Dü - e T İşçiler “Büyük ziraat!.” ekonomisi bakımmılan. zira- atçı bir memleket olduğundan bizim için, ziraat işçileri mevzuunun ehem- miyeti, diğer memleketlere nazaran daha büyüktür Bununla beraber, memleketimizde Zzıraat işçilerinin çalışma şartlarını düzenleyen her hangi bir kanun ma- alesef yoktur. Muhtelif tarihlerde ta- larının düzenlenmesi zarureti doğmuş ur. Basın mesleğinde çalışanlarla ça- hştıranlar arasındaki kanun ile ge- mi adamları kanunu bu zaruretin mahsulüdür. Bununla beraber Basın mesleğinde calışanlarla çalıştıranlar arasındaki kanun da bütün fikir iş- çilerini şgümulü içine almadığından Türkiyedeki fikir işçileri Borçlar Ka- nununun umum! hükümleri dışında her hangi bir kanunit himayeden mahrum bulunmaktadırlar. Ziraat iş- çileri ise gerek ziraatın memleketi- miz için arzettiği ehemmiyet, gerek sayı itibariyle sitratle ele alınması ve halli zaruri bir mesele haline gelmiş bulunmaktadır. Bilhassa ziraatın ya- vaş yavaş makineleşmesi ve “biüyük ziraat” e doğru gidilmesi kendi top- rağındaki çalışmam ile geçinemiyen veya hiç toprağı olmayan Mmilyon- larca insanı baskalarına ait toprak- lar ve ziraat aletleri Üzerinde “ücret” karşılığında çalışmağa sevketmiştir. Bu durum makine ile temasa geçme- ğe başlıyan yeni bir “ziraat isçisi” olarak n lenmiştir. Daha doğrusu kendi hali- ne terkedilmiştir. İsin asıl acı olan tarafı yalnız hususi sektörde değil, fakat devlet sektöründe çalışan zira- at işçilerinin de her türlü kanuni hi- mayeden mahrum bulunmaları ve en* iptidal şartlar içinde cok düşük üÜüc- retlerle calıştırılmalarıdır. Ekseri şe- hirlerden ve medeniyet merkezlerin- den uzak,bölgelerde cçalışan bu işçiler Kgerek işlerinin mevsimlik olması, ge- rek dağınık olmaları itibariyle birle- sahasında oldug'u ızibi ziraat sahasında da erkel yerine “kadın” n kullanılması u(—retlerın son batımına kadar, yani sitnd ât, en kötü şartlar altında çalıştıkla- rı halde aldıkları gündelik 2-3 lira a- rasında bulunmaktadır. 14 ) Türkiye için istibsalin arttırılma- bi sı hayati bir meseledir. İstihsalin de insan upsuruna ehemmiy: yerme: dikçe artmasına imkân olınadığı meydandadır. 20 bin işsiz!.. B ir memlekette bütün işlerin ve hele iktisadi işlerin bir plân ve i üzenlenmesi n o en- düstrinin ham maddesini sağlaması- nın ilk şart olduğunu söylemek müm- kündür. Memleketimizde bir kauçuk endüstrisi vardır. Fakat diğer mem- leketlerin aksine olarak biz bu en- düstri için kauçuk istihsal etmediği- miz gibi, bunun ithalini de « diğer ham maddelerde olduğu gibi - düzen- lemiş değiliz. Halbuki ham madde ol- madan endüstri kurmanın bir faydası yoktur. Nitekim, memleketimizde ka- uçuk endüstrisi ha sebebiyle son ayları du. mus ve İstanbulda bu yüzden 20 bin- den fazla işçi işsiz kalmıştır. Güm- rüklere gelen kauçuğun tevzii için kauçuk sanayii işçileri sendikalarının yaptıkları teşebbüs ve — müracaatlar da Sanayi Odasının herkesi tatmin e- decek bir tevzi usulü bulamamış ol- masından dolayı henüz dağıtılama- mıştır. Kauçuk sanayii işçileri esasen işverenlerin çeşitli tertipleri yüzün- e memleketlerdek'î usullerden ayrı o rak “mevsi gelmiştir. Herkes bilir. kı, kurmaktan maksat “devamlı istihsal” de bulunmaktır. Endüstrinin kullan- dığı mevsimlik bazı ziraat mahsulleri - şeker pancarı gibi - dışında da bü- tün ham maddelerin stoku yapılmak suretiyle endüstrinln durmadan faa- amak müm- k Esase endüstrinin devamlı faaliyette bulunması sayesin- dedir ki; istihsalin artması ve talebin devamlı olarak karşılanması müm- kün olmaktadır. Diğer taraftan gene bu devamlılıktır ki endiülstriyi ran- tabl bir hale getirmektedir. Türkiyede — kauçuk sanayıcilerî ellerinde yeter miktarda ham madde bulunduğu zamanlarda bile işçilerine fazla mesai yaptırmak ihtisas k yol vermektedirler. Bu suretle kauçuk endüstrisinde çalışan işçiler - tıpkı tütiln depolarındaki gibi - yılın bir kısmında çalışabilmekte ve İş Kanu- nunun diğer işçilere tanıdığı birçok haklardan mahrum kalmaktadırlar. Meselâ bu işçiler “mevsim” dolayı- siyle işlerinden ayrılmış sayıldıkların- d erhangi bir tazminattan fayda- lanamamakta, kıdem haklarını kay- betmektedirler. Diğer taraftan sözde “mevsim” in sona ermesi dolayısiyle İş Kanununa tâbi bir işyerine gireme- yen işçiler siğgğorta primlerini ödiye- memekte,bu yüzden de zarara uğra- maktadırlar. Kauçuk endüstrisindeki bu istikrarsızlık bu iş kolunda kali- fiye işçilerin yetişmesine engel oldu- ğu gibi, onların teşkilâtlanıp kuvvet- lenmelerine de imkân vermemekte- dir. Eskişehir Şeker Fabrikası ziraat ışçıleri Kadın çalıştırmak ucuz oluyor AKİS, 8 HAZİRAN 1957