TİYATRO Fransa Milletler Tiyatrosunun rekoru aris bu yıl bir “Milletler Tiyatro- su” nun rah Bernhardt Tiyat- rosunda agılışıyln tiyatro hayatının lki de en şerefli, en canlı günlerini yaşamıştı. Fakat Paris sadece bu şe- refi kazanmakla kalmıyor, aynı za- manda ve Opera-komık — de dahil bütün Parıs mişti. “Milletler Tiyatm—ıu” Feativa- lintn dı—vamı miüddetince Sarah Bern- dııde' 97 TıC 1 prorram dahilinde bir - ser de yer almış ve t 98.000 seyirci u gişesine tıkları dövize aşağı yukarı denk bir meblâğdı. Böylece Fransanın baş- şehri san'at bakımından olduğu ka- dar ticari yönden de yılm en kârlı İ- şini yapmış oluyo “Mılleıler Tıyatrnqu" Feativaline ere Paris'e gelen ya- truplan arasında en uyandıran Doğu Al- manya Tıyatro teşekkillünün Fran- sa başşeh muvasalatı olmuştu. Doğu Alnıanya dan gelenleri Paris'in Doğu Garına ulaştıran trenin özz2l sureue çalan düdüğü dahi dıkkaıı ge- ordu. Fakat trenin di bırşey değildi: Koskaca, bir lokomoııf arkasından tam dört tane vağon çe- l kostümler taşıyan ıki vagon daha ge- liyordu. Diğer altı vağgon 1se yolcula- rı taşımakta idiı. Vagonlardan biri koroya, diğeri solistlere, diğer ikisi orkestra üyelerine, beşincisi teknis- yenlere ayrılmıştı. Son vagon ise yedi yaş civarındaki çocuklarla doluydu. Boylece Doğu Almanya tiyatro trupu sunda Brecht'in hatırasına lâyık bir AKİS,24 AĞUSTOS 1957 d * Lauvrence Olivier ve Vivien Leight İngiliz soğukkanlılığı... şekilde temsillerini vermiş ve Parisli- lerin bir kere daha hararetli alkışla- rını kazanmış oluyordu. Bilindiği gi- bi Brecht geçen yaz, Paris festivalin- den Berlin'e dönüşünden az sonra ha- yata gözlerini yummuş fakat arka- sında zamanla kolay kolay unutul- mayacak tiyatro eserleriyle, değerin- den zerrece şüphe edilemiyecek bir tiyatro toplulugu “Berliner Ensemb- le”ı bırakm Batı lman anın Bochum Tiyat- rosu ise Paristeki “Milletler Tıyatro- na zengin bir programla iştirâk etmiş, Sarah Bernhardt Tiyatrosunda 'Si v : a le Bon Dieu”sü ve William Faulkner'- in Albert Camus'den adapte ettiği “Regulem pour une Nonne”u ile pa- risşlilerin karşısına çıkmıştı. Bochum Tiyatrosu gecen yıl da Sartre'ın piye- siyle Sarah Bernhardt Tiyatrosunda haklı bir başarı kazanmış bulunuyor- Bu yıl a p < Z © B © e | x © .3 B B A B © © & v a fa dekind'in karanlık ve sıkıcı piyesiy- le aynı başarıyı kazanamamışlardı Paris Tiyatrosunun aldığı dersler oskova Balesi “Milletler Tıyatro- su”ndakı temsilleriyle Parıs sanatçılarına tekniık bir ders vermiş oluyordu. Onların disıplini ve sa- natlarına hakimiyetleri eskıdenberl övülmekte idi. Temsillerdeki bu dıqıp- Hini temin provalar esnasında çıların neş'eyle çalışmaları snye—ıınd olsa gerekti. Zira bütün dansör ve damıozler her gün Sarah Bernhardt Tiyatrosu sahnesinde çepeçevre otu- ruyorlar ve bir ağızdan şarkılar söy- lüyorlardı. Sabahın 11 inden akşamın beşine kadar yapılan provalara da başka türlü dayanmak herhalde pek glç olmalıydı. Üstelik Moskovalı ba- lerinler hiç de güzel değillerdi ve tem- siller esnasında dudaklarından en kil- çük bir tebessüm döküldüğünü gör- mek de ımkânsızd “Milletler Tiyatrosu” — temsiller müddetince birtakım snobların ağına düşmemek için bir kliüip teşkil etmeyi ve âzalarına temsiller için biletlerde bir indirme yapmağı düşünmüstü. Bu teşebbiüs başarıyla neticelendi. Zila temqıllcr boyunca bir klübe tam 5000 tmen, €4 7,8itiyatro —ıanatka rı vedi. ğer qanalkârlur, ©e 440 tıp camiasına dahil şahıslar $» 3,2 si de işçilerdi. Klüp “Milletler Tiyatrosu” temsilleri esnasında bu kimseleri tıyatronun.iç işlerinde yarlıma çağırmış ve bu 5 Parisli tiyatronun her, nevi ic işlerinde yararlı olmuşlardı. Klüblüin âzaları sayılmakta ve biletlerde bir tenzilat görmekte yerden göğe kadar hak kazanınış bulunuyorlardı. v 29