K İ T A P L A R YAŞAYANLARIN İÇİNDE (Halil Kocagöz'ün 3 perdelik man- kara - 1957. 132 sayfa, 250 kuruş) Yıuyanların İçinde”, orijinal — ol- mak iddiasiyle yazılmış bir oyun- dur. Kitabın arka kapağındaki not- ta belirtildiğine göre “Kocagöz, bu oyunun Sikyresince, uygarlık ve za- man akımı icinde, gerçek anlamıyla insanı, insanın son giücünü ve yapa- biliciliğini rıyor”. Kapak no- tunun, kitap hakkındakı iddiası bu- dur. Halif Kocagöz genç bir yazar. Gene kitabın arka kapafındaki not- tan hğrendlğ'ımwe göre 1930 yılında Sökede doğmuş. Orta öğretimini Ga- latasaray Lısesinde yapmış, halen Hu- kuk Fakültesine devam ediyormuş. Halil Kocagözün gençliği, eserinde de kendisini belli ediyor. Kocagöz kita- bırı yazarken işe çok büyük iddia- larla girişmiş, Grek ve Latin ede- biyatının tesiri altında kalmış. Bu e- debiyatların ölmezleri gibi yazmağa özenmiş. Bu uğurda da elinden geldi- ği kadar çırpınmış. Edebiyatımızda kendine göre bir rönesans yaratma- Ra kalkışmış. İleri adımlar atıyorum diye tutup bundan binlerce yıl ön- cesinin ustalarını taklit etmiş. Tabi- atiyle de şekil, muhteva ve özde tak- ldin hie bir zaman haşarılı olamıya- cağını gözden uzak tuttuğu için ye- nilmiş. Ortaya bir özenme eseri, ce- limsiz bir kitapçık cıkmış. Öyle bir eser ki sahnede oynansın diye yazıl- mış ama oynansa çekilmez, okunma- ga kalkışılsa tahammill edip sonuna dar okumak güc. Kısacası genç yazarının Ümidini kırabilecek bir e- ser. Bir defa oyun yazmak çok giülç bir iştir. Halil Kocagöz tutmuş bu BÜĞ işe sarılmış. Oyun yazmanın gtülç- lüğü yetmiyormuş gibi Halil Kocagâz bir de bu oyunu manzum yazmağa kalkışmış. Bu güne kadar dünyada kaç kişi manzum oyun yazmış da ba- şarı sağlamış? Bütün dünya edebiyva- tındaki manzum oyunları saysanız, nihayet iki daha farklı daha başarılı gürmek t- ortada bir sebep yok. Bellki dailı bı- raz daha günümüzün dili. Belki mese- lesi bırazdaha günümüzün meselesi. Ama bu iki sebep “Yaşayanların İçin- de” yi başarılı eserler safına katma- ya yetmez Kıtabın arka kapağında- ki nota e Halit Kocagöz "ın—;an 1 ormuş an'ın son gücünü ve vapahxııcnıf'ıııı araşlırıyormuş! Doğrusu kıtap sabhırla ve tahammili- undnf’“ zaman bile, bu - edilen arastırıcılığı bulmak müm- yor. Tüvet, ortada hir hikâ- ye var, bir takım düzmece insanlar var, hâdiseler, hâdiselerin sebepleri neticeleri var. Var ama, hütün bu var olanlar da kitahi okuyup bitir- kten sonra, okuyanda, geride bir şeyler kalmasına sebeb olamıyor. Ha- lil Kocagöz dünden, bugünden ve ya- rından tmiş. Ama dikkat edil- görülüyor ki yazarın asıl üs- tündı— durması gereken bugün oyunun en zayıf cephesini teşkil ediyor. Her okuyucu, wlor istemez — içinde bu- lunduğu dünyayı çarpık bir aynadan aksettiren vyazarın dünden ve yariın- dan bahseden satırlarına karşı da bir emnivetsizlik duyacak, tereddilde düşecektir. Bu günü — yanlış göste- ren acaba dunü ve yarını doğru gös- teriyor mu, £ rebiliyor mu? İster istemez bu m'mer Zzihinlerde yer a- Jacaktır. Halil Kocagöz için asıl ya- pılması gereken şey. öyle sanıyoruz ki ıîlne eya yarına bakmak yerine, günümüze günümiüzün meselelerine e- ğgilmek olmalıdır. Muhakkak ki mazi- yi, Mazınin meselelerini bilmek, mazi- nin bilyük eserlerine saysgı göster- mek, onlardan faydalanmak, zevk a- labilmek mlülhim seydir. Ama, yaşa- yan bir insan icin bundan da daha mühimi günününm içinde yaşamaktır. Yarın icin de ayni şeyler söylenebi- lir. Yarına özenmek de muhakkak ki iyi bır şey.. Fakat önce buglinü bil- mek, yaşamak lâzım. Dünle yarın a- rasındaki bağın kopması — maalesef sanat eserleri icin başarı yolunu tıka- yan en büyük engeldir İiğinde te nizin bu sayma işinde yeter de artar bile. Bizim edebiyatımızda ise bu işe kal- kışıp da tutunan hiç yok. Bir iki ki- Şi denemiş, denemiş ama başarının yanına bile yaklaşan olmamış. Me- sela bu gün Abdülhak Hamidin man- lardan birini, sahneye koymaya kalk- Banız, insana güliülverirler. Zira, o da yunlar yazdığı halde onun bu oyunları ne oynanmağa yarar, ne de okunmağa . “Yaşayanların de” yi de “Eşber' den “Finten” den AKİS,&4 AĞUSTOS 1957 Jinekolog - Operatör DOKTOR NECMİYE DURLU Doğum ve Kadın Hastalık- ları Mütehassısı Sayın Hastalarını kabule Muayenehane: C;îuk Saravı karşısı Erciyes Ap. Kat: 1, Dai- gt : 2, Tel: 14265 : Demirlibahce Uzgörenler Sok 5 8 Tel 17663 RKÜŞTÜ ONUR (Rüstü Onur'un şiirleri, yazıları, kendisi için vazılanlar. Hazırlayam: Salâh Birsel, Yeditepe Yayınları: âP, Baha Matbaası. İstanbul - 1956. 96 sayfa, 100 kuruş) Üştü Onur, modern Türk şlirinin ilk hanılwmı vaptığı Unnlerde du- ken vereme yakalanan Ritştü Çelikel Tasesinde arkadaş kendtisi gibi genç bir şair olan Mu- zaffer Tayyip Uslu ile garip hir ka- der birliği gösterir. Muzarfer Tayy'p de daha lise sıralarındayken vereme yakalanmış ve genc yaşında Öölmlüş- tür. Bu iki arkadaş Orhan Veli - Me- lih Cevdet . Oktay Rıfat sacayağın- dan sonra modern şiirimizı ilk eiddive alanlar safına katılıp bu yolda şiirler yazmaya başlamışlar ve — gerçekten son derece orijinal şiirleriyle şdir,diln- yamızda kendilerine has bır hava ya- ratmışlardı. 1938 yılında lise tahsi- line ara vermek zorunda kalan Riilş- tü Onur bir yıl sonra yeniden okuma- yakasını bırakmıyordu Heybeliada natoryumuna vi 1942 de qaımtorvumdan cıktığında zahiri bır iyileşme gösteriyordu Tek- rar Zon.guldaka dönüp — memuriyete başladı. B a nişanlandı, kalktp İstanbula gıttı yerlesti. Nisanlısı da kendm gibi hastaydı. Bir milddet öldü. Bu acının Üstünden pek f:ı?la Zzaman gecmeden Rüştü Onur 1 Aralık 1942 günü hayata gözlerisi kapadı. İşte, bu 22 yıllık acıklı hayat hikâyesinden geriye 100 kadar gir ile üç beş hikâve ve makale kalmıştır ki bunlar Rüştü Onur adını yıllarsa sonra bile yasatmağa devamı etmek- tedir, edecektir de. Rüştli Onuru 1910 yılında tanımış olan Salâh Birsel, Yeditepe yayınları arasında cıkan kitabı tertipleyerek dostu “Rüştü O- nur”un hatırasını yaşatmıştır. Sağ- lığında muhtelif mecmualarda çıkan şiirlerin toplanmasıyla meydana ge- tirilen bu kitabın sonuna da Rüştü Onurun ölümünden sonra hakkında yazılan yazılardan ve şair hakkında bilgi verebilen. onu bütün qanatk&r cephe—ıivle güÜn ğ çıkaran bir anag cıkmış “Rüştü Onur” adh kitap şiirden 2evk alanlara cesaretle tavsiye edilebilir. an bir şiir. Adı Memnuni- yet: “Benden zarar gelmez - Kovanın- daki arıva- Yuvasındaki kusa:- Ben Memnuniyetimden;-Ve bu —cılgınhk delicesine. İçimden gelivor.- Dilsiz de- ğilim susamam-Öyle ölüler — gibi-Bu güzel dünya ortasında.” ' 025 eÜ & - ,M ' ı