Arsusunun kısılması için, ithalât ver- gilerine baş vurmak Zzorunda kalın- mıştı. 'Teknik bakımdan devaltlasyon iktisatçı 1953 de olduğu gibi insan haklarımn mem- tekim Felix Gaillard da aldığı kara- vermiyordu. ithalâtçı- lardan bir vergi alınıyor, ihracatçıla- a yüzde 20 nispetinde sabit bir prim veriliyordu. Fransız parasının dış de- ğeri, eskisi gibi, 1 dolara mukabil 350 frank olarak kalıyordu. Genç Ma- cak. bir devalüasyonu diğer bi valüasyon takip edecekti. Psikolojik âmillerin, hiç bir iktisadi sebep mev- cut olmadığı halde. fiatlara tesir etti- sım önliyecekti. Deval vaffak olması için, bu riydi. Frankın yüzde 20 alilasyo- nunun İiç fiatlar lizerinde tesiri ancak yüzde 2 olacaktı Halledilecek tek nokta kalıyordu: Fransa da Türkiye gibi. Para Fonu- na tek bir kambiyo rayicl tatbik e- t tinı bu hafta Para Fonuna izah ede- ekti. Fransa iktisadt bakımdan doğru kararlar almıştı. Fakat son söz Fran- sızlara aitti. Tatil sonunda işciler üc- retleri arttırma talebinde bulunur, müteşebbisler fiatlarını yükseltmek fırsatını. kaçırmak j&temezlerse alı- gidecekti. Genç Bakanı Felix Gaillard. bu yüzden endişe içinde Eylül sonunu bekliyordu. A-B.lh Kuşa döner dış yardım merikalıların sevzgilisi Ike, ayla:- Amerikalıların temsilci- tam Dünya Harbinin galibi senhower'e karşı muhterem temsilci- ler ve senatörler kazan kaldırmışlar- olarak sineye çektiği 3 mılyar 367 milyon dolarlık dış yar- AKİS,24 AĞUSTOS 1957 Eisenhower Başka kapıya!. dım miktarını Temsilciler Meclisi, 800 dolardı; parlâmento üyelerinin elle- rinde satırlarla saldırdığını görünce 3,.8 milyara rıza göstermişti. Gene- ral sonunda stratejik bir ricat daha yaparak 3,3 mılyara da boynunu bük- müştu Ama ne çare ki Davalaciro' nun “şiddeti tasımim”iyle yola çıkan çok muhterem temsilcilerin taarru- zunu durdurmak mümkün değildi. Amerikan dış politikası dolarsız yü- rütülemezmiş, komünizmle mücade- le için yardım Zzaruriymiş gibi lâf- lar miyop temsilcilerin umurunda mıydı sanki? Onlar için dünvada sa- dece kendi eyaletıen_ kendi seçmenle- v " Onbeş günlük fFikrir ve sanet dergisi YILLIR ABONFLERİNE 165 LİRALIR KİTAP ARMAĞAN EDİYOR. Sayısı 50 Krş. Yıllık abonesi 12 liradır. Müracaat adresi : P. K. 914 - İSTANBUL a İ * görün ki muh İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Fi mevcuttu. Gerisi hikâye idi. Sevgi- H seçmenler az vergi ödesin de Ko- redeki, Hindıstandaki, Ürdündeki in- sanlar isterlerse açlıktan ölsünlerdi! Bisenhower hükümetini “gelecek ne sillere âit servetı sokağa atmak"la it- ham ediyorlar Bulunduğu mevkı itibariyle, muh- terem temsilcilerin Aaksine, burnun- dan ötesini de gören Cumhurbaşkanı silcileri ikna etmek için, dış yardımla Amerikan askerlerinin hayatının sa- tın alındığını bile söylemekten çekin- memişti. Amerika dolar ödiyecek, bu suretle Amerikanın emniyeti için, başkaları silâhlandırılacaktı. n bir gayret clarak Eisenhower, geçen hafta parlâmento lidetlerini Beyaz Saraya davet etti. “Ben maaşı- mı kesip dış yardım için teberru et- azırım” dediği halde. kös din- mek için olağantistü — bir toplantıya davet etmekten başka bir yol kalmı- yordu. Muhterem temsilciler dünyaya başlarını çeviremiyecek kadar kendi iç meseleleriyle meşguldüler. Dış yar- dıma taraftar bazı Cumhuriyetçi par- zencilere rey hakkı Domokratları dış yardımın lehine çe- vırebıleceklerını umnyor ardı. darca hıırca ldiğin uhterem temsılcilere. dış yardı- mı şmn göstermek için bazı mü- him sebepler de doğrusu eksik değil- di. Dış yardımın bir de ikinci cephe- si vardı. Yardtm gören memlekett! mal alan tüccar karşılığını husust hir fona yatırıyordu. Bu karşılık fonu A- merikan hitkümetinin müÜsaadesiyle ya ne tahsis ediliyordu. Meselâ Türkiye- de hu fon, 1 milyar Türk lirasını aş- 'u Amerikaya yapacağını bilemiyordu. Tokyoda ve diğer yprlı-rde mks sefa- ret binaları yaptırmıştı. bol Zi- yafetler veriliyordu. Orta Do yabilirlerdi. İstediklerine ziyafet ve- rirler. istediklerine bahşişler bez- ledebilirlerdi. Kımseye hesap ver- mek zorunda değillerdi. Kanun. bu hakkı onlara tanımıstı. Dağruşu. rem temsilcilerin seyahatlırı zamanların sultanlarındı mek çok zorlaşıyordu. terem temsilciler Blı- tün bu nimetlerine rağmen dış yar- dımın amansız birer duşmanıydılu... - *A