en, € şöy e hall»dildl H.P. ye yüzde 45, C.M ve Hür. - Muumkıllere yüzde 5, diğerle- rı yüzde bırer müstakıl aday göste- Nihayet geçen haftanın orLa—un- da Çarşamba günü gene İnönünün Taşlıkdaki evinde ve tam beş sa&t süren toplantıdan sonra yayınlanan bir tebliğle İşbirliği toplantılarının tebliğ knrşısında erdiğine âdeta 8 topu on toplantıların sona ınanmadıla Boy l 'h"_,ı sohbet sırasında dil bakımından bu tebliğ ara toplantıla- rında okunan tebliğlerden daha uzun değildi. Ancak şurası da muhakkak- tı ki bu son tebliğdeki lâflar ve muh- teva evvelki tebliğlerdekilerden çok daha esin ve evvelce — mutabık kalınan prensiplerden — başita kon- tenjan mevzuunda da mutabaka- ta varıldığını bildiriyordu. Konten- an mevzuunda mutabakata varıl- ması ise bir çok müşkülün halledildi- ğini gösterirdi. Tebliğin hususiyetle- rinden biri de İstanbulda günlerden m etmiş olan işbirliği top- lantılarının bundan böyle de arkası- nın kesilmiyeceği, geride kalmış di- ğer prensipler ve tatbik şekilleri ü- zerinde de 3 Eylmde Ankamda baş- layacak toplantılarda karara varıl- maga çalışılacagının belırulmesı idi. anlaşılıyoıdu ki 3 meselelerde vardıkları ve anlaştıkları halde ufak tefek de ol- sa bazı noktalarda İ hayli ılerdekı hbır tarihte toplantılara talik etmişlerdi. Bundan herşeye rağmen işbirliği görilşmele- rinin tam ve kesin bir anlasınayla bitmediği neticesine varılabileceği Bgi- bi meseleyi şımdıhk böyle sallantıda bırakmakl lan iktidarın herhangi hareketine karşı kullanılan bir taktık olabileeeği neticesine de varılabilirdi. “Gazetecilerin sevgilisi” şbirliği toplantılarının bir hua usı— eti doğrudan gruya evin İlstline Vatandaş''la- ra ir savaş verdi- ler. “Meraklı Vaundaş" lar bazan başıt l bazen simitçi, şerhet- çi veya "nîor kıhmndavdılar Veredo görülseler muhabirler tarafından he- men teşhis ve ihbar edildiler. Fotoğ- rafların objektifleri onlara çevrildi, hepsi kahkahalarla takip olundular. Onlara karşı anlayışlı da davraanliyor, “merak” 1 zoraki duy- dukları biliniyordu. Yalnız bir tanesi o sırada badana edilmekte olan gara- ja 3okıılunıa yakayı fena ele verdi ve 'Wn bütün gazetelerde *_ıktı oğlu, Arna ve ö- ı Ca,zetenlpıc hepsi sempatık geliyordu. Ama müzakereler sırasın- da “Gazetecilerin sevşsilisi” sıfatını a- lan Erdal İnönü oldu. Bir “Meraklı Vatandaş” keşfedildi mi, muhabirler hemen bu uzun boylu, gözlüklü, hiç heyecanlanmayan, daima sakin 'e mültefit, evin kapısını beklerken fi- zik kitapları okuyan atom âlimine ko- I- 'd İnonu bir hafta içinde bütün İstanbul basınının temsilcilerinin -Havadis'inki dahıl. gönlünü fethetti Sıkılan üumuümi efkâr T”'akat bu kücük pazarlıklar devam 1 edex(en üç p rtin rıy di. Mu/akıızeıeı Jıkkatle takip edili- yordu, fakat bu ne haldi? Muhalefet niçin anlaşamıyordu? Hele her gün “yarın' bitireceğiz" diye dağılıp erte- si gün müzakereleri gene talik etmek gülünç hal alıyordu. Herkes, bizzat liderler, üç günde bir tebliğ çıkarı- lacağını ümit etmişlerdi halbuki gö- rüşmeler uzadıkça uzuyordu. Ya- pılacak en iyi iş Üç gtln içinde pren- sip anlaşmasını bildiren bir karar a- lhp, öteki faslı -ki umumt hic sempatık değildi- sonrava bı- Yeni göhrelt * AKİS,24 AĞUSTOS 195357